"Kararsız" Kasım!
Çankaya Köşkü'ndeki 29 Ekim Resepsiyonu'na üç gün kala, Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılıp katılmayacağı henüz belli değil...
Demek ki, Kemal Bey hâlâ düşünüyor.
"Arkadaşlar" da çalışıyor!
Bu arada, CHP Sözcüsü Hakkı Süha Okay dün çıktı; parti grubunu bağlayıcı bir karar almayacaklarını açıkladı.
İsteyen katılacak, istemeyen katılmayacakmış.
CHP "numara" yapmaya...
Oynamaya, devam ediyor.
*
Şu sıralar "Kararsız Kasım" rolünde izlediğimiz Kemal Bey, geçen hafta tam "yedi koşul" birden ileri sürdü.
O şartların içinde, dokunulmazlığın kaldırılması bile vardı!
Referandum Kampanyası esnasında da...
AKP iktidarına "Dokunulmazlıkları kaldıracağınıza söz verseydiniz, biz de evet derdik" diye seslenmişti, CHP lideri...
Aslında, bu cümlesi çok şey anlatıyordu!
*
Türban meselesine özgürlükçü yaklaşan, çözüm konusunda samimi olan bir siyasi parti lideri...
"Şartlar" ileri sürmez.
İlkelerinin peşinden gider.
Prensipler, "şartlara bağlı" olamaz.
Kemal Bey, Çankaya'daki resepsiyona katılmadığı taktirde...
"Türbanı biz çözeriz" şeklindeki çıkışı anında çöpe gidecektir.
Bir kere daha "samimiyet sınavı"ndan çakacaktır, Kemal Bey...
Bu durumda, kendisini "Kemal Tornistanoğlu" diye anmak gerekecektir.
Hasılı, bu resepsiyon Kemal Bey için asla sadece bir resepsiyondan ibaret değildir!
*
Kemal Bey, tek başına değil.
Mutfakta "önder"lik eden birisi var.
Kemal Bey'i, "Baykal Operasyonu"nun ardından tıkır tıkır partinin başına getiren cephe; CHP Mutfağı'nı da "o önder"in eliyle yönetiyor.
O yüzden de son tahlilde Kemal Bey'in değil...
Önder Sav'ın ne dediğine bakmak gerekiyor!
*
Kemal Bey, CHP politbürosunun aksine türban konusunda "ılımlı" bir çizgi tutturmuş görünüyor.
CHP'nin geçenlerde İstanbul'da düzenlediği "beyin fırtınası"na katılanlardan bazıları, bu durumu...
"Merkez sağdan da oy alabilmek uğruna imaj oluşturmak"la izah ediyorlar!
*
Kemal Bey'in "Türbanı biz çözeriz" söylemi, taktik bir adımdır.
Ne var ki, böyle taktikler fazla geçmeden ters teper.
Dikkat ettiniz mi?
AKP, başörtüsü meselesinin çözülmesi için görüşmelere başlar başlamaz...
CHP, anında yan çiziverdi!
Bu resim, mutfaktaki "önder"in ve de o mutfağın arkasındakilerin niyetlerini bir kere daha göstermiştir.
*
Şu ana kadar "Yedi Şart"ıyla resepsiyon işini yokuşa süren Kemal Bey...
Üç gün sonra çıkıp "Benim şartlarım vardı, onları yerine getirmediler, o yüzden ben de resepsiyona gitmedim" derse...
Kaybeden taraf olacaktır.
"Bir ileri, iki geri" yöntemiyle, "değişim" falan olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.