Emanet

Emanet


Emanet, korunması için bırakılan maddi ve manevi haklardır. Emanetçi, kendisine emanet edileni zayi etmeyeceğine güvenilendir. Emanet ehli ise, maddi olanı koruyan, manevi olanı muhafaza edendir. Bunun için Allah Rasulü’nün bir ismi de el-Emin’dir. Emin olunan, hak ve hukuka riayet edendir. Allah ve Rasulü’nün inanan ve emanete riayet edenlere verdiği en güzel isimdir. El-Emin, emanet, güven, itimat ve saygıyı esas alır. İnsan olmanın, inançlı yaşamanın bir göstergesidir. Yükü ağır, muhafazası zor, yerine getirilmesi güç olandır. Allah:
“Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” (el-Ahzab – 72)
Buyruğu emaneti taşımanın güçlüğünü gösterir. Bu gösterge, Allah’ın bütün tekliflerini içine alır. Allah’ın insanlara yüklenenin emanet olduğunun işaretini verir. Allah’ın yapılmasını istediği ameller ve sakınılmasını istediği yasakları içerir. Kul olmada bütünleşir. Yapılması isteneni yapmak, kaçınmak isteneni de kabul etmemektir. Teklifi ilahi de emredilenleri yerine getirerek, emanet kabul edip zayi etmemektir.
Emanetin başında iman gelir. İnanmak ve iman etmek teklifi ilahiyenin ilk ve son şartıdır. İman Kur’an’dan önce gelir. Önce inanacaksın, sonra, Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyacaksın. Bir sahabi, Allah Resulü’ne:
“Ey Allah’ın Resulü! Ben Kur’an’ı okuyorum. Fakat, kalbimin onu anladığını hissetmiyorum” der.
Bunun üzerine Allah’ın Resulü:
“Kalb imanın yuvasıdır. İman ise kişiye Kur’an’dan önce verilir.” (Ahmet b. Hanbel)
Mümin, önce Allah’ın rab ve ilah olduğuna, hayatını O’nun emirlerine göre ayarlayacağına iman edecektir. Allah ne dediyse tamam, Resulullah ne buyurursa evet diyecek, inanıp iman edecek. Ben O’na teslim oldum diyecektir. Sonra da Kur’an ve sünneti okuyacak, kendisine emredilenleri uygulayacak, amel edecek, başkalarına da örnek olacak. Sırat-ı müstakime davet edecek.
Hz. Ali: “Bize Kur’an’dan önce iman verildi. Eğer (imandan önce) zina yasaklansa, içki haram edilseydi bu insanlara zor gelirdi, uygulayamazlardı.” (Buhari)
İfadesi de imanın esas olduğunu vurgular.
Dünyada iyilik de, kötülük de vardır. İnsanın iradesini iyilik yönünde kullanması, Allah nezdindeki imtihanlardan birisidir. Akıl onun öncüsüdür. Allah:
“Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, bunu bilmeyen âmâ-kör kimse gibi midir? İşte bu misallerden ancak akıl sahipleri ibret alırlar.” (Râd – 19)
Mal ve can da insanlara emanettir. Helal kazanıp helal yemek, ondan infak etmek, zekâtını vermek de emanetlerdendir. Allah’ın verdiği canı Allah yolunda kullanmak da Allah’ın emanet kıldığı haklardandır.
Allah’ın Resulü:
“Kıyamet gününde hiçbir kul, ömrünü nerede harcadığını, ilmiyle ne yaptığını, malını nerede kazanıp nereye harcadığını, vücudunu ne için yıprattığının hesabını vermedikçe hesap yerinden hiçbir yere ayrılmayacaktır.” (Darimi 2-18)
Aile bir emanet, çocukları bir emanettir. Onları iman ışığında, merhametin gölgesinde, sevginin kucağında yaşatmak, yetiştirmek, helal rızıkla beslemek ebeveyne bir vazifedir. Allah’ın yolunda büyütmek de bir emanettir. İnanana teklifi ilahinin tümü bir emanettir. Ahiret yurduna göçtükten sonraki sorgulardan birisidir. Allah:
“Emanete hıyanet edenin imanı yoktur. Ahdini ve kendini bozanın da dini yoktur.” (Ahmet b. Hanbel)
“Cehennemden kurtulup cenneti hak eden mü’minler, emanetlerine ve verdikleri sözlere dikkat ederler.” (Müminun-8)
Allah Resulü’nün insanlara emaneti:
“Şüphesiz ben size kendisine sarıldıkça asla sapmayacağınız (iki) şey bırakıyorum: Biri ötekinden daha büyük ve gökyüzünden yeryüzüne uzanan bir ip niteliğinde olan Allah’ın Kitâbı. (Diğeri) Ehl-i beytim olan yakınlarım. Bunlar Havz(uma) gelinceye dek birbirinden ayrılmayacaklar Bunlar hakkında ben den sonra ne yapacağınıza iyi bakıp dikkat edin!” (Tirmizi, 17:8)
“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sapıtmazsınız. Allah’ın kitabı, Allah Resulü’nün sünneti.” (Muvatta Kader 3)
Geçirdiğimiz hayatı, bu emirlere göre yeniden düşünelim.




Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi