Nükleer silah ve Birleşmemiş Milletler
Yılmaz Erdoğan "Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim" diyor ya, şimdi bakıyoruz ki başta İsrail, gerisinde ABD, sonra da Avrupa ülkeleri, Rusya, Çin ve diğerleri, İran'ın nükleer silah üretme ihtimalini ne kadar sevmediklerini haykırıp duruyorlar.
Ne kadar tehlikeli olabileceğini...
Şimdiden tedbir üstüne tedbir arayışına giriyorlar.
Cezalandırma formülleri arayıp bu kararından caydırmaya çalışıyorlar.
* * *
Türkiye'ye de bozuk çalıyorlar hep bir ağızdan.
Neden nükleer silaha karşı çıkmıyorsunuz?
Niçin nükleer takas anlaşmasına destek veriyorsunuz?
Niye bizimle aynı yönde oy kullanmıyorsunuz?
Bak ilişkilerimiz bozulur ha!
* * *
Biz nükleer silaha karşı çıkıyoruz beyler.
Açık ve seçik olarak karşı çıkıyoruz.
İran'ın da...
İsrail'in de...
Başka bir ülkenin de elinde nükleer silah olmasından yana değiliz ve kesinlikle kabul etmiyoruz.
Uluslar arası her platformda anlatıyoruz, fakat anlamak istemeyenler, burnunun dikine giderek anlamıyor, anlamıyor.
* * *
Cumhurbaşkanı, nükleer silaha karşıyız diye feryat ediyor.
Başbakan, nükleer silaha karşıyız diye feryat ediyor.
Dışişleri Bakanı nükleer silaha karşıyız diye feryat ediyor.
Özel danışmanlar, genel danışmanlar aynı yönde açıklama üstüne açıklama yapıyorlar...
Yine de anlamaya niyeti olmayanlar, bizi İran'a destek vermekle itham ediyor.
El insaf!
* * *
Elinde nükleer silah olmayan İran'a kafa tutanların hiç biri, yıllardan beri elinde nükleer silah bulunduran İsrail'e tek kelime söylemiş değil.
Bu iki yüzlü tavır, Birleşmiş Milletler'e de çok yakıştı hani.
Samimiyetsiz, şımarıkça ve ukala...
Hep söylerim BM dedikleri Birleşmiş Milletler değil, esasen Birleşmemiş Milletler.
* * *
Sadece birkaç kodamanın sözünün geçtiği, basit ve sıradan bir kulüp...
Ciddiyetten, adaletten uzak anlayışın hüküm sürdüğü...
Soğuk savaş kafasının hâlâ geçerli olduğu...
Eski dünya düzeninin devam ettiği...
Değişimlere ayak uyduramayan...
Cemaat taassubuyle hareket eden, ona göre kararlar alan ve asla dünya ülkelerinin namusluca davranamadığı...
Hukukun değil, güçlünün konuştuğu bir kulüp işte.
Daha ne deyim?
* * *
Var birkaç şey daha ama...
Ne gerek var şimdi?
Durup dururken ağzımızı bozmayalım.
Çoluk çocuk da okuyor arada.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.