Arefe günü 2

Hakikaten Arefe günü Arafat'ta vakfeye duran hacılar topluluğu mahşerin küçük bir örneğini gösterirler. Siyahı, esmeri, beyazı, kızılı... bütün hacılar, tamamen eşit şartlarda, aynı tip elbiseye bürünmüş, amiri-memuru, zengini-fakiri hep bir arada ihrâmlar içinde başları açık, yalınayak vakfeye durmuş, ALLAH Teâlâ'ya yalvararak günahlarının bağışlanmasını isterler. Sosyal yönden büyük bir eşitlik arzeden bu manzara İslâm'ın insana bakış açısını göstermektedir. Amr b. Şuayb (R.A.) dedesinden rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Duaların en faziletlisi arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz:

"Lâ ilâhe illALLAHu vahdehu lâ şerîke leh lehü'lmülkü ve lehü'lhamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr. = ALLAH Teâlâ'dan başka ilah yoktur, O tektir, O'nun ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'na aittir. O, herşeye kâdirdir, sözüdür." (Tirmizî, Deavat:122, No:3585, 5/572; Muvatta, Kur'ân:32)

Hz.Ali (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

Arafatta benim ve benden önceki peygamberlerin yaptığı dua:

"Lâ ilâhe illALLAHu vahdehu lâ şerîke leh. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yumît. Ve hüve hayyun la yemût. Ve hüve alâ külli şey'in kadir. Lâ na'büdü illâ iyyâhü ve lâ na'rifü rabben sivâh.

Allâhümmec'al fî kalbi nûran ve fî sem'î nûran ve fî basarî nûra.

Allâhümmeşrah lî sadrî ve yessir lî emrî ve euzü bike min vesvasis-sadri ve şetatil-emri ve fitnetil-kabr.

Allâhümme innî euzü bike min şerri ma yelicü fil-leyli ve min şerri ma yelicü fin-nehari ve min şerri ma tehibbü bihir-riyahu ve min şerri bevaikıd-dehri.

Allâhümme haza mekamül-müsteciril-âizi minennâr. Ecirnî minen-nâri biafvike ve edhılnîl-cennete birahmetike yâ erhamer-râhimîn.

Allâhümme iz hedeytenî lil-islâmi felâ tenzi'hü annî ve lâ tenzi'nî anhü hattâ takbizanî ve ene aleyhi.

ALLAH Teâlâ'dan başka ilâh yoktur, ortağı yoktur, mülk O'nundur ve hamd O'na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O hayat sahibidir, ölmez. Hayır onun kudret elindedir ve O her şeye kadirdir. Ancak O'na ibadet ederiz ve O'ndan başka bir Rab tanımayız.

ALLAH'ım! Kalbime nur ver, kulağıma nur ver, gözüme nur ver.

ALLAH'ım! Kalbimi genişlet ve benim işimi kolaylaştır. Gönüllerde meydana gelen vesveselerden, işlerin dağınıklığından ve kabir fitnesinden sana sığınırım.

ALLAH'ım! Geceye ve gündüze giren ve rüzgârın kendisiyle estiği bütün şerlerden ve zamanın bütün musibetlerinden sana sığnırım.

ALLAH'ım! Bu yer, ateşten sana sığınanın ve ondan korunmak isteyenin makamıdır. Affınla beni ateşten koru ve rahmetinle beni cennete koy, ey merhamet edenlerin en merhametlisi... Beni islâma hidayet etiğin gibi, onu benden sıyırıp alma ve beni de ruhumu alıncaya kadar islâm üzere bulunduğum halde ondan ayırma." (Âlemgîr, el-Fetaval-Hindiyye, 1/253; Beyhekî, es-Sünenül-Kübra, Hac, No:9559, 7/254; İbn-i Ebi Şeybe, Musannef, Dua:92, No:10, 7/107) Hz.Ali (R.A.)'den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin ikindi vakti Arafat'taki vakfesinde en çok yaptığı dua:

"ALLAHümme lekel-hamdü kellezî tekûlu ve hayren mimmâ nekûl.

ALLAHümme leke salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî ve ileyke meâbî ve leke rabbi türâsî.

ALLAHümme innî eûzü bîke min azabil-kabri ve vesvesetis-sadri ve şetâtil-emr.

ALLAHümme innî eûzü bike min şerri mâ yecîü bihir-rîhu.

ALLAH'ım! Senin buyurduğun gibi ve bizim söylediğimizden daha hayırlı biçimde sana hamdolsun. ALLAH'ım! Namazım tüm ibadetlerim hayatım ve ölümüm senin içindir. Dönüşüm sanadır. Her türlü varlığım sana kalacaktır. ALLAH'ım! Kabir azabından kalbimin vesvesesinden işlerimin dağınıklığından sana sığınırım. ALLAH'ım! Rüzgarın getireceği afetlerin şerrinden sana sığınırım." (Tirmizî; Deavat:87, No:3520, 5/537)