Bizim gemi
Yazı yazmayı seviyorum. Kelimeler arasında gezip sizinle kucaklaşıyorum. Bazen kızıyor, bazen de kızdırıyorum. Temelde farklı olmadığımıza inanıyorum. Hepimiz bir davadayız. Hedefe gidiş yollarımız farklı olsa da aynı yolun yolcusuyuz. Farklı gözüküp bir olmak güçlü olmanın göstergesidir. Alternatifi bol yolcularız. Gemimizin kaptanı görünmez. Hedefleri belirler. Biz yürürüz. Bu yolculuk doğumumuzdan ebedi aleme kadar sürer.
Gemi sağlam, kaptanı şaşmaz, etrafı binbir hile ve tehlike ile dolu, kimi varlığımızı hedef almış, kimi varlıklarını hedef gösterir, kimi de parçalanmamız için gayret gösterir. Ölüm kalım savaşının hüküm sürdüğü bir yolculuk. Ölmeden ve öldürmeden medet umulan yolculuk. Ya olacaksın ya da öleceksin parolasının hakim olduğu bir yolculuk ve yolcular. Biri hedefe kilitlenmiş ölümsüzlük peşinde, diğeri hedefsiz, yaşam çabasındaki böcekler, arıların kovandan çıkışı gibi, asi, saldırgan ve hırçın. Bütün gayretleri, hiç kimseden yardım istemeyen ve de minnet etmeyen sessiz geminin yolcuları. Her şeye hakim, her şeyi biz idare ederiz demelerine rağmen onları takmayan, yoluna devam eden gemi. Çıldırıyorlar, kuduruyorlar. Bir şey yapamıyorlar. İt ürüyor, kervan yürüyor.
Akıl etmiyorlar, fikir etmiyorlar. Gözleri yuvalarından çıkmış çırpınıyorlar. Bütün sermayeleri güç, bütün hedefleri ezmek. İnsan olduklarını unutuyorlar. İnsan üstü güçlü olduklarını sanıyorlar. Depremlerden ders almıyorlar, felaketlerden ibret çıkarmıyorlar. Dünyayı temel sanıyorlar. Tsunami, lavlar, rüzgârlar ve yer kırılmaları... Bunları kontrol edebileceklerini zannediyorlar. Temel sağlam atılırsa, demiri yerli yerine konulursa ... hep sa’larla çare ararlar. Bütün sa’ları bir çukura doldurun, yaratıcının gücü karşısında çaresizliğini düşünmezler.
Sebebi sebepte arayanlar sarhoşluklarından kontrol mekanizmasını kaybederler. Yaşadığı hayatı ebedi sanır. Ölmeyeceğine inanır. Aciz kalıp iş yapamaz hale gelince de böcekleşir. Bakışı insan, hareketi insan olsa da o bir böcektir.
Ulvi geminin yolcularıyız. Etrafımızdakiler de sadece böcekler ve köçekler değildir. Onlar görünen düşmandır. Hak ve batıl ayrımıdır. Hak ve batıl yolundaki savaştır. Esas düşmanımız nefistir. Ucuptur, ben bilirimdir, bildiğim doğrudur. Yanılmamdır. Kindir, intikamdır. Bunlar görünmez düşmanlardır. Böcek ve köçeklerin gölgesinde bunları unutursak, kendimiz büyük dava adamı ucubiyyetinde yok olur, gideriz.
Yazı yazmayı seviyorum. Sayenizde kendimi kontrol ediyorum. Dünyanın bozuk, dünyalının fesada uğradığı bir ortamda; kitap ve sünneti gündemde tutmaya çalışıyorum. Gönül bahçenizde güllerin açmasını arzuluyorum. Ben de o güllerden koklamak istiyorum. Bazen de haddimi aşıyor burnumu fazla sokuyorum. Rencide ediyor, rencide ediliyorum. Bütün mü’minleri seviyorum.