Ali Eyvaz

Ali Eyvaz

Karl Marks’tan bencil Roni’ye Necip Fazıl dersleri

Karl Marks’tan bencil Roni’ye Necip Fazıl dersleri

Referandumda “evet” oyu verdiğini söyleyerek, buna karşılık olarak Başbakan Erdoğan’dan Nazım Hikmet ile Necip Fazıl adlarını birlikte anmamasını isteyen, Ak Partili Belediyelerden de Necip Fazıl adını taşıyan cadde, sokak, kültür merkezlerinden bu adın kazınmasını talep eden Taraf yazarı ve Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) eski Genel Başkanı Roni Margulies, her fırsatta Yahudiliğini ve DSİP’liliğinden mülhem sözüm ona sosyalistliğini gözümüze sokarken, önce Karl Marks’ın “Yahudi Sorunu Üzerine” adlı makalesini beynine soksaydı daha isabetli olurdu.
Karl Marks, “Komünistlerin, tüm işçi sınıfının çıkarlarından ayrı bir çıkarları yoktur” diyerek, hem Genç Hegelciler’le olan mesafesini ortaya koyduğu, hem de Bruno Bauer’e cevap olarak tasarladığı “Yahudi Sorunu Üzerine” adlı makalesinde “sivil haklar”, “insan hakları” ve “etnik/ırki/kültürel politik özgürleşme” kavramlarını eleştirerek, ta o tarihlerde sosyalizm mücadelesi içinde imtiyazlı ve hususi bir yer işgal edip, müstakil bir önceliklilik talebinde bulunan Yahudilerin ve kimi aydınların “Yahudi Sorunu” gibi bir tanımlama yapmalarının bencilliğine ve yersizliğine dikkat çekiyordu.
Aslında bu hatırlatmayı Margulies vesilesiyle yapmak çok büyük bir risk taşıyor. Çünkü böyle yaparak, Margulies gibilere tıpkı Baskın Oran ve benzerlerine bahşedildiği gibi haksız yere sosyalizm içinden paye dağıtmış olacağız. Koyunun olmadığı yerlerde çelebiliğini ilan edenlerin, kalem erbaplığında kasıntı olmayı her fırsatta sürdürecekleri muhakkaktır.

***

Roni Margulies, Necip Fazıl için Başbakan ve hükümetine hitaben tam olarak şöyle dedi: “Azgın bir ırkçının, altı milyon kişinin ölümünü onaylayan ve az bulan bir yaratığın adını Nâzım Hikmet’le birlikte anamazsınız. Ve bu yaratığın adını Kültür Merkezlerine veremezsiniz.”

***

Mesela William Shakespeare, “Venedik Taciri” adlı ünlü oyununda antisemitliği ayyuka çıkarmasına rağmen, Roni Margulies gibi Yahudiler koskoca İngiliz gururunu incitmemek için hep susmuşlardır.
Hatta kimi Yahudiler susmanın da ötesine geçip, sırf İngilizlere “bu gelen tükürük değil, yağmurdur” demek için “Aslında hayatında hiç Yahudi görmemiş olan Shakespeare’de Yahudi teması ırkçı bir tutum değil, sadece dekoratif bir unsurdur” gibi tevil yoluna bile gitmişlerdir.

Shakespeare’in “Venedik Taciri”nin kötü adamı Yahudi tefeci Shylock, işleri kötü giden Katolik tüccar Antonio’ya epey yüklü bir faiz karşılığı borç verir. Shylock, Antonio’nun borcu ödeyememesi durumunda, vücudunun neresinden isterse oradan yarım kilo etini kesip alacağını senedin sonuna şart olarak ekler.
Antonio taahhüt ettiği vadesini geçirince, Katolik tüccarın “kalbine yakın bir bölgesinden yarım kilo et” hakkını kesip almaya kalkışan Yahudi tefeci Shylock, yazıldığı dönemden günümüze kadar tiyatro izleyicilerinin nefretini kazanmaya devam etmektedir.

“Bir Yahudi ile el sıkıştıktan sonra parmaklarınızı saymayı unutmayın, birkaçı eksilmiş olabilir” esprilerinin mucidi Avrupa edebiyatının şaheserleri sayılan daha yüzlerce eserde Shylock gibi binlerce karakter ve enstantane var. Roni Margulies birer Yahudi düşmanı olarak gösterilen Dostoyevski’den, Nietzsche’den, Goethe’den, Voltaire’den, Wagner’den ve diğerlerinden muhakkak haberdardır.
Peki Londra’da Shakespeare’in, Viyana’da Nietzsche’nin, Sen Petersburg’da Dostoyevski’nin, Berlin’de Goethe’nin, Paris’te Voltare’in adını taşıyan okul, sokak, cadde, meydan, kültür merkezi gibi yerlerin de izini sürüp, bu dev isimlerin adının bu merkezlerden kazınmasını talep edebiliyor mu?
Bunu aklından bile geçirebiliyor mu? Yoksa onlar söz konusu olduğunda “bunlar sadece dekoratif unsur olarak Yahudi düşmanı” zırvasıyla tevil yoluna mı gidiyor?

Roni de biliyor ki onlar şimdilik yaralı birer aslan değil. Bir aslanı yaralayacak ancak onun kanından kimseler çıkana dek o aslanların kalplerine yakın bölgelerden et koparmak kabil olmayacak.
Türkiye’de ise referandumda “evet” oyu vermenin karşılığı olarak Necip Fazıl’ın kalbine yakın bir bölgeden et koparmak, şu sıralar Paris’te, Londra’da, Sen Petersburg’da, Viyana’da, Berlin’de iz süren sırtlanlar için Türkiye’den gelecek kolay bir ara öğün gibi olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Eyvaz Arşivi