Akşam yazarı Atılgan Bayar anlattı geçenlerde. Kemal Kılıçdaroğlu, Fatih'in meşhur mekânlarından Eski Kafa'ya gelmiş.

Oturup çay kahve içmişler, sohbet etmişler.

Kibar bir adam olduğunu söylüyor Atılgan.

Öyledir, inanırım.

Siyasetçinin, özellikle ana muhalefet partisinin genel başkanlığına oynayan birinin, halkla temas sırasında kabalık etmesi beklenemez.

*

O sırada Eski Kafa'da bulunan başörtülü genç kızlardan birkaçı tepki göstermiş.

Seslerini yükseltip eleştiride bulunmuşlar.

Onları da saygıyla ve anlayışla karşılamış Kemal Bey.

Ve az sonra sakin ses tonuyla bombayı patlatmış.

"Biz iktidara geldiğimiz gün, bu ülkede başörtüsü sorunu bitecek."

*

Atılgan daha geçen hafta "Hükümet değişti, kimse farkında değil" diyordu.

Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden ikna olmuş demek ki.

CHP'nin oylarını yüzde 30'un üzerine çıkaracağını, MHP ile değil ama AK Parti ile koalisyon kurulabileceğini düşünüyor.

O gün Ankara'dan gelen Şaban Abak ise bu görüşün tam aksi yönde fikir beyan etti.

Az daha bahse tutuşuyorlardı.

*

Şaban Abak, Kılıçdaroğlu rüzgârının iddia edildiği gibi güçlü olmayacağını, genel başkan seçilirse CHP'nin barajı zor geçeceğini belki de baraja takılacağını savunuyor.

Bahse girmekten vazgeçtiler.

Biz her iki durumda da bir tepsi baklavanın başına çökecektik, olmadı.

*

Kılıçdaroğlu, başörtüsü sorununu çözeceği iddiasıyla seçim kampanyası başlatırsa...

Başı kapalı öğrencilerin serbestçe üniversitelere girebileceğini meydanlarda anlatırsa...

Halk ne kadar inanır?

Oylar ne ölçüde artar?

*

Başörtüsü mağduru olanların bir kısmı Kılıçdaroğlu'na inanarak oy vermeyi tercih ederken, bazı eski CHP'liler de tepki olarak oylarını esirgerler mi?

Ne kadar iner, ne kadar çıkar?

Kılıçdaroğlu, dediği gibi o rüzgârla iktidara gelecek olursa, sözünü tutar mı?

Ayrıca iktidar partisi bu hamle karşısında nasıl bir tavır geliştirir?

Bu sorulara cevap olarak şimdi ne söylesek havada kalacaktır.

*

Siyaset Eski Kafa'da şekilleniyorsa, Başbakan Erdoğan'ın da ilk fırsatta oraya uğraması gerekir.

Ancak...

CHP o bildiğimiz "eski kafa"da devam ederse...

İktidara gelince, muhalefetteyken söylenen sözler, verilen vaatler tez vakitte unutulacak demektir.

*

İşte o zaman...

"Başörtüsünü çözeceğiz dedik, haydi hep beraber çözün başörtülerinizi de dersinize öyle girin" denilebilir, öncekiler gibi.

Çözüm böyle bulunursa, "Gandi Kemal", olur sana "Dandi Kemal"...