- Lütfü Bey; son yapılan anketlere göre orduya güven büyük bir düşüş gösteriyor. Bu anketlerden birine göre ise, halkın orduya güveni yüzde 9O'lar civarından yüzde 60'lara kadar inmiş görünüyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Bakın ABD askerlerine Türk subaylarının başına çuval geçirmesi emrini veren Amerikalı General Ray Odierno, geçen hafta Türkiye'ye geldi. Türk subaylarının başına çuval geçirten ABD generalinin Genelkurmay Başkanlığımızı ziyaretinde ayaklarına kırmızı halılar serildi; kendisine büyük bir itibar gösterildi. Türk subaylarının başına çuval geçirten ABD'ye en ufak bir tepki gösterilmediği gibi, bir de o emri veren generale böylesine bir itibar gösteriliyor. Halkımız da bunu görüyor, okuyor. Bu durumda halkımız ordumuzu yöneten Genelkurmay'a, komutanlara, subaylara güven duyabilir mi? Bırakın ordumuzu yönetenlerin darbeler yapıp halkın iradesini katletmelerini, sırf Türk subaylarının başına çuval geçirilmesi olayında ABD'ye böylesine teslimiyetçilikleri bile halkın orduya güveninin azalmasının nedeni değil mi? Eğer ABD mesela İranlı subayların başına çuval geçirmeye kalkışsaydı, İran ordusunu yönetenler o çuvalı alıp ABD'li generallerin başına geçirirdi. Eğer ABD mesela Japon subaylarının başına çuval geçirseydi, Japon ordusunu yönetenler utançlarından intihar ederdi. Ama bizim ordumuzu yönetenler başlarına çuval geçirilmesi karşısında hiçbir tepki göstermedikleri gibi, bir de o çuvalın geçirilmesi emrini veren ABD'li generali ayaklarına kırmızı halılar sererek Genelkurmay'da ağırlıyor. Hal böyle olunca da Genelkurmay'a, komutanlara, subaylara güven düştükçe düşüyor. Korkarım bu gidişle subaylık mesleğinin itibarı halkın gözünde iyice düşecek. Bir zamanların itibarlı mesleği olan subaylara kızlarını vermek için yarışanlar, bu kez subay damat adaylarını kapıdan geri çevirecek! Subay damat adaylarının "Subay dediler, kız vermediler" diye ağlamaklı yakınmaları gündeme gelecek! Ne diyelim; subaylarımızı bu duruma düşürenler utansın!
ORDU HÜKÜMETE DEĞİL, CHP'YE DARBE YAPSIN!
- Ana muhalefet partisi CHP'nin yakında yapılacak büyük kongresinin, başta yönetim kademesi olmak üzere, değişim kongresi olacağı söyleniyor. Sizce CHP bu değişimi gerçekleştirebilecek mi?
- Değişim deyince CHP'ye bir zihniyet değişikliği, bir de yönetim değişikliği gerekiyor. CHP'ye militarizme güvenen değil, halka güvenen bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Ancak CHP'nin bu zihniyet değişikliğine gideceğine dair başta Genel Başkan Deniz Baykal, Genel Sekreter Önder Sav olmak üzere yönetim kademesinde hiçbir niyet görülmüyor. Peki CHP’de zihniyet değişikliğine gideceğine dair bir niyet yok da, yönetim değişikliğine gideceğine dair bir işaret var mı? CHP'de Genel Başkan Deniz Baykal, Genel Sekreter Önder Sav gibi yaşı yetmişi çoktan geçmiş, halkın gözünde işleri çoktan bitmiş, girdikleri her seçimi kaybetmiş yöneticileri değiştirme gibi bir niyet var mı? CHP'de onlar gibi yöneticilerin yerine genç, halka umut veren, halkta heyecan uyandıran yöneticileri getirme niyeti var mı? Bu niyetin kırıntısı bile yok. Onun için CHP'nin önümüzdeki büyük kongresinin değişim kongresi olacağına dair haberlere karnımız tok. Belli ki yine Deniz Baykal birinci adam, yine Önder Sav ikinci adam olacak. Yönetim kademesine alınacak birkaç yeni kişiyle de sadece göz boyanacak. Sonuçta da demokrasimizin bir bacağı yine eksik kalacak. Malumunuz demokrasinin sağlıklı olması için iktidar kadar muhalefetin de güçlü olması gerekir. Bakın bugün iktidar sözcüleri bile "Karşımızda bizi zorlayacak doğru dürüst bir muhalefet yok" diye şikâyet etmektedir. Ülkede muhalefet olmayınca da demokrasi tek bacaklı olarak sağlıksız bir şekilde yürümektedir. Ancak Deniz Baykal, Önder Sav gibiler CHP'nin başında oldukça da sağlıklı bir demokrasi için gereken sağlıklı bir muhalefetin olamayacağı bilinmektedir. Hani konuya mizahi tarafından bakıp diyorum ki; generallerimiz ille de bir darbe yapmak istiyorlarsa, bu kez hükümete karşı değil de ana muhalefete karşı bir darbe yapsınlar! Bu kez hükümetin başındaki kişiyi değil, ana muhalefetin başındaki kişiyi devirsinler! Generallerimiz ülkeyi ille de birilerinden kurtarmak istiyorlarsa, öncelikle CHP'yi şu Deniz Baykal ve ekibinden kurtarsınlar!
ABD UŞAĞININ LAİKİ DE, İSLÂMCISI DA BİRDİR!
- Lütfü Bey; ABD emperyalizmine karşı olmak denince sağcıların da, solcuların da ilk aklına gelen isimsiniz. Bu bağlamda Ergenekoncuların, ABD’ye karşı oldukları için yargılandıklarını iddia etmelerini nasıl yorumlamaktasınız?
- Ergenekon Davası'nda yargılananlar içinde, ABD emperyalizminin ülkemizdeki silahlı gücü kontrgerillanın has adamları var. Ergenekon Davası'nda yargılananlar içinde adı ABD'nin gizli servisi CIA'nın ajanlığına çıkmış olanlar var. Peki dün ABD’ye böylesine hizmet edenler, bugün ABD’ye niye karşılar? ABD kendilerini kirli bir peçete gibi kullanıp çöpe attığı için karşılar. Eğer bunlar ABD emperyalizmine gerçekten karşı olsalardı, dün ABD emperyalizminin hizmetinde olmazlardı. Türkiye'nin bağımsızlığını savunanlara saldırmazlardı. Şimdi bunlar ABD'ye kızıyor ama, ABD AKP Hükümeti'nin askeri darbeyle devrilmesine izin vermediği için kızıyor. Çünkü şu an için Türkiye'de bir hükümetin askeri darbeyle devrilmesi ABD'nin işine gelmiyor. Eğer ABD AKP Hükümeti'nin askeri darbeyle devrilmesine izin verse, hiç şüphe yok ki bunlar anında ABD'ci olur. Bunlar anında ABD'nin hizmetinde olur. Bunların durumu budur. Oysa ABD emperyalizmine gerçekten karşı olanlar, ABD emperyalizmine kim hizmet ederse etsin ona karşı olur. Tutarlı olmak, ilkeli olmak budur. ABD emperyalizmine gerçekten karşı olan, ülkemizde ABD emperyalizmine hizmet edenin sivil ya da asker olmasına bakmaz. Laik ya da İslâmcı olmasına da bakmaz. Mesela ben ABD emperyalizmine hizmet eden bir cumhurbaşkanı, bir başbakan, bir Genelkurmay başkanı laikmiş, İslâmcıymış, bunların hiçbirine bakmam. Sadece ve sadece ABD emperyalizmine uşaklık ediyor mu, etmiyor mu, ona bakarım. Ve ABD emperyalizmine uşaklık yapanlara da en sert eleştirileri yapmaktan bir an bile geri durmam. Zaten sizin de dediğiniz gibi, ABD emperyalizmine karşı olmak denince sağcıların da, solcuların da ilk aklına gelen kişi olmamız bu yüzdendir.