Kardeşlerime
Kardeşler; Hâlâ biz arsasında define olduğu halde bundan habersiz ve istifade edemeyen fakir insanlar gibi, millet olarak ıstırap çekiyoruz.
Hiç bir testici yoktur ki, içine su konmasını düşünmeden testisini, sırf testi yapmak için yapsın!...
Hiç bir hattat yoktur ki, özene bezene yazdığı yazıyı, yalnız yazısına, yazısının güzelliğini göstermek için yazsın da okunmak için yazmasın...
Yakın tarih devresi eğitim müesseseleri, basın ve yayını ve birçok müesseseleriyle taklitçi, aşağılık duygusu içerisinde insanlar yetiştiren bir devredir.
Bu milletin gençliğini düşünmekten mahrum olarak yetiştirilmiştir.
Öyle kötü kalıplar içinde şartlandırılmışız ki, doğru düşünmenin doğruyu bulmanın metodu gösterileceği yerde, bütün doğruların ölçüsü Batı olarak halledilivermiştir.
Çağımızda millet olarak nice duygularımız ölmüş ve öldürülmüştür. Milletlerin hiçbiri bizim yaptığımız gibi, komşusunun siyasi ve içtimai müesseselerini kabul ve tatbik etmeye teşebbüs etmemiş, hiçbiri kendi ruhunu diğerininkine göre teşekkül etmeye çalışmamış, yahut kendi manevi şahsiyetinden vazgeçip komşusunun fikir ve hareket tarzını tam teslimiyetle taklide girişmemiştir.
Bu milletin fertleri kendi öz vatanlarında, büyük bir şehirde bir apartman katına yerleşip altında ve üstünde, sağında ve solunda kimlerin oturduğundan habersiz, tuhaf bir kiracı durumuna getirilmiştir.
Ne zamana kadar; Allah'a yakın olma heyecanının yerine yapma heyecanlar yerleştiren, tavşana kaç derken tazıya tut diyen, sonra tazıyı tavşan, tavşanı tazı yaparak biribirlerine rol değiştiren kapitalizmle komünizm arasında böylesine yalancı ve sahtekâr bir avlanma oyunu oynatarak, gerçek kurtuluş yolu olan İslam'ı insanlardan saklayacaktır...
Ne gariptir ki, bütün dünya bir inkilâp bekliyor!.. Çünkü beşeriyet o noktaya geldi ki, ne kadar müessesesi varsa bitti, eridi, pörsüdü, tükendi...
Bizler millet olarak da zelil vaziyette bulunmaktayız. Nerede ecdat!..
"Bir zamanlar biz de millet hem de nasıl milletmişiz.
Gelmişiz dünyaya; milliyet nedir öğretmişiz.
Kapkaranlıktan bütün âfakı insaniyetin
Nur olup fışkırmışız ta sinesinden zulmetin.
Görmemiş benzer, o müthiş seyre, hem görmez beşer.
Bir taraftan dinimiz, ahlakımız, irfanımız, ihsanımız"
"Donanma, ordu yürürken Muzafferen ileri,
Üzengi öpmeye hasretti garbın elçileri..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.