Mavi Marmara gemisine düzenlenen kanlı saldırı ve bu saldırının ardından Türkiye’de artan terör eylemleri, karakol baskınları, mayınlı saldırılar, Türkiye’nin sivilleşme adına attığı adımlar, Anayasa Mahkemesi’nin kararı, referandum süreci…

Tüm bu baş döndürücü gelişmelerin gölgede bıraktığı çok önemli bir ayrıntıya dikkat çekmek gerekiyor sanırım.

Saldıray Berk…

Erzincan’da yürütülen Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk…

Saldıray Berk ismi, Ergenekon soruşturmasının kırılma noktası olarak nitelendiriliyor. Zira 1 numaralı sanık olmasına rağmen Saldıray Berk, bugüne kadar hiçbir mahkemeye katılmadı ve savcılara ifade vermedi. Ergenekon soruşturmasının Saldıray Berk’e uzanması, soruşturmanın kararlı bir şekilde yürütülmesi üzerinde de ciddi bir etki yaptı.

Dünkü Vakit gazetesinde bu konu ile ilgili çok çarpıcı bir haber dikkatimi çekti. Yine hararetli Türkiye gündeminden olsa gerek gölgede kalan bu haber, aslında üzerinde titizlikle durulması gereken bir haber. Zira yaklaşık 200 gündür, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “Elbette saygılıyız” dediği hukuk hiçe sayılıyor.

Vakit’ten Kenan Kıran da, Z.K. adlı bir vatandaşın, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çağrılan Orgeneral Saldıray Berk’i süresiz görevlendirerek ifade vermesini engelleyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner hakkında yaptığı suç duyurusunu konu edindiği haberinde bu ayrıntı üzerinde duruyor…

Haberdeki en çarpıcı detay şu;

Genelkurmay Başkanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine, suç duyurusunda bulunan Z.K.’ya yazılı cevap gönderdi. Genelkurmay Başkanlığı, Z.K.’ya gönderdiği cevapta, Orgeneral Saldıray Berk’in durumunun "kamuoyunu ilgilendirmediğini" savundu. Genelkurmay Başkanlığı’nın yazısında; 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 25. maddesinde yer alan, “Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi ve belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır” hükmüne atıfta bulundu ve Z.K.’nın talebinin söz konusu hükmü gereğince karşılanamadığı iddia edildi.

Evet, şimdi çok fazla uzatmadan Genelkurmay Başkanlığı’na sormak gerekiyor.

Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanarak, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ve mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede, silahlı terör örgütünün lideri olarak gösterilen, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak, tehdit, resmî belgede sahtecilik, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek’le suçlanan 1 numaralı sanık 3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk’in 200 gündür hukuk hiçe sayılarak ifade vermemesi, mahkemeye çeşitli bahanelerle gelmemesi “komuoyunu”, yani halkı ilgilendirmiyorsa kimi ilgilendiriyor?

Org. Berk’in, hazırlanan iddianamede hakkında silahlı terör örgütü kurmak (TCK’nın 314/2), 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 5, TCK’nın 53 ve 58-9 maddeleri uyarınca 15 yıla kadar hapis cezası ve kamu haklarından yoksun bırakılması isteniyor.

İddianamede, TCK’nın 314. maddesinde yer alan silahlı örgüt kurmak, üye olmak, yönetmek suçlarının Askerî Ceza Kanunu’nda askerî suç olarak düzenlenmediği ve hiçbir şekilde askerî suça dönüştürülmediğine vurgu yapıldı.

Bu detaylar da göz önünde bulundurulursa, “Yargının kararına elbette saygılıyız ama gerçekten bu konuyu, biraz daha üzerinde hassas ve titizlikle durulması gereken bir konu olarak görüyorum” diyerek Ergenekon sanıklarına örtülü destek çıkan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a da şu soruyu sormak gerekmiyor mu?

Sayın Başbuğ, bu mu hukuka sayğı?

İyi haftalar efendim…