Mehmet Talu

Mehmet Talu

Tesettür, hayânın bir parçasıdır! 2

Tesettür, hayânın bir parçasıdır! 2

İslâm Dini cihanşümul esas ve prensipleri doğrultusunda ve ahlâkî kuralları çerçevesinde kadınlarla ilgili kendine has örtünme ve kıyafet sistemi getirmek suretiyle cahiliye devrinin bu husustaki bütün kötü âdet ve geleneklerini kökünden yıkmıştır.

Cilbab: Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır. Bedenin tamamını örten bir dış elbisedir. Kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir. Tepeden tırnağa örten giysidir. Kadınların tesettür ettikleri her türlü elbise ve başka şeylerdir. Çarşaf ve peçedir.

İdnâ: Yaklaştırmak demek ise de, âyet-i kerimede kullanılması, kapsamak suretiyle sarkıtmak mânâsını da ifade ettiğinden üzerinden sıkı örtmek demek olur. Cilbabla örtünmek tabirinde de iki şekil vardır. Birisi cilbablarından birisiyle bütün bedenini sıkıca örtmek, birisi de bir cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur. Bu beyanda da iki suret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerini ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır.

Ümmü Seleme (R.Anha) validemiz demiştir ki: "Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler." âyet-i kerimesi nazil olduğu zaman, Ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, başları üstünde kargalar varmış gibi idi.8

Hz. Aişe (R.Anha) validemiz demiştir ki: ALLAH Teâlâ, Ensar kadınlarına rahmet etsin. Çünkü, Nûr sûresindeki:

"Başörtülerini yakalarının üstünü kapayacak surette koysunlar..." âyet-i kerimesi, indiği zaman; mırtlarını yani boydan boya örten dış giysilerini yardılar, onu kendilerine baş örtüsü yaptılar.9

Bu tesettür, onların tanınmalarına, dağınık cariyelerden, adi kadınlardan vakar ve heybetle seçilerek hürmet edilmelerine ve dolayısıyla incitilmemelerine elverişli olan biçimdir. Gerçi eziyeti kendilerine davet edecek olan içi bozukları örtü tutacak değildir. Fakat imanlı, temiz kadınların, kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan biçim de budur. Asıl o zamandır ki onlara eziyet edecek olanların açık bir vebal ve iftira yüklenmiş oldukları ortaya çıkar.

Kur'ân-ı Kerîm örtünmeyi emrederken, günün şartlarına göre bunun yarar ve hikmetini de kısmen açıklamakta ve öylece bize bu konuda bir kıstas vermektedir:

a- İffetsiz, ahlâksız kadınlardan seçilip toplumda saygı görmelerini sağlamak.

b- Sokaklarda, yollarda kırıtıp dolaşan seviyesiz kadınlara sarkıntılık yapanların sataşma ve incitmelerinden güvende kalmalarına yardımcı olmak ve çıkacak birtakım kötülükleri önlemek.

c- Kadının hiçbir zaman süs eşyası olmadığını göstermek.

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin risâlet göreviyle işe başladığı asırda Arap kadınlarının çoğu örtünmediği, mahrem yerlerini teşhir ettikleri, cadde ve sokaklarda kırıtarak yürüdükleri için peşlerine takılan gençlerin sarkıntılığına uğrarlardı. İslâm Dini, hem toplumda otokontrolü sağlamaya yöneldi, hem de kadının iffet ve namusunu, vakar ve saygınlığını kötü nazarlardan, kirli emellerden ve niyetlerden korumayı plânladı ve kısa zamanda her iki konuda da istenilen olumlu sonucu elde ederek topluma huzur ve güven getirdi.

Diğer yandan İslâmiyet yepyeni bir sistem olarak sahneye çıkarken birçok konularını eğitim yoluyla çözmüş ve irşat ile teblîğe ağırlık vererek toplumu yönlendirmiştir.

Günümüzde süs yerlerini, mahrem taraflarını açıp sokak ve caddelerde kırıtarak gezip dolaşan kadınların çoğu saygınlığını kaybetmiştir. Aynı zamanda kötü nazarlara hedef olmaktan da kurtulamamıştır.

Tesettür kadının şahsiyeti ile ilgilidir. Onun haysiyet ve şerefini korur. Hem tarihi ve hem de zamanımızdaki vakıalar açıkça göstermektedir ki: Kendileri ne kadar ciddi, kalbleri ne kadar temiz olursa olsun, kendilerini açıklık-saçıklıkla satılık bir mal gibi teşhir eden kadın ve genç kızlarımız, açıklıkları sebebiyle hayvani his ve duygularla çevrilen iğrenç erkek bakışlarına, en müstehcen alaylı sözlere ve en biçimsiz hareketlere maruz kalmaktadır. Fakat ALLAH Teâlâ'nın emrine göre örtünmüş kız ve hanımlarımız da, bu acı hakikatların tamamen aksine, en serseri tipli erkekler tarafından bile en büyük saygıyı görmektedirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi