Başlığı okur okumaz kaşlarınız çatılmışsa, ya da öfkeyle okumaya başlamışsanız, ya da Allah’tan başka ilah da mı olurmuş! Diye düşüyorsanız, ilah kavramını anlamamışsınız demektir… Çok büyük bir ihtimalle ilah kavramını ‘yaratıcı’ sıfatıyla karıştırmışsınızdır…

Eğer öyleyse, size tavsiyem böyle önemli bir konuyu neden araştırıp öğrenmediniz diye önce kendinize güzel bir kızın ve daha sonra ders aldığınız hocalarınıza size neden öğretmediklerinin hesabını sorun… Nasıl olur da müşriklerin bile bildiği bir konuyu sizden saklarlar diye hesap sorun…

Şimdi…;

İlah tanımına geçmeden önce Allah dışında ilahların varlığından bahseden ayetlere bir bakalım daha sonra ilah tanımına geçelim.

‘’Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. O'ndan başka ilah yoktur. O'nun yüzünden (zatından) başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz O'na döndürüleceksiniz.’’ Kasas-88

‘’Allah ile birlikte başka bir ilah edinme, yoksa kınanmış ve yalnızlığa itilmiş olarak kalırsın. İsra-22

Okuduğumuz bu iki ayet bizlere Allah’tan başka tapınılan ilahların varlığından bahsediyor… Evet… Allah’tan başka ilahlar vardır, fakat biz Müslümanlar bu ilahların tamamının gerçek anlamda ilahlık vasfının taşımadığına, kendisine tapanları koruyamayacak, işitemeyecek, işitse bile kendilerine yardım ellerini uzatamayacak kadar güçsüz olduklarına inanır tamamını red ederiz… Ve deriz ki;

Allah’ım! Senden başka tüm ilahları bir çırpıda red ediyoruz… Biz sadece sana el açıyor ve sadece yardımı senden bekliyoruz… Şüphesiz senin gücün buna yeter…

Evet… Allah’tan başka ilahlar vardır… Ama tamamı batıl, güçsüz ve kendileri de Allah’a muhtaçtırlar… Okuyalım:

“Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.” Yasin-23

"Allah'tan başka edindikleri ilahlar, yaratılmışlardır, hiçbir şey yaratamazlar, diri değil ölüdürler, ne zaman yeniden diriltileceklerini de bilmezler, ilahınız tek bir ilahtır." (Nahl, 20-22)

,,,

Allah dışında hiçbir ilah adayı insana bu kadar yakın olacağı inanın aklıma gelmezdi… Okuyalım:

‘’Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?’’ Furkan-43

Aman Allah’ım! Bir insan kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edinebiliyormuş… Adına ilah demese de… Öyle ya, nefis kötülüğü emrederken insan bu kötülüklere boyun eğerse neden ilah edinmiş olmasın ki!

Özellikle de Allah’a gösterilecek sevgi, saygı, azabından korkmak, kulluk etmek varken nefis elbette bir alternatifmiş gibi karşısına dikilip: ‘’ Allah’ın değil, gel benim sözlerimi dinle’ dediğinde neden ilah konumuna yükselmiş olmasın ki!

Değerli okuyucular!

Gerçekten pas geçilecek bir konu değil başlığımız… Bütün peygamberlerin gönderiliş amacı da bu değil miydi zaten…

Evet… ‘’ İlah kavramının hiçbir zaman ‘yaratıcı’ anlamına gelmediğini, bilakis; Allah’tan başka kendisine tapınılan, güvenilen, gücüne sığınılan, kendisinden korkulan, ve Allah’a değer verdiğimiz gibi değer verilen ve saygı duyulan ölü ya da diri, canlı ya da cansız olan her şey.’ Anlamına geldiğini bilmemiz lazım…

Evet… Buraya kadar meselemiz anlaşılmışsa, boş bir a4 kâğıdına Allah ile beraber kaç ilahın gündemimize girmeye çalıştığını maddeler halinde yazıp tamamına kalın bir çizik atıyoruz… Biz sadece Allah’-u tealayı ilah kabul ediyoruz… Diğerlerini, red…