İnsan biraz mert olur ve dinine sadık kalır… Bir insan, dini ne olursa olsun, eğer samimiyse elinden geldiği kadar taviz vermemeye çalışır… Mensubu olduğu dini neyi emrediyorsa saygıyla ve inanarak yapmar… Bu gibi durumlarda diğer dinlere mensup olanlar tarafından da saygıyla karşılanır.

Bir insanın kimliğinde ‘dini; İslam’ yazması, o kişiyi müslüman yapmaz… Hele de islamın herhangi bir emrini kabullenmeyip karşı çıkan bir kimse islamın dışına çıkmış olur… İslamın dışında olmasıyla islamın içindeymiş gibi görünmesi aynı şey değildir Allah katında… İslamın dışında çıkması durumunda adı kâfir olarak adlandırılan kişi, islam dairesi içindekileri islamdaymış gibi kandırmasıyla sıfatı münafıklık olarak değişir ve bu değişiklik kendisini cehennemin en alt tabakasına kadar yuvarlar…

,,,

Yaklaşık iki saat kadar önce(Perşembe günü akşam 21,00) Kılıçdaroğlu’nun, farz olmayan ve oldukça meşakkatli bir ibadet olan kurban kesme ibadetine nail olmak için 4.500 tl vererek kurbanlık almasını televizyonda izledikten sonra yukarıdaki iki paragrafı yazma ihtiyacı hissettim…

Kılıçdaroğlu münafıktır demiyorum… Kalpleri elbette ki bilemeyiz… Fakat ‘ama’ şüphesini telaffuz etmem için elinden geleni yapıyor malum şahıs…

Israrla örtü düşmanlığını yapan birini hayvan kokuları arasına iten neydi sizce? Milyonları keriz yerine koymak ve kendi dinini hafife almak değil midir? Kılıçdaroğlu’nun dininden elbette ki beriyim…

Ne mübarek ve ne büyük dinimiz var ki kendi düşmanlarını bile hayvan pazarına sokuyor! Ne büyük dinimiz var ki, kendi düşmanlarına bile ramazan ve kurban bayramlarını kutlatıyor!

Sayın Kılıçdaroğlu! Önceki yazılarımda sizi dinimizin güzelliğini görmeye davet etmiştim… Sanırım yazım size ulaşmadı…

Sizi hayvan pazarında gördüm ya… Bana dinimin büyüklüğünü tekrar hatırlattığınız için size müteşekkirim… İyiki kurban bayramı var…