Bizi bir bayrama daha sağ salim eriştiren Mevlâmız'a şükürler olsun.

Bugünün bayram olduğunu bilen herkesin bayramı kutlu olsun.

Esasen, sözün özü, şudur:

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden...

Dünyanın ve ülkenin gündemi, bayram seyran dinlemeden, kendi kıvamına göre yol alırken, her birimizin kum saati, içindeki kum taneciklerini, dar boğazından aşağıya doğru incecik akıtmaya devam ediyor.

*

Gündemi bir yana bırakalım, günün demine bakalım.

Bugün size bir komşumdan bahsetmek istiyorum. Ama öyle herhangi bir komşu değil...

Bilim adamı, şair, müzisyen, hattat...

Bütün vasıflarını bir arada saymanın zor olduğunu belirtmemiz gereken biri.

Prof. Şahin Uçar'dan söz ediyorum.

Önce, Yılmaz Öztuna'nın Türk Musikisi Ansiklopedisi'ndeki "Şahin Uçar" maddesine göz atmak uygun düşecek.

*

UÇAR [Şahin] (12.2.1949) Tarih bilgini, Şair ve Müzisyen. Sivas'ta Acıyurt'ta doğdu. Karapapak asıllıdır. Aileden ve çocukluğunu geçirdiği yerlerde Arapça ve Farsça öğrendi. İstanbul Üniversitesi tarih bölümünü bitirdi. Sivas'ta öğretmen (1973-76) olup sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne geçti. 1980'de Amerika'da Princeton Üniversitesi'nde yüksek ihtisas ve doktora yapıp (1983) Selçuk Üniversitesi'ne geçti, doçent (1989), profesör (1993) oldu. Niğde Üniversitesi'nde dekanlık ve rektör vekilliği yapıp emekliliğini istedi. Avrupa ve ABD'de araştırmalarda bulundu. 2001 Eylül'ünde İstanbul'da İslam Ansiklopedisi'ni de çıkaran Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı oldu. Türkiye'de tarih felsefesi branşının tek profesörüdür. Bu konuda, Emevi-Abbasi dönemi İslam tarihi konusunda Türkçe ve İngilizce kitapları olan seçkin bir fikir ve ilim adamıdır. Latince de bilen az sayıdaki tarihçilerimizdendir. Şeyda mahlası ile divan şiiri üslubunda şiirler yazdı. Türk edebiyatında divan sahibi son şairdir. Hattat ve müzehhibdir. Kemal Batanay'ın öğrencisidir. Tanbur çalmış, ney üflemiştir.

*

Şahin Hoca, Eski Kafalı biridir.

Fatih'in en revaçta mekânlarından olan ve mühendisin zevk olsun diye garsonluk yaptığı, şairin çay doldurduğu, sanat ve siyaset erbabının uğradığı Eski Kafa'da görüşürüz ara sıra.

Şahin Uçar, sözünü kimseden sakınmaz, doğru bildiğini söylemekten geri durmaz.

O yüzden seveni de sevmeyeni de çoktur.

Öztuna, bestekârın 1971 ve 73 yılları arasında semai, ilahi, nefes, türkü, marş ve şarkı gibi 20 civarında eser besteledikten sonra, müzik çalışmalarını bıraktığını belirtmektedir.

Ayrıntılı bilgi için, sahinucar.com.tr adresine bakılabilir.

*

Kitapları arasında en önemli eseri sayabileceğimiz "Varlığın Anlamı" Şûle Yayınları arasından çıktı.

Yeni baskıya yazdığı mukaddimede, işlenen konunun önemini vurguladıktan sonra şöyle söylemektedir:

Ümîd ederim ki bu kelâmım dahi okuyucuya yol göstersin: tâ ki, elindeki kitapta yer alan bahislerin, ma'rifet nazariyesi (epistemoloji: bilgi teorisi) bâbında en aslî ve esaslı, "temel meseleler"i ele alması sebebiyle; rahatça ve zevkle okunduğu için belki kolay anlaşılır gibi görünmekle beraber, zor anlaşılır bir kitap olduğunu bilsin.

Bir kere, kitap dediğin zevk alarak okunmalı elbette. Ne var ki, böyle bir kitabı şöyle hızlı bir şekilde, bir kere okumak yetmez; üzerinde tekrar-be-tekrâr düşünmek ve hazmetmek gerekir.