Tayland'da İslâm ve Müslümanlar
Tayland’ın başkenti Bangkok’a Eylül sonunda gerçekleştirdiğim gezi daha çok turistik olmuştu. O seyahatte zaten Bagnkok’ta kısa süre kalmış ağırlığı Malezya’ya vermiştim. Bangkok’ta kaldığım süre içinde de toplumun genel yapısı hakkında bilgi edinme imkânı bulmuş, muhtelif turistik mekânları ve özellikle Budist tapınaklarını gezmiştim. O zamanki izlenimlerimi de ayrıntılı olarak Vuslat dergisinin Ekim 2007 sayısı için yazdım. Bu yazımızı Web sitemizde (www.vahdet.com.tr) sırasıyla Dünya Gündemi > Tayland linklerini tıklayarak bulabilirsiniz.
Bu gidişimde Allah’ın izniyle bazı camileri, Bangkok İslâm Kültür Merkezi’ni, Müslümanlara ait bazı işyerlerini ziyaret ettim ve Tayland ahalisinden muhtelif Müslümanlarla görüştüm. Sizlere de intibalarımı, aldığım birtakım bilgileri ve bu bilgilere dayandıracağım değerlendirmeleri aktaracağım. Yorumların tamamen bana ait olduğunu, oradaki Müslümanların ağzından aktarmadığımı, bazı Müslümanların hâkim şartlar hakkındaki yaklaşımlarıyla ilgili tahlillerimi de ayrıca vereceğimi baştan belirtmek istiyorum.
Tayland, resmî kayıtlara göre 120 milyona yakın bir nüfusa sahip. Bunun yaklaşık 17 milyonu başkent Bangkok’ta toplanmış. Yani başkenti, İstanbul gibi çok nüfuslu. Ama turistik otelleri bakımından ileri olsa da İstanbul kadar gelişmiş bir şehir değil.
Gayri resmi bilgilere göre nüfusun en az % 10’u yani 12 milyonluk kısmı Müslümanlar. Ama resmî kayıtlarda bu oran itiraf edilmiyor ve sadece 4 milyon civarında Müslüman olduğu iddia ediliyor. Resmî istatistiklerde Müslüman nüfus oranı % 3.8 olarak gösteriliyor. Zulüm ve haksızlık da zaten buradan yani itiraf etmemekten, meşru ve geçerli kimliği kabul etmeyip entegrasyon dayatmasında bulunmaktan başlar. Sayı üzerindeki kasıtlı oyunların hedefinde meşru haklarla oynamak, belli bir kitleyi toplumsal dokudaki haklarından mahrum etmek için altyapıyı oluşturmak vardır. Eğer böyle bir hedef söz konusu olmazsa sayı üzerinde yanıltıcı oyunlar oynanmasına ihtiyaç duyulmaz.
Müslüman nüfusun en az üçte biri yani dört milyonluk kısmı ülkenin güney bölgesinde yaşıyor. Bu ülkede de Güney denince Patani sorunu akla geliyor. Çünkü bu bölge genel anlamda Patani olarak biliniyor. Ancak Güney’deki Müslümanlar dört ayrı idarî bölgeye yayılmış durumdalar. Patani bunlardan biri. Fakat bugün Tayland sınırları içinde yer alan ve “Güney” olarak gösterilen bölge tarihte Patani diye biliniyor. Bölgede yaşayanların çoğunluğunu da Müslüman Maleyler oluşturuyor. Bölgenin bugün Tayland sınırları içinde yer alması ise sömürgeci güçlerin İslâm coğrafyasıyla ilgili sinsî oyunlarının bir sonucu. Tayland Krallığı bu bölgeyi dört ayrı idarî bölgeye ayırmış ve sadece birini Patani olarak, diğerlerini ise farklı adlarla adlandırmış.
Tayland, Müslümanların yoğun olduğu Güney bölgesinde bugün işgalci konumundadır. Çünkü geçmişte bölgede Patani Krallığı adıyla bir Müslüman krallığı mevcuttu. Eski adı Siyam Krallığı olan Tayland Krallığı uzun süren savaşlar neticesinde Pattani Krallığı’nın topraklarını işgal etti ve Müslüman halkına da zulmetmeye başladı.
Güney’de yaşayan Müslümanlar hem inançlarından, hem de etnik kimliklerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutuluyorlar. Bölgedeki Müslümanlara yönelik zulüm ve ayrımcılık bugün hâlâ devam ediyor. Dolayısıyla Müslümanların bölgelerinin Tayland Krallığı’ndan tamamen bağımsız olmasını isteyen silahlı bir hareket de var. Bazı Müslümanlar ise bunun mümkün olmadığını, çözümün Tayland sınırları içinde aranması gerektiğini, ayrımcılığın sona ermesi, eşitliğin sağlanması ve Müslümanların özgürlüklerine kavuşmaları sonucunda Güney sorununun da biteceğini söylüyorlar. Peki, Budizmi sadece din değil aynı zamanda devletin resmî ideolojisi haline getiren, bu ideoloji sayesinde halkın kralı “yarı tanrı” olarak görmesini sağlayan bir yönetim devam ederken ayrımcılık sona erecek, Müslümanlar gerçek anlamda özgürlüklerine kavuşabilecekler mi? Öte yandan askerî yönden güçlü, geçmişte zaten devlet olan Patani Krallığı’nı ısrarlı savaşlar neticesinde ortadan kaldırmış Tayland ordusu, dış destekten mahrum bir gerilla gücüne teslim olacak ve bölgenin yeniden bağımsız olmasını kabul edecek mi? Mesele gayet çetrefil ve içinden çıkılması zor gibi görünüyor. Böyle çetrefil meseleler ümmetin yeniden birlik oluşturup güç birliğine kavuşmasını, Müslümanların kendilerini aynı bedenin parçaları gibi hissetme bilincini hâkim kılmalarını bekliyor galiba.
Tayland Müslümanlarından söz etmeye devam edeceğiz inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.