‘Laisizm’den başka sınırtanımayanlara karşı çaresiz miyiz?
Pazar günleri, okuyucu yazışmalarından derlemelere ayrılan bir ‘Hasbihal’e daha, selâmla..
-Humeyrâ Genç yazıyor: ‘Prof. Mâhir Kaynak, 10 Nisan akşamı, bir Tv. proğramında, ‘AK Parti kapatılırsa, Güneydoğu kopar!’ dedi. Bu ihtimali geçenlerde, siz de üstü kapalı dile getirmiştiniz. Tehlike bu kadar ciddîyse, bunu laikler görmüyor mu?’
*AK Parti, Türkiye genelinde, en büyük parti.. Ve Güneydoğu’da ise, AK Parti’den başka bir de PKK’nın siyasî uzantısı olduğunu gizlemeyen DTP var.. Şimdi, bu, en büyük parti, laikliğe aykırılığı ve dindarlığı ithamıyla kapatılırsa, o zaman buhranlı bir bölge olan Güneydoğu’da, DTP bölgenin en büyük siyasî örgütü haline dönüşür. Bunun getirileri de tahmin edilmelidir.
Vatan mı? ‘Taife-i laicus’ için, laiklikten başka sınır da yoktur, vatan da! Mes’elenin hukukî olduğunu sananlar TC’de hukukun özünün kemalist/laik değerler olduğunu unutmamalı!’
-Mehmet Şenol (tevhidhaber.com’da) yazıyor: ‘Neden, Erdoğan'ın yanlışlarını yazmıyorsun? AB sürecinden vazgeçen, kim? Bu halkın AB'den başka bir seçeneği var mı? Statükocularla anlaşıp bu çarkın dişi olanlar, halkı aldatmasın artık; ve lûtfen siz de daha objektif olun..’
*Ben Erdoğan’ın bu süreçteki yanlışlarını sıralamayı sağlıklı bulmuyorum. AB’yi de, müslüman halkımız için ‘olmazsa olmaz’ ve hattâ gerekli de görmüyorum.
-Sinan Aslan (Başbakan’ın D. Bakır Baro Başk. ile tartışmasına değindiğim 10 Nisan tarihli yazıma ironik takılıp, haksoz.net’te) yazıyor: ‘.. Baro başkanı gerçekten de ayıp etmiş.. Hak-hukuk-özgürlük senin neyine.. Adamlar ikide bir ‘kardeşlik’ falan diye şeyler söylüyor; bu sana yetmez mi? ‘çocuk da olsa, kadın da olsa hedefimizdir’ diyen devletlu hazretlerine sen de herkes gibi, ‘Padişahım çok yaşa’ desen ne olur?
*Ben konuya, siyasî polemik havasında değil de, sözkonusu Baro Başkanının genel yaklaşım tarzı ve de ülkenin bugün içinde bulunduğu derin siyasî buhranla birlikte baktım.. Kaldı ki, Erdoğan’ı eleştirirken, onun söylemediği, ‘çocuk da olsa, kadın da olsa..’ gibi sözleri de, ona söyletmekte ve ‘kardeşlik’ sözlerini bile hafife almaktasınız.. Bu gibi hassasiyetler sizi ilgilendirmiyor ve konuya başka değer yargıları açısından yaklaşıyorsanız; dilediğiniz gibi ironik, kinayeli yazmaya devam edebilirsiniz. Ama, müslüman isek, bu gibi büyük fitne zamanlarında her birimizin tahrikçi durumuna düşmemek konusunda daha bir dikkatli olmamız gerekir.. Müslüman insan, ve hele de bugün daha bir yükselen her türlü ‘gayrimeşrû’ ve özellikle de kavmiyetçi fitnelerden uzak durmaya dikkat göstermelidir..
-Selim (haksoz.net’te) yazıyor: ‘8 Nisan yazınızda, Suudî’deki fıqhî-itikadî tartışmalara da değindiniz. İlginç bir tartışma bu.. O tartışmaları türkçe olarak nerede bulabiliriz?’
*Ben türkçesini henüz görmedim..
-Muhammed Mucahid (tevhidhaber.com’dan) yazıyor: ‘Suudî’deki tartışmalarda ismi geçen o 2 gazetecinin Suûd Kralı adına çalıştığını düşünüyorum. Ama, idâm fetvası çok ağır gibi..
Aynı yazının bir diğer bölümünde değindiğiniz en yüksek askerî sorumlulara gelince.. Bir soru: Ergenekon’da yakalanan bombalar konusunda, TSK envanterlerinde bir noksanlık gözükmüyorsa; ya; Şemdinli’de ‘iyi çocuklar’ın attığı bombalar hangi envanterde idi?
-Şevket Ağralı yazıyor: ‘Uğur Mumcu’nun, PKK ile MİT arasındaki işbirliğini açıklamak istemesi üzerine öldürülmüş olabileceğini en yakınları dile getirmişlerdi.. Şimdi ise, siyonist İsrail rejiminin cinayet şebekesi olan MOSSAD tarafından öldürüldüğü iddiası, o zamanki MİT Başkanı Sönmez Köksal tarafından da resmen doğrulanmış.. Halbuki, ‘Selâm’ gazetesindeki onlarca kişi bu iddia ile tutuklanıp sonra da, bir delil bulunamayınca, ‘Kudüs Kurtuluş Ordusu’ kurmak gibi bir itham ile mahkûm da oldular.. Anlamadığım şu: ‘U. Mumcu’yu İsrail rejimi niye öldürsün? Onun İsrail’le bir alıp veremediği yoktu ki..’
*Mumcu’nun katli, marksist/kemalist çizginin tükeniş yıllarına denk geldi. Fonksiyonlarını tamamlamış ünlüleri yokederek, bir toplumu karıştırmak da, entrikacıların bir taktiğidir.
-Ali Yumak yazıyor: ‘301 konusunda geçen hafta yazdığınız yazı, beni hayal kırıklığına uğrattı.. Başka dinlerden olanların da aşağılanmamasını istiyorsunuz, ben bir müslüman olarak, başkasıyla aynı seviyede miyim?’
*En’âm, 107-108. âyetleri okumanızı tavsiye ederim. Aynı olmamanız, hakareti gerektirmez.
-Mehmet Yıldırım yazıyor: ‘İran’da 15 milyon uyuşturucu bağımlısı, 100 bin AIDS hastasının bulunduğu’ iddiası yer alıyor medyada.. Bu rakamlar doğru ise, bu nasıl açıklanabilir?’
*Rakamlar abartmalı geliyor bana.. Ama, yok değildir..
-Saide Yılmazoğlu yazıyor: ‘Nicelerinden farklı olarak, Irak Başbakanı Mâlikî’nin işbirlikçi olmadığını söylüyorsunuz. Muqtedâ Sadr’a ise, hep daha mesafeli duruyorsunuz. Sadr’ın İran’ı suçlayan bir konuşma yapıp Amerika’ya malzeme vermesi beni de düşündürdü, gerçi..’
*Ne Mâlikî, ve ne de Sadr işbirlikçidir; ama, Mâlikî’nin 30 yıllık çetin mücadele geçmişini de bildiğim için ona daha fazla itimad ediyorum.. Kezâ, USA Sav. Bak. R. Gates, dün, Sadr için, ‘Irak’da önemli bir siyasî figür; silahlı mücadeleyi bırakıp, siyaset yapmayı kabullenirse, kendisini düşman görmeyiz..’ dedi diye, hemen onu da mı işbirlikçi sayacağız? Irak yangınına uzaktan bakınca yanlışlar daha iyi gözükebilir; ama, ateşin içinde olanlar, onlar!
-Olgun Ser Kıbrıs’dan yazıyor: ‘çevremdeki insanların sorduğu ve benim de zor durumda kaldığım bazı soruları yazıyorum: ‘1- İslâm’da nazarın hükmü nedir? Eğer varsa, bu durumdan mağdur olanların suçu nedir? 2- örtünmenin neden bir Allah emri olduğunun hikmeti ne olabilir? Bazıları, bunun karşı cinsi etkilememek için olduğunu söylüyor, ama, buna niceleri, ‘etkilenmedikleri’ şeklinde cevab veriyor.. O zaman, ne diyeceğiz? 3- İslam’da organ naklinin hükmü nedir? 4- ‘Şu işim, şu arzum olursa kurban keseceğim..’ gibi sözler ve ‘adak ve akika kurbanı’ İslam’da var mıdır? Varsa, bu, Allah’la pazarlık olmaz mı? 5- Günümüzde faiz konusu tartışılırken, Hz. Peygamber (S) zamanında banka olmadığı ve faizin de bugün anladığımızın ötesinde bir mâna taşıdığı söyleniyor.. 6- İslâm’da, ‘Haremlik-Selamlık’ var mıdır? Günümüzde, bazı sohbet toplantılarında, açık oturum ve meclislerde kadın-erkek oturulmasında bir sakınca var mıdır? 7- Piyango, haksız kazanç görüldüğü için mi haramdır? Devletin teşvik ettiği piyango konusunda, müslüman nasıl bir tavır almalıdır? Bir müslüman, piyangodan kazandıklarını hayır işlerine verse, hüküm ne olur?’
*Hem, bu suallerin cevabına bu sütun kafi gelmez, hem de bu satırların sahibi bu konuda yeterli dakik bilgi ve ehliyeti haiz değildir.. Kıbrıs’da da kolayca öğrenemeyebilirsiniz. Başka bir merci olarak, meselâ, Hayreddin Karaman Hoca’ya, ([email protected])’ye yazıp, daha sağlıklı cevablar alabileceğinizi umuyorum..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.