Yasin Doğan

Yasin Doğan

İstikrarlı bir şekilde kaybediyorlar...

İstikrarlı bir şekilde kaybediyorlar...

CHP ve MHP mağlubiyete doymuyor, kaybetme konusunda istikrarını hiç bozmuyor. Başbakan R. Tayyip Erdoğan girdiği 7'inci seçimden de zaferle çıktı. Erdoğan'ın başarı gerekçeleri, aslında CHP ve MHP'nin de başarısızlık gerekçelerini oluşturuyor. Erdoğan, gündem belirleyebilen ve gidişatı kendi lehine çevirebilen bir liderlik gücüne sahip.

Dinamik ve güçlü teşkilat yapısı ile karizmatik liderlik bir araya gelince büyük bir sinerji ortaya çıkıyor.

Erdoğan'ın başarısında çok çalışması, onlarca miting yaparak halkla kucaklaşması da önemli bir etmen. Farklı toplum kesimlerini harekete geçirebilme kabiliyeti, hitabet gücü ve samimiyeti Erdoğan'ı diğer liderlerin önüne geçiriyor. Ancak en önemli sebep, çok çalışmaktan değil, doğru olanı yapmaktan, milletin destekleyeceği doğru projeyi savunmaktan geçiyor. Erdoğan, demokrasiye doğru, milletin yönünde kulaç atıyor, diğerleri ters yönde kürek çekiyor. Erdoğan, her işi ciddiye alıyor, sonuna kadar mücadele ediyor. Anayasa değişikliği sürecinde Başbakan büyük gayret göstermese de millet, bu pakete destek olurdu. Çünkü talep, öncelikle milletin talebiydi. Buna rağmen Erdoğan rehavete kapılmadan en fazla çalışan lider oldu.

Kılıçdaroğlu'nun şahsi gayretleri ise tek başına başarıyı getirmedi. Kılıçdaroğlu çok konuştu, ama boş konuştu.

CHP ve MHP başarılı olamamakla birlikte, niçin başarılı olamadığını da doğru analiz edemiyor. Yanlışta ısrar etmek, niçin kaybettiğini anlayamamak, kaybetmeyi sürekli hale getiriyor. Müzmin başarısız olan bu iki parti de halkın mesajını okuyamıyor, gereken dersi çıkaramıyor. Parti sözcülerinin açıklamaları, bu kafayla giderlerse bu iki partinin fazla şansı olmadığını gösteriyor.

Eğer MHP ve CHP yol yakınken geri dönmezler, milletin rotasına girmezler ve demokrasiden yana tavır takınmazlarla hep başarısız olmaya mahkumdurlar. Hamasetle, sertlikle, hakaretle, iftirayla, statükoculukla, vizyonsuzlukla, çapsızlıkla başarıya ulaşılamaz. Bu üslup ve bu zihniyet hep aynı sonucu verir.

Nitekim bu iki parti de anayasa sürecinin her aşamasında kaybetmiştir. İlk kayıp, AK Parti'nin görüşme taleplerini reddederek ve görüş vermeyerek verilmiştir.

Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeler ikinci mağlubiyete sebep olmuştur.

CHP'nin üçüncü hayal kırıklığı Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun sonuçsuz kalmasıyla yaşanmıştır.

Son hezimet ise, halkoylamasında aldıkları neticedir. Referandum sonrasındaki tavırlarıyla durumu toparlaması gereken bu iki parti, aynı anlayışı devam ettirerek, zararı daha da derinleştirmekte, adeta bataklıkta debelenmektedir.

Oysa yapmaları gereken 'evet' diyen tabanlarını yeniden kazanmak, onların hissiyatını anlamaya çalışmak olmalıydı. Eğer aynı tavrı sürdürürlerse, 'evet' diyerek anayasa değişikliğine destek veren taraftarları, bu partilerden kesin bir kopuş yaşayacaktır. Nitekim 'evet' diyenlere yönelik ağır suçlama ve aşağılamalar, bu kesimin duygusal bağını oldukça zayıflatmıştır.

Şimdi AK Parti'ye düşen, AK Partili olmayan 'evet'çileri yanında tutabilmektir. Bunun yolu da aynı çizgide devam etmek, demokratik reformları aynı kararlılıkla sürdürmektir. Yeni anayasa çalışmalarında sergilenecek performans, bu kitleyi bir bütün olarak aynı rotada hareket ettirecektir.

Anayasaya yönelik referandum, bir güvenoylaması olmamış, partilere yönelik bir kanaat ortaya çıkarmamıştır. Ancak partilerin bu süreçteki performansları ve tutumları seçmenin siyasi kanaatini ciddi şekilde etkilemiştir.

Alınan oylar partilere ait değildir, ama partiler anayasa değişikliği konusunda yürüttükleri kampanya neticesinde başarılı veya başarısız olmuşlardır. AK Parti ve 'evet' kanadındaki partiler başarılı olmuş; CHP-MHP ve 'hayır' kanadındaki partiler başarısız olmuştur. Evet ve hayır oylarının partilere dağılımını yapmak doğru olmayabilir, ancak başarı ve başarısızlığı partilere paylaştırmak mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yasin Doğan Arşivi