Devran dönüyor. Kader, ağlarını örmeye devam ediyor: 12 Eylül, artık yalnızca askeri müdahalenin tarihi, lekeli bir gün olarak değil; darbenin otuzuncu yıldönümünde hayata geçen demokrasinin zaferi anlamındaki hayati referandumla da hatırlanacak.

58-42'lik referandum sonucu, vesayetçi anlayışa karşı milletin galibiyetidir.

12 Eylül 2010 Referandumu, millet iradesinin değişim rüzgarına, demokratikleşme sürecine desteğini net bir biçimde ortaya koymuş oldu.

Bugün, darbe dönemleriyle hesaplaşmanın yolunu açmış bir Türkiye var ve demokrasi yolunda artık dönüşü olmayan noktadayız.

*

Bu satırların yazarının, dört yıldır ısrarla dile getirdiği gibi...

Statüko, yıllanmış egemenliğini yitirmiş durumdadır.

Anayasa referandumunun sonucu, bu gerçeği bir kere daha görünür kılmıştır.

*

Referandumdan çıkan yüzde 58'lik oy yüzdesi, içinde "Evet" diyen başka partilerin oyu olsa da, genelde hükümete güvenoyu anlamındadır.

AKP hükümeti, böyle bir güvenoyunu müteakip hiç vakit geçirmeksizin dört başı mamur bir anayasa reformu için hazırlıklara başlamalıdır.

Millet iradesinin bir kez daha kendisine açtığı siyasi krediyi heba etmemelidir.

*

CHP, Kaybeden Statüko'nun anayasa reformuna engel olabilmek amacıyla oyuna sürdüğü partidir.

Anayasanın demokratikleşmesi sürecine bundan sonra da ciddi biçimde direnecektir, CHP...

Ancak, yine başarılı olamayacaktır.

CHP lideri, her ne kadar "Oylarımızı artırdık, bizim için bu sonuç başarıdır" dese de...

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin kendi cephesindeki beklentileri karşılayamadığı aşikardır.

CHP lideri, 2011'deki genel seçim için, sol seçmen kitlesinde kendisine yönelik umutları belli bir ölçüde zayıflatmış oldu.

*

Hepsinden evvel...

Kemal Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki genel seçimde "oy kullanmayı başarabilmesi" gerekiyor!

Referandum kampanyasında "Hayır'da hayır vardır" sloganıyla sahne alan Kılıçdaroğlu için önceki günden itibaren yapılan harikulade espri şudur:

"-Kendisine hayır'ı yok!"

Referandum kampanyasında "Bir tek oy bile çok kıymetli" diyen CHP lideri...

Pazar günü oy kullanamamış olmasının, kamuoyunda nasıl algılandığı ve neyi simgelediği üzerinde iyi düşünmelidir.

*

MHP, referandumun ağır yenilgiye uğrayan partisidir.

Referandumda kalelerini "Evet" cephesine kaptırdı, Devlet Bahçeli'nin MHP'si...

MHP tabanındaki bu bölünmenin, genel seçimde sandığa hangi oranda yansıyacağı hususu önem arz ediyor.

*

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek ise 58-42'lik sonuç hakkında "Dünden daha gerideyiz" diye konuşarak...

HSYK'nın aslında referandumun "Kaybeden siyasi partileri arasında yer aldığını" kamuoyuna ilan etmiş oldu!