Sevgili Mustafa kardeşim!

Bu yazımı firdevse mail olarak atmak isterdim ama ne yazık ki böyle bir imkân sunulmadı insanoğluna… Sevgili Mustafacım! Firdevsin anahtarını Çeçenistan’da düşürmüştün… Aylardır aradın da hiçbir Rus askeri sana yardımcı olamadı… Ruslar seni sevmediler Mustafacım… Biraz daha dünyaya takılman lazım dediler sanki…

Sen de boynu bükük bir şekilde evine döndün… Bükük boynunu düzeltecek bir babayiğit karşına çıkmadı Mustafa… Sen zaten dünyalı değildin… Çook uzaklardan: ‘Buraya gel de Firdevs giriş vizeni al!’ diye bir ses işittin… Kafesinden çıkan bir kuş gibi uçup gittin düğün salonuna… Düğün arabasının önünü kesen çocuklar gibi senin de önünü kestiler… Sekiz ay kadar yeryüzünün biraz derinliklerinde günahlarını iyi bir silkelediler…(inşaallah)

Damadımızın üstü başı tertemiz olsun dediler sanki… Düğünün ertelenmişti yeryüzüne çıktığında… Ve memleketine ikinci bir kez dönmenin hüznünü yaşadığına şahidim ben…

Aradan bir iki yıl geçti ya da geçmedi… Kulağına bu kez sahici bir ses geldi… Ve sen bir daha dönmemek üzere çektin gittin… Arkana bile bakmadın Mustafa… Sana güle güle diyemedim… Ama sen güle güle gittin, biliyorum…

‘Firdevs düğünleri barut kokulu ve kanlı olur’mısralı şiirimi beraber okumuştuk… Nerden bilecektim ki düğün hazırlığı içinde olduğunu… Bunu sen de bilemezdin Mustafa…

Afgan dağlarına birer fidan gibi dikildiğini internetten okudum… Gülen bir resmini koymuşlar… Fakat ben gülemedim… Sadece resmine baktım… Duygulandım Mustafa… Sen olsaydın sen de duygulanırdın…

Şimdi Yalova yetim kaldı… Ben Yalova’ya gideceğim, fakat senin sadece hayali resmin beni karşılayacak… Sen güleceksin… Ya ben?

Ben mücahidleri çok severim Mustafa… Vallahi kişisel bir gayretim olmadı seni ve diğer mücahidleri sevmek için… Allah yemin ederim ki bu sevgiyi tamamen Allah kalbime ilham etti… Tüm (dilediği) kalplere ilham ettiği gibi…

Sana düğün davetiyesi gökten düştü… Senin davetiyen uçaktan atıldı… Sen özelsin Mustafa… Sesin buralarda işitilseydi düğün davetiyesini sana ulaştıran Amerikalı askere önce teşekkür ederdin sonra da hidayeti için Allah’a dua ederdin…

Senin adına ben Amerikalı askerlere teşekkür ediyorum Mustafa… Firdevs’e sevkiyatla meşgul olan Amerikalılar bir bilselerdi nasıl ağırlandığınızı… Yemin ediyorum yaşaman için tüm güçlerini sarf ederlerdi… Elbette ki aynı saatte yine ayrılacaktın buradan… Buna iman ettik biz…

Sevgili Mustafacım… Vallahi şimdiden seni çok özledim… İnşaallah firdevste kardeşlerle birlikte yorgunluk atıyorsundur… Biz ise hala buralardayız…