Ilımlı Kemalizm!
- Lütfü Bey; bir geceyarısı darbesiyle önce Deniz Baykal devrilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirildi. Ardından da CHP yönetimindeki Deniz Baykal’cılar tasfiye edildi. Bütün bunlar da başta holding medyası olmak üzere CHP’ye yeniden şekil vermek isteyen güç odaklarının desteğiyle gerçekleştirildi. Peki bu güç odakları nasıl bir CHP istiyorlar sizce?
- “Ilımlı İslâm” denen projeden sonra, benim deyimimle ılımlı Kemalizm projesinin de devreye sokulduğunu söyleyebilirim! Ilımlı Kemalizm adını verdiğim şeyin de sulandırılmış Kemalizm olduğunu söyleyebilirim! Örneğin milliciliği törpülenmiş, küreselciliği yeşertilmiş bir Kemalizm olduğunu söyleyebilirim! İşte şimdilerde CHP’ye yeniden şekil vermek isteyen güç odakları, “Katı Kemalizm tutmadı, öyleyse Kemalizm’in sulandırılmışını piyasaya sürelim” anlayışını devreye sokuyor. Bu güç odakları ılımlı Kemalist çizgide bir CHP istiyor. Böyle bir CHP’nin halktan destek göreceğini düşünüyor. Ilımlı Kemalizm halktan destek görür mü? CHP ılımlı Kemalist politikaların bir faydasını görür mü? Bekleyip görelim diyorum. Ancak ben nasıl “ılımlı İslâm” denen projeye başından beri karşı çıktıysam, ılımlı Kemalizm diye adlandırdığım bu projeye de yine başında karşı çıkıyorum. Aslında benim karşı çıktığım bu güç odaklarının ne şu projesi, ne bu projesi. Benim karşı çıktığım bu güç odaklarının tâ kendisi. Çünkü dış ve iç güç odakları, kendi yararlarına olmayan bir projeyi hiç piyasaya sürerler mi? Ve de dış ve iç güç odakları, kendi yararlarına olmayan bir projeyi var güçleriyle desteklerler mi? Onlar için önemli olan halkın, ülkenin çıkarları değil ki. Onlar için sadece kendi çıkarları önemli. Dış ve iç güç odaklarının piyasaya sürdükleri, var güçleriyle destekledikleri projelere işte bu gerçeklerin ışığında bakmamız gerekmez mi?
MEDYANIN LİDER YAPTIĞINI HALK MUHTAR YAPMAZ!
- CHP’nin yeni genel başkanının konuşmalarına bakarsanız, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başbakan, Deniz Baykal’ın da cumhurbaşkanı olacağı bir dönem bekliyor bizi. Kemal Kılıçdaroğlu bu dediklerini gerçekleştirebilir mi?
- Kemal Kılıçdaroğlu daha seçimlere girmeden kendisini başbakan yaptı; Deniz Baykal’ı da cumhurbaşkanı yaptı. Bence sadece bununla da yetinmemeli, mesela Önder Sav’ı da Birleşmiş Milletler’e başkan yapmalı! Artık Kemal Kılıçdaroğlu hayal dünyasından kurtulmalı, ayakları yere basmalı. Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini darı ambarında gören aç tavuk psikolojisinden bir an önce kurtulmalı! Hem unutmamalı ki, Deniz Baykal’ın da aday olduğu bir kurultayda, onunla yarışarak CHP’nin Genel Başkanı olmadı. Özellikle Deniz Baykal’cıların iddiasına göre, derin güçler, holding medyası ve onların CHP’deki işbirlikçilerinin tertiplediği bir geceyarısı darbesiyle CHP’ye Genel Başkan yapıldı. Kaldı ki onun şunu iyi bilmesi gerekiyor. Maçlar kâğıt üstünde değil, sahada kazanılıyor. Holding medyasının desteğini alarak başbakan olunmuyor; halkın desteğini alarak başbakan olunuyor. Nitekim holding medyasının “muhtar bile olamaz” dediği Tayyip Erdoğan, ilk seçimde yüzde 34, ikinci seçimde yüzde 47 oy alarak başbakan oldu. Kemal Kılıçdaroğlu bunu unuttu mu? Kim bilir bakarsınız halkımız, holding medyasının daha seçimi beklemeden “başbakan” ilan ettiği kişiyi muhtar bile yapmaz! Hatta bakarsınız İhtiyar Heyeti’ne bile almaz! Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunları dikkate alması gerekiyor. Bir de holding medyasının gaz verdiği Cumhuriyet Mitingleri’nin sonucunun ne olduğunu da hatırlaması gerekiyor. Bilindiği gibi Cumhuriyet Mitingleri’nin peş peşe yapıldığı günlerde holding medyası, daha seçimi beklemeden AKP’yi mağlup ilan etmişti. Ancak yapılan genel seçimde halk, AKP’nin oylarını yüzde 34’ten yüzde 47’ye yükselterek, bu partiyi ezici bir çoğunlukla yeniden iktidara getirmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün bu yaşananları unuttuğu belli. Unutmasa, seçimi görmeden paçayı sıvamaz! Seçim sonuçlarını görmeden kendisini başbakan, Deniz Baykal’ı da cumhurbaşkanı koltuğuna oturtmaz. Yahu seks kaseti nedeniyle CHP Genel Başkanlığı koltuğunda bile oturamayan kişiyi, bu halk kalkar da cumhurbaşkanı yapar mı? Muhasebeci geçinen Kemal Kılıçdaroğlu, bu kadarcık şeyin bile muhasebesini yapmaz mı?
HERKESE İŞ, HERKESE İTALYAN GÖMLEK!
- Kemal Kılıçdaroğlu CHP iktidarında herkese iş, aş vereceklerini, bunu da yerli üretimi teşvik ederek gerçekleştireceklerini söylüyor. Onun bu vaatlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Eğer CHP iktidara gelirse Kemal Kılıçdaroğlu herkese sadece iş, aş vermekle kalmasın, kendi giydiği pahalı İtalyan gömleklerden de versin! Ve eğer yerli üretimi teşvik edeceğiz vaadinde bulunuyorsa, böyle yabancı üretim giysi giyip kendisiyle çelişkiye düşmesin! Bu bir, şu da iki: Bilindiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu, vaadlerini sıralarken “Biz havuzlu villalarda oturmayacağız” dedi. Anlaşılan o, genel başkanı olduğu partiyi daha tanımıyor demek ki. Yahu CHP zaten havuzlu villalarda oturanların, zengin yörelerde, seçkin semtlerde oturanların partisi değil mi? CHP’ye oy verenler zaten o kesimler değil mi? Kaldı ki önde gelen, tanınmış CHP’lilerin çoğu da havuzlu villalarda oturuyor değil mi? Kemal Kılıçdaroğlu onları ne yapacak? Mesela havuzlu villada oturan tanınmış CHP’li Zülfü Livaneli’yi partiden mi atacak? Onun böyle konuşmasına bakan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gecekonduda oturduğunu sanacak. Oysa o da seçkin bir semtte oturuyor. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu, İran’ın İslâmcı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ya da Bolivya’nın sosyalist Cumhurbaşkanı Evo Morales gibi dillere destan ölçüde mütevazı bir yaşam sürdürmüyor. Yine mesela başta Küba olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin birçok sosyalist lideri gibi halkçı bir duruş sergilemiyor. Keşke böylesine bir duruş sergileyebilse. Keşke iktidara geldiğinde herkese iş vaadini yerine getirebilse. Keşke işsizler ordusunun mevcudunu sıfıra indirebilse. Ama iktisatçı olduğuna göre, Kemal Kılıçdaroğlu da şu gerçeği bilmelidir. Herkese iş verilebilmesi için kapitalist ekonomiden komünist ekonomiye geçmek gerekir. Çünkü ancak komünist rejimde herkese iş verilir. Ancak komünist rejimde işsizler ordusunun mevcudu sıfırlanabilir. Nitekim kapitalist rejimin babası ABD bile, üstelik de bütün dünyanın kaynaklarını sömürdüğü halde, herkese iş veremiyor; ülkesinde işsizliği sıfırlayamıyor. Bu demektir ki Kemal Kılıçdaroğlu “herkese iş, aş” derken yerine getiremeyeceği vaatlerde bulunuyor. Popülizm kokan vaatler bunlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.