Hayırlı olsun
Habervaktim ailesi adına Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Saadet Partisi Genel Başkanlığı’nın tüm Türkiye ve İslam Alemi’ne hayırlar getirmesini diliyorum.
Tüm Türkiye ve İslam Alemi evet…
Çünkü O, ufku çok geniş bir dava adamı.
O bir ilim adamı, siyasetçi ve devlet adamı.
Öngörüsü bölgesinde ve dünyada öncü ve lider bir Türkiye.
İslam Alemi’ne öncü, dünyada lider bir Türkiye.
Bunun için çalıştı yıllarca.
Türkiye için sanayi hamleleri başlattı daha siyasete girmeden.
İlmi araştırmalar için bir araya geldiği Almanlar hayran kalmıştı zekasına, öngörüsüne. Almanları reddederek ülkesine döndü projelerle.
Ve Türkiye'de ilk yerli motoru imal eden Gümüş Motor A.Ş.'yi Erbakan kurdu.
Eskişehir Demiryolları CER atölyesinde "Devrim Otomobili" adıyla ilk yerli otomobilin imal edilmesinde Erbakan’ın büyük rolü oldu.
1965’te profesör olan Erbakan, Odalar Birliği Başkanlığı’nın ardından Türkiye’de sanayiye gerekli ilginin gösterilmiyor oluşunu dert edinerek, siyasete girdi.
1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız milletvekili seçilerek Meclis'e girdi. Ardından Milli Nizam Partisi’ni kurdu.
MNP’nin darbeyle kapatılmasından sonra Milli Selamet Partisi’ni kurdu, yüzde 12 oy aldı. Hükümet ortağı oldu, Başbakan Yardımcılığı görevinde bulundu.
1974 Kıbrıs Harekatı’nın emrini veren O’ydu.
Dışarıdakiler kadar içeride birilerine rağmen yaptı bunu.
O yıllar yavru vatan Kıbrıs konusunda Meclis kürsüsünden şöyle kükrüyordu muhalefete:
“Bırakın şu federe devlet görüşmelerini. Diyorlar ki ‘efendim Amerika'nın hoşuna gitmez'. Bana ne Amerika'dan. Bana ne Amerika'dan.”
Ve sözde kalmadı bu kükreyiş.
Adada bugün KKTC var.
12 Eylül darbesiyle MSP kapatıldı, siyasetten uzak kaldı Erbakan bir süre.
1983’te Refah Partisi’ni kurdu. 1995 seçimlerinde RP ile yüzde 21.7 oy alarak, Başbakanlık koltuğuna oturdu. Koalisyon hükümeti olmasına rağmen kısa sürede önemli projelere imza attı.
Halen bir çırpıda sayabiliyoruz:
-Uluslararası alanda gelişmekte olan 8 ülkenin işbirliğine öncülük yaparak büyük bir gayretle bir yıl gibi kısa bir sürede D-8 oluşumunu meydana getirmiş olması başlı başına büyük bir olaydı.
-Devlet ekonomisinde “Havuz Sistemi”ni kuruldu, büyük tasarruf ve gelir sağlandı.
-Devlet sermaye babalarından kurtarıldı ve gereksiz faiz ödemelerine son verilmiş oldu.
-İç ve dış borçlanma yapılmadı.
-İlk defa denk bütçe yapıldı.
-Memur, işçi, emekli Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük zamlarını Erbakan döneminde aldı.
(Zam oranlarına şaşırıp kalan gazetecilerin ‘kaynak’ sorusu karşısında, onca soruna, baskıya rağmen hiç mağdur edebiyatı yapmadan ‘Ülkemiz zengindir. Çok kısa bir zamanda bu kaynağı devletimize kazandıracağız’ demiş biri Erbakan.)
-Bir yıl boyunca hiç zam haberi yazmadık biz gazeteciler, olmadı çünkü.
-Sanayi üretimi yüzde 30’dan yüzde 90’a çıktı.
-Fakir Fukara Fonu tarihinde ilk defa tamamen amacına yönelik olarak kullanıldı.
-Çekiç Güç Refahyol döneminde kaldırıldı.
-Alışıla geldiği üzere Amerika değil, İslam Ülkeleri ziyaret edildi Erbakan döneminde.
-Din alimlerine başbakanlık kapıları ilk defa açıldı, İftar yemeği verildi.
İlk aklıma gelenler…
Öyle 7-8 yılda değil, 1 yıl gibi kısa bir sürede yapıldı bunlar.
Sadece sanayide değil, maneviyatta da önemli yatırımlara imza attı Erbakan.
Bugün ülkemiz için büyük bir kazanç olan İmam Hatip Okulları O’nun eseri.
(Ve bugün O’nun talebeleri görev başında. Bürokraside O’nun eseri olan İmam Hatip Okulları kökenli pek çok önemli şahsiyet var.)
Halk Siyonizm tehdidinin farkına Erbakan’la vardı.
Savunma sanayinin önemini Erbakan’la anladı.
Böyle milli bir Erbakan iç ve dış mihrakların işine gelmedi.
28 Şubat post-modern darbesi ile iktidardan uzaklaştırıldı.
1998 yılı Şubat ayında Genel Başkanı olduğu Refah Partisi’nin kapanmasıyla 5 yıl siyasetten yasaklandı.
2003'te Saadet Partisi'ne Genel Başkan seçilmişti ki, “kayıp trilyon” davası çıkarıldı, mahkum edildi.
Huzurlu, sıcacık yuvası alaşağı edilip, oradan alınarak diri diri toprağa gömüldüğü gibi yine “Milli Görüş” deme ihtimaline karşı üzerine beton döküldü adeta.
Hak etmedi bunları.
Yazık edildi o büyük milli ruha.
O bilmiyor muydu bir Demirel gibi konuşlanmayı!
Bugün üzerine titrenilen bir devlet adamı hürmeti görüyor olmanın yolları!
Elbette biliyordu ama inadına “Milli Görüş” dedi…
Millet için, güçlü ve lider bir Türkiye için…
Kim ne derse desin, Erbakan bu.
Her şey ortada.
Rakamlar da, şahitler de…
İlerlemiş yaşına rağmen “İşbaşa düştü” diyerek, yeniden siyasete giriyorsa, sazı eline alıyorsa bunda da vardır bir hayır.
Bu ülkeye büyük hizmetlerin oldu muhterem Hocam, o koltukta öylece otursan da bunlar hafızalardan silinmeyecektir.
Milli Görüş Lideri Erbakan’ın SP Genel Başkanlığı tekrar hayırlı olsun.
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.