AK Parti'deki Ergenekon, Arınç'a suikast ve bir taşla üç kuş!
Yine bir Ergenekon taktiği!
“Tam olarak bunu istiyor Ergenekon” diyerek başlamıştık bir yazımıza. Bazıları için “bu da mı Ergenekon oyunu, hadi canım sen de” anlamına gelen bir tür şok olabilir. Ama parçaları bir araya getirdiğinizde karşınıza öyle bir sonuç çıkıyor ki. Öyle çok iyi bir uzman ya da derin bir analist olmaya gerek yok. Öyle ya bugün Türkiye’de öyle çok analist türedi ki…
Hatırlarsanız, eski kuvvet komutanları savcı karşısına çıktıklarında o hafta Türkiye farklı olaylara sahne oluyordu. Birileri bunun bir tesadüften ibaret olduğunu düşünebilir. Ama asıl mesele bunun çok ötesindeydi. Zira Ergenekon operasyonları başladığından bu yana, terör örgütü üyeleri ya da sempatizanları kendi özel günlerinde bile sokak eylemlerine başvurmamışken, Ergenekon dalgalarında ve özellikle kelli felli isimlerin gözaltına alınması ya da savcı karşısına çıkarılmasına denk gelen günlerde sokakları savaş alanına çevirme mücadelesi verdiler.
Bu da Ergenekon’un önemli bir taktiğiydi. Bin hafta 10 gün İmralı canisinin cezaevi koşullarını bahane ederek belli başlı illerimizi adeta yaşanmaz hale getirdiler. Sonra ne oldu peki, her şey birden bire susuverdi. Bir iki çatlak eylemin dışında hiçbir şey kalmadı. DTP’nin kapatılması bile unutulmak üzere neredeyse. Birden kesiliverdi her şey.
Eee, sırada ne var peki? Senaryolar biter mi sizce, tabi ki hayır. “İrtica ile mücadele eylem planı”, “kafes eylem planı”, “Sarıkız”, “Ayışığı” darbe planları vesaire vesaire…
Bitmek bilmez…
Bugün oynanan ise sanırım en tehlikeli olanı. Yani senaryo bir suikast planı üzerine kurulu. Bununla bir taşla kaç kuş birden vurulacağı konusu bakın nasıl analiz ediliyor.
Birincisi, bugüne kadar cesurca sürdürülen Ergenekon soruşturmasında hükümetin etkinliğini kırmak, hükümet üyelerine en hassas noktadan gözdağı vermek-bunun için seçilen ismin Bülent Arınç olması ilginç gelmiyor mu-Genelkurmay tarafından yapılan açıklamaların da ışığında ikinci kuşumuz, gizli planların deşifre edilmesini sağlayan ya da sağlaması muhtemel askeri personele gözdağı verilerek, bundan sonra olası büyük ifşaatların önüne geçmek ve üçüncü kuşumuz tabi ki Ergenekon sanıklarına, “attığınız adımlara dikkat edin, öldürülürsünüz” mesajını vermek.
Bu üçüncü kuşumuzu destekleyen önemli gelişmelerden biri de geçtiğimiz haftalarda yaşanan intiharlar oldu. Ya da, intihar süsü verilmiş cinayetler. Kimse bunu bilmiyor. Aileler suskun, sırlar “intihar etti” denilenle birlikte kara toprağa gömülüyor.
Ergenekon Terör Örgütü bu kez oynayabileceği en tehlikeli oyunu sergiliyor. Zira, önümüzdeki günlerde yaşanacak büyük bir olay, hükümetten ya da Ergenekon soruşturmasını yürüten yargı mensuplarından birine yönelik bir suikastın ülkeyi nerelere götüreceğini tahmin etmek hiç zor değil.
Ergenekon, darbe ya da istikrarsızlaştırma planlarında olduğu gibi senaryolarını bir bir gerçekleştiriyor. Sanırım işin ucu Ak Parti’ye dayandı. Yani önümüzdeki günler, Ergenekon’un AK Parti içindeki Truva atlarını harekete geçireceği günler olabilir.
Dedik ya, bu kez sergilenen oyun, şimdiye kadar oynananların en tehlikelisi ve belki de sonuncusu. Türkiye’nin zaman kaybetmeden bu oyunu da bozması lazım. İçeride yaşanacak bir karışıklık, gösterilecek en küçük bir zafiyet, Türkiye’yi önü alınamaz bir bunalıma sürükleyebilir.
Yeniden kaybetmeye kimsenin tahammülü olmasa gerek.