Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Oruç ayı eğlence ayı değildir

Oruç ayı eğlence ayı değildir

Her sene Ramazan ayının gelmesiyle birlikte bir takım faaliyetler de başlamış oluyor. Bu faaliyetlerin en önde olanı ve en çok konuşulanı "Ramazan eğlenceleri" diye lânse edilen safsatadır. Bu doğrultuda yapılanların Ramazan ayı ile en ufak bir ilgisi yoktur. "Ramazan ayı programı" başlığı altında özellikle büyük şehirlerdeki icra edilen eğlence türü yapılanların ancak İslâm'a ihanet ifadesiyle anlatılabilirliği vardır.

Başlangıçta tamamen iyi niyete matuf kurulan Ramazan çadırları, iftar yemekleri dışında çığırından çıkarılmıştır, ihanet çadırına dönüştürülmüştür.

Ramazan ayında kurulan çadırlar bu çadırlardaki sergilenen programlar, atılan havai fişeklerin gösterileri, halk konserleri Ramazan ayını hem bizden hem de neslimizden çekip alıyor. Ramazan ayı depdebe ayı değildir. Karnaval, festival ayı hiç değildir. İsrafta ve eğlencede yarış olmaz. Eğlence, konser, emvai çeşit yemekler, israflar özellikle bu ayda sergilenirse bu iş ileride bunların müba görülmesine kadar gider. Yapılanların böylesine mübarek bir ayı amacından uzaklaştırma hareketi olarak izahı mümkündür. İnsanları alabildiğine eğlenceye teşvik edilmesinin başka bir maksadı olabilir mi?Bu ifadeler için "Bu kadarı da fazla" diyenler çıkabilir. Onlara da şunu sorarız: Gelecek kuşaklara bu nahoş eğlencelerin/işaretlerin içinden Ramazan ayının ruhunu nasıl ayırt edip vereceğiz? Bizden sonraki nesiller bu gidişle Ramazan ayını geleneksel bir şenlik ayı olarak mütalaa etmezler mi? Bunu iyi hesap etmek lazım gelmez mi?

Şöyle bir düşünelim: Peygamberimiz Efendimizin orucu nasıldı? Asr-ı Saadette oruç nasıl yaşanırdı? Net bildiğimiz bir hakikat var ki, Efendimiz aleyhissalât-u vesselâm bu feyiz yüklü günleri ve geceleri hakkıyla ve ona yaraşır şekilde ifa ederdi.

Tamamen Peygamberimize uymak gibi bir zorunluluğumuz var. Bunu anlamazdan gelemeyiz.

Müslümanlar!

* Her Ramazan ayı Müslümanlar için yenilenme ayıdır.

* Ramazan ayını toplumun yaralarını sarmak için seferberlik zamanı bilmeliyiz.

* İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermeye yönelik faaliyetlerimizi artırmalıyız.

* Aç ve açıkların yardımına koşmak bize her iki âlemde çok şeyler kazandıracaktır.

* Çevremizde din/iman bakımından fakirleşmiş o kadar çok insan var ki, bunların yardımına koşmak aç ve açıkların yardımından çok daha büyük kazançlara sebebiyet verir. Çünkü inanç fakirliği maddi yoksulluktan çok daha fazla vahim sonuçlar üretir/tahribatı daha çok yıkıcı olur. İnanç yoksulluğunu yenmek iman, ahlâk ve erdem zenginliğiyle mümkündür. O zenginliğin kaynaklarından biri de Ramazan ayıdır.

Ramazan ayının:

* Evveli rahmet,

* Ortası mağfiret,

* Sonu cehennemden kurtuluştur.

Zamanımızda unutulan itikaf ibadeti bütün camilerde birkaç Müslümanın gayretiyle bu ibadet yeniden canlandırılmalıdır. Ramazan ayı içindeki en büykü imkanlardan biri de budur. İnasnın kendini yenilemesine ve keşfine büyük bir vesiledir.

Ramazan ayı içinde saklı Kadir Gecesi'ni her gecemizi Kadir yapmakla kazanalım.

Hülâsa, Ramazan ayı Müslümanlar için ibadeti/kazancı bol yoğun bir aydır.

Allah (CC) kurtuluşa erenlerden eylesin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi