Türkiye'ye ''çık'' diyor, İsrail'e ''yık'' diyor!
- Lütfü Bey; İsrail, Filistin’e karşı giriştiği son saldırıda çok sayıda bebeği de katletti. İsrail Başbakanı Olmert ise Filistin’e yönelik saldırıların süreceğini açıkça söyledi. Bu arada ancak ABD’nin bu saldırıları durdurabileceğini düşünenler de var. Neler söylemek istersiniz bu olup bitenler hakkında?
- ABD, Irak’a giren Türkiye’ye “çık” diyor; Filistin’e giren İsrail’e “yık” diyor! İsrail’e “Filistin’i yakıp yık; dünyayı Filistinlilerin başına yık” diyor. Türkiye Kuzey Irak’taki sivilleri hedef almamasına, İsrail ise Filistin’de başta kundaktaki bebekler olmak üzere sivilleri hedef almasına rağmen ABD böyle bir tutum içine giriyor. Bu tutum içindeki ABD’nin Filistin’e yönelik İsrail saldırılarını durduracağını sanmak saflık olur. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının durdurulabilmesi için en etkili yol Müslüman aleminin topyekün direnişi olur. Peki ama Müslüman alemi ne vaziyette? Eğer Müslüman ülkeler içinde liderleriyle ve halkıyla direniş ruhunu bir yanardağa dönüştüren İran’ı saymazsak, geri kalanlar İsrail’e karşı teslimiyet içinde. Hadi geçtik Müslüman alemini, iş böbürlenmeye gelince “Müslüman aleminin abisiyim, hâmisiyim” diyen Türkiye’nin durumu ne? Türkiye başta askeri alanda olmak üzere hemen her alanda İsrail ile işbirliği içinde. Bu alanlarda İsrail ile yapılan anlaşmalar tam gaz yürürlükte. Türkiye İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına doğrudan müdahale etmese bile, İsrail ile yapılan her türlü anlaşmayı iptal edemez mi? En azından İsrail ile yapılan ortak askeri tatbikatları iptal edemez mi? Tepkisini bu şekilde ya da buna benzer bir şekilde gösteremez mi? Oysa Türkiye bırakın böyle ciddi bir tepki göstermeyi, İsrail’in Filistin’e yönelik en acımasız saldırılarını sürdürdüğü günlerde bile Türkiye’ye gelebilen İsrail Başbakanı Olmert’e büyük bir itibar gösterdi. Ancak askeriyle, siviliyle Türkiye’yi yönetenler tepkisel olarak gerekeni yapmıyor da, yüzde 99’u Müslüman denilen halkımız gerekeni yapıyor mu? Gerçek şu ki İsrail Filistin’i vurup kundaktaki bebekleri balon gibi patlatırken, maalesef halkımız eğlence mekanlarına gidip, ya da televizyonlardaki eğlence programlarının karşısına geçip vur patlasın çal oynasın oynuyor. İsrail başta bebekler olmak üzere Filistinlilerin başına tonlarca bombayı dökerken sokaklara dökülmeyen halkımız, tuttuğu takım galip gelince sokaklara dökülüyor. Kısacası, bizden Müslüman aleminin abisi, hâmisi olursa vay o Müslüman aleminin haline!
IRAK’TAN çIKTI, SİYASETE GİRDİ!
- Genelkurmay Başkanlığı’nın CHP ile MHP’yi hedef alan ve “muhalefete e-muhtıra” diye adlandırılan “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yaptıkları saldırılar hainlerden daha fazla zarar vermektedir” şeklindeki açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Demokrasilerde atanmışlar seçilmişlerin üzerinde olamaz. Demokrasilerde atanmışlar seçilmişlere meydan okuyamaz. Dahası, demokrasilerde atanmışlar kendilerini seçilmişlerin muhatabı da sayamaz. Aksi takdirde o ülkenin başı dertten, darbelerden kurtulmaz. Bu nedenle Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanlığına aday gösterdi diye Genelkurmay Başkanlığı’nın AK Parti’ye verdiği e-muhtıraya ne kadar karşıysam, Kuzey Irak Harekatı’nın bitiş biçimini eleştirdi diye Genelkurmay Başkanlığı’nın CHP ile MHP’ye e-muhtıra vermesine de o kadar karşıyım. Genelkurmay Başkanı olarak CHP ile MHP’nin eleştirilerini ağır bulabilirsiniz, ama onlara cevap veremezsiniz. O cevabı ancak Başbakan verebilir; siz Genelkurmay Başkanı olarak kendinizi Başbakan’ın yerine koyup muhalefete cevap veremezsiniz. Bu, demokrasiye olduğu kadar muhalefetin muhatabı olan Başbakan’a da saygısızlıktır. Sonuçta bir atanmış olan Genelkurmay Başkanı, milletin oyuyla Meclis’e girmiş partilerin genel başkanlarına “Siz kim oluyorsunuz da Kuzey Irak Harekatı’nın bitiş biçimini eleştiriyorsunuz” dercesine konuşamaz. Hele hele Genelkurmay Başkanlığı, milletin Meclis’te muhalefet görevi verdiği CHP ile MHP’yi “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hainlerden daha fazla hainlik yapıyorsunuz” biçiminde suçlayamaz. Artık Genelkurmay başkanlarımız, kendilerini eleştiren herkesi hain olarak suçlamayı bırakmalı. Artık Genelkurmay başkanlarımız siyaset meydanlarında konuşmamalı, sadece savaş meydanlarında konuşmalı! Bu bağlamda Genelkurmay Başkanımız Yaşar Büyükanıt, “Irak’tan çıktı, siyasete girdi” yorumlarına yol açacak şekilde konuşmamalı!
BİZE TAVIR, MİLLETE TAVIRDIR!
- Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın hafta başında düzenlediği Kuzey Irak Harekatı ile ilgili toplantıya her zamanki gibi bazı yayın organları alınmadı. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Genelkurmay emir komuta zinciri içine giren yayın organlarına sempatiyle bakıyor. Genelkurmay’ın emir komuta zincirine girmeyen yayın organlarını kendine düşman olarak görüyor. İstiyor ki kimse Genelkurmay’a hoşlanmayacağı sorular yöneltmesin. İstiyor ki herkes Genelkurmay ne diyorsa sorgusuz sualsiz kabul etsin. Nitekim Genelkurmay Başkanı’nın o toplantısına davet edilen yayın organları, o toplantıdan sonra “Genelkurmay Başkanı kendilerini eleştiren kalemlere sert çıktı” diye yazıp konuştular. Keşke Genelkurmay Başkanımız emir komuta zincirine girmeyen kalemlere sert çıktığı kadar, Türk subaylarının başına çuval geçiren ABD’ye de sert çıkabilseydi! Dünyanın gözü önünde milli onurumuzun ayaklar altına alınmasına engel olabilseydi. Ancak ABD’ye bırakın sert çıkmayı, en yumuşak bir tepki bile gösterilmedi. Kaldı ki milletin sesi, milletin temsilcisi olan yayın organlarının Genelkurmay’ın toplantılarına alınmaması millete karşı tavır almak değil mi? Dahası, “bölücüler” denilenlere karşı çıkarken, kendilerini de bölücü konumuna düşürmek değil mi? Artık Genelkurmay başkanlarımız şunu bilmeli ki, kendi emir komuta zincirlerine girmiş medya gerçekleri gizliyor diye gerçekler gizlenmez. Siz “dünya dönüyor” diyen Galile’yi sustursanız, assanız da, dünyanın döndüğü gerçeği değişmez. Gerçekleri ortaya çıkartacak soruları soracakları toplantılarınıza almasanız da gerçeklerin üstü örtülmez. Nitekim Kuzey Irak Harekatı’nda olup bitenler hakkında Genelkurmay’ın emir komutasındaki medyanın verdiği haberleri yalanlıyor yabancı medya. Hadi o zaman Genelkurmay Başkanımız yabancı medyaya da yasak uygulasa, onlara da sert çıksa ya!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.