Niçin oruç tutuyoruz?
Her Ramazan ayı girdiğinde Kur'ân-ı Kerîm'in Bakara Suresi'ndeki 183, 184 ve 185'nci ayetleri hocalarımız camilerde, programcılarımız radyo ve TV'lerde, bazı yazar çizerlerimiz de gazete ve dergilerde okurlar, yazarlar ve izahat verirler. Bu ayetler bize:
* Ramazan ayını,
* Orucu,
* Kur'ân-ı Kerîm'i,
* Allah'ın bize kolaylıklar lütfettiğini, doğru yola sevkettiğini bundan dolayı da:
* Allah'ı yüceltmemizi ve
* O'na şükretmemizi beyan eder.
Tekâsür Sûresi'nin son ayetinde de:
"Allah bir kula hangi nimeti vermiş ise o kula o nimetin hesabını sormadan mahşerden sevketmiyecek" buyurulmuştur.
Yeryüzünde nimetler çok. Bunlardan biri de Şehr-u Ramazan (Ramazan ayı)'dır. Çünkü bu ay değerlendirebilenler için azabtan, ızdıraptan kurtuluş ayıdır. Bu nimetin hesabını veremeyenlerin vay hallerine.Onların hesap yerindeki talepleri "Keşke hayvanlar gibi toprak oluverseydik" (Amme Sûresi, son ayet) olacaktır.Allah (CC) herkesi o duruma düşmekten korusun ve kurtarsın...
Allah (CC), Ramazan ayının sayılı günlerde olduğunu bildiriyor. (Bakara: 184) "Sayılı günler" demek, verilen hayatın hesabı sorulacak demektir. Mümkün olduğunca yanlış yapmadan yaşamak gerekiyor. Çünkü bizim hayatımız şuna benziyor: Ticari taksiye biniyoruz. Şoför taksimetreyi hemen açıyor. Taksimetre tık tık atmaya başlıyor. Bu tık tıklar cüzdanımızdakileri eksiltiyor. Bunun gibi "sayılı günler" de ömrümüzü tüketiyor. Ramazan ayında mutlaka bu şuuru kazanmamız lazımdır.
Şunu düşünelim:
Allah (CC), durup dururken bizim elimizden belli saatler arasında ekmeği neden alıyor?
Niye ağzımızı bağlıyor?
Niye cinselliğimizi bağlıyor?
Burada bizim için çok büyük menfaatler var. Biraz düşünürsek bu hikmetleri çok net kavrayabiliriz...
İmsakta niyet ederken Rabbımız Teâlâ şu işareti veriyor:
-Ey kulum, bir an gelecek ki, ruhun bedenini terk edecek. Ruhun çıkınca cesedin çuval gibi çökecek. Dünyanın en leziz yemeklerini cesedin alamayacak. Bu ne müthiş bir mânâdır.
Her günün orucu, imsakı, iftarı oruç tutanlara şu mânâyı telkin ediyor:
-Ey Müslüman, bir gün gelecek temelli yiyemiyecek hale geleceksin. Yakınlarını yanında bulamıyacaksın. Şimdi oruç tuta tuta, tefekkür ede ede bulunduğun hale şükür ede ede bu akıbete alış.Mesaj budur.
Bir gün herşeyimizi bırakıp geldiğimiz yere döneceğiz. İşte oruç bu akıbete alışkanlık veriyor. Öyle ise orucumuzu bu mânâ ve maksadın kazanılması için tutalım.
İmam Gazali: "Sahur vakti ışıkların yanıp herkesin kalkmasını öldükten sonra tekrar dirilişe benzetiyor. Sahurda uyanmayı öldükten sonra dirilmenin mesajı olarak anlamayanın sahura kalkmasının mânâsı yoktur" diyor. Öyle ise sahura kalkalım. Peygamberimiz Efendimiz (SAV) kalktı biz de bundan dolayı kalkıyoruz, diyelim. İşte bu, sünneti yaşamak olur.
Sahura kalkıp sabah namazına kalkmamak farzı terk etmek demektir. Sabah namazlarını da kaçırmayalım.
Ramazan ibadet ayıdır. İbadetlerimizi ibadet şuuruyla ifa edelim. Allah (CC), muinimiz (yardımcımız) olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.