Aile hayatımıza rehber peygamb
Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.), son din de O'nun tebliğ ettiği İslâm'dır. Bu dinin vahyedildiği Kitab da Kur'ân-ı Kerim'dir.
Bizler, son Peygamberin ümmeti, son dinin mensubu, son kitabın da inanıcılarıyız. Bunlara inanıp tasdik etmekle, Müslümanız.
Rasûl-i Kibriya (s.a.v) Efendimizi, Kur'ân-ı Kerim bize tanıtıyor. O'nu tanımamız gerektiği için tanıtıyor. (Ahzâb: 45-46. Hicr: 89. A'raf: 157. Tevbe: 127-128. Saff: 6, Fetih: 29. Enfal: 64. vesaire.
En doğru şekilde, O'nu tanıyacağız. O'nu tanıyamazsak olması gereken mânâda iman etmiş olmayız, itibar ve değerimiz olmaz. O, nasıl yaşadı ise Allah (c..c) bizden öyle bir yaşam tarzı oluşturmamızı istiyor.
Peygamberimizin aile hayatını öğrenmek için O'nun nasıl bir aile reisi, nasıl bir koca, nasıl bir baba, sosyal ve beşeri ilişkilerinin nasıl olduğunu bilmemiz lâzım. O'nu tanıyacağız, tanıdığımız gibi yaşayacağız ki, mutlu olabilelim. Günümüzde aile fâcialarının tamamı Hz. Muhammed'i tanımamanın, O'nun tarzını tarz edinememenin sonucudur.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin nasıl bir koca olduğuna baktığımız zaman, O'nun gibi bir koca olma gayreti içinde çok şeyler öğreniriz.
Peygamberimiz evinde zamanının:
lBir kısmını ibâdete, lBir kısmını ailesine, lDiğer bir kısmını da kendisine olmak üzere 3'e ayırırdı.
Efendimiz, insanlara bildiğini anlatacak ilk kişilerin aile fertleri olduğunu göstermiştir. O, kendisine gelen heyetlere:
"Ailenize dönün, burada öğrendiklerinizi onlarla paylaşın..." derdi.
Efendimizin bu yönünden en çok Hz. Aişe (r.anhe) faydalanmıştır. Hz. Hatice (r.anhe) ile beraberliğinde göze çarpan en önemli nokta:
- Dostluk ve- Arkadaşlıktır.
Hz. Hatice (r.anhe)'nin vefat ettiği yılın Peygamberimizin en çok üzüldüğü yıl "Hüzün yılı" olarak anıldığını biliyoruz.
Veda hutbesinde: "... Ey insanlar! Sizin kadınlar üzerinde bir takım haklarınız vardır. Onlar sizin haklarınıza özen göstermelidir. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır.
lOnlara karşı iyi davranınız. lEşlerinize şefkatle muamele ediniz..." buyurmuştur.
Peygamberimiz hanımlarının:
lHem hocası, lHem de kocası idi.
Evi mektepti. O mektebin hocası Efendimiz, talebeleri de hanımları ve çocuklarıydı.
O, hanımlarıyla:
lŞaka yapmıştır. lKoşu yapmıştır. lOnlara espri yapmıştır. lOnları gece namazına kaldırmıştır. lEvde hanımlarına yardım etmiştir. lHanımlarıyla daima istişare ederdi.
"Bir kimse eşine kin beslemesin, onun bir huyunu beğenmezse, başka huyunu beğenir" buyururlardı.
"Mü'minlerin imanca en mükemmel olanı, ahlâkça en güzel olanı ve aile fertlerine yumuşak davrananıdır" beyanı bugün çok daha iyi anlaşılmaktdadır. O, hanımlara iyi davranmayı iyi Müslüman olmanın şartı saymıştır. Çünkü insanın hayatta en yakın olduğu kişi hanımıdır.
Peygamberimiz hanımlarıyla:
lSohbet ederdi. lOnlara asla vurmadı. lHakaret etmedi. lOlgunlukla yaklaştı. lMaddi-manevi ihtiyaçlarını giderdi. lEvlenirken mihirlerini verdi. lDüğünlerinde velime (yemek) verdi. lHanımın ağzına konan lokmanın sevap olduğunu söylerdi.
Peygamberimize nasıl bir baba oldu diye baktığımızda, O'nda bizim için örnek hayatı buluruz.
Peygamberimiz:
lÇocukları çok severdi. lSadece kendi çocuklarını değil başkalarının çocuklarını da severdi. Bir defasında hasta Yahudi çocuğunu ziyaret etmişti. (Ebu Dâvud c/2. sf: 264.)
"Her çocuk Müslüman olarak doğar" buyurdu.
Çocuklara selam verirdi. Onların hatırını sorardı. (Buhari, edep: 81, Müslim, selam: 15)
"Bir baba evlâdına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakmaz" buyururlardı.
İnsanlar zihinlerinde kimleri canlandırıyorlar, zihinlerinde kimler örnek olarak teşekkül ediyorsa, onlara benzemeye çalışacaklardır. Bizi Yaratan'ın bizden istediğini en doğru şekilde yapabilmek için O'nun elçisini adım adım izlemekten başka çâremiz yoktur. Mutluluğumuz da buna bağlıdır.
Not: Bu akşam Gümyamaç Derneği Salonu Çeliktepe Mahallesi Kağıthane-İstanbul salonunda Peygamberimiz'in ahlakı ile ilgili bir konuşma yapacağım, arzederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.