Dünya, Wikileaks internet sitesi tarafından yayınlanan ABD gizli belgelerinde yer alan hususlara kilitlendi adeta. Belli başlı bütün basın yayın organlarının en önemli konusu bu belgeler şimdi ve binlerce belgeden bahsedildiğine göre de, konu uzun zaman gündemi işgal edeceğe benzer.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iç yazışmalarından oluşan ve tamamen gizli kalacağı varsayılarak hazırlanmış olan belgeler, bu yazışmaları yapanların dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisinin diplomatları oldukları ve özellikle kamuoyu önünde ne kadar kibar oldukları hatırlandığında, tam manasıyla şok edici.

Muhtemelen karşılarında yakaları mutlaka ilikli olarak ve hazırolda durdukları, değişik ülkelerin önemli insanlarından bahsederken kullandıkları üslup, yaptıkları yakıştırmalar ve belki birçoğu şahsi kanaatlerinden oluşan yorumları, en azından irkiltici...

Uluslararası toplantılar, zirveler, birlikler, komisyonlar, antlaşmalar... Bu türden haberlerde yer alan insanların hemen tamamı ne kadar da kibar ve anlayışlı gözükürler halbuki.

En ciddi durumlarda bile uluslararası münasebetlerin sağlıklı bir şekilde yürüdüğüne inanmamızı sağlar bu insanların evlerimize kadar giren görüntüleri.

Belki aylarca, haftalarca kendi aralarında tartışmış olsalar da, neticede kamuoyunun huzuruna çıktıklarında son derece sakin bir ses tonuyla ve üzerinde artık tartışmaya mahal olmayan metinleri okurlar insanlara... İşlerin yolunda olduğunu düşünürüz; ortalık sütlimandır yani...

Wikileaks isimli internet sitesi tarafından yayınlanan ABD gizli belgeleri, en yakın müttefikler sözkonusu olduğunda bile ortalığın hiç de öyle sütliman olmadığını ve karşılıklı münasebetlerin aslında ne kadar kaygan bir zeminde yürütüldüğünü anlatıyor bizlere.

Kendisini dünya jandarması olarak gören ve başka bütün ülkelerin sadece kendi çıkarlarına hizmet etmesi gerektiğine inanan bir devletin, çeşitli dünya başkentlerindeki temsilcileri tarafından kaleme alınan metinler, ABD'nin aslında nereye doğru gitmek arzusunda olduğunu da ifşa ediyor bir bakıma.

Belki hakikaten gizli belgeler bunlar ve ABD'nin arzusu rağmına yayınlanıyor.

Belki de tıpkı CIA'nın zaman zaman yaptığı gibi küresel çapta bir gaz alma operasyonu ile karşı karşıyayız. Dahası, yayınlanan belgelerle, ABD'nin muhatap ülkelere yönelik olarark birtakım mesajlar verdiğini söyleyebilmek de mümkün.

Malum, propaganda yolları çok çeşitli ve çoğu zaman, hangi hareketin aslında tam olarak hangi niyetle yapıldığını anlayabilmek için, üzerinden yıllar geçmesi gerekebiliyor.

Geçmişte yaşanan ve halen yaşanmakta olan olaylarla çakışmalarına bakılırsa, belgelerin gerçek olduğunu söylemek mümkün. Ancak bunların ortalığa çıkması ABD'nin rızası ile olduysa eğer, bu belgelerin eksik olduklarını ve sadece duyulması istenenlerin yayınlandığını düşünmek gerekir.

Her halükarda, yayınlandıkları kadarı ile bile dünyanın aslında nasıl döndüğü ve işlerin nasıl yürüdüğü, yürütüldüğü konusunda ufuk açıcı belgelerle karşı karşıyayız.

Umulur ki, bu belgeleri okuyanlar yaşadığımız dünya ve bu dünyada işlerin nasıl yürüdüğü ile ilgili daha ciddi fikirlere sahip olur ve bulundukları konumu buna göre yeni bir değerlendirmeye tabi tutarlar.

Attıkları ve atacakları en ufak adımları bile genelde Batı'nın ve özelde de ABD'nin memnuniyetini hesap ederek atmaya çalışan, özellikle de İslam ülkelerinin yöneticileri, resmi belgelerdeki menfaat amaçlı yalakalık yerine; Wikileaks'ın yayınladıkları sayesinde, kendilerine, ülkelerine ve mevcut meselelere gerçekte nasıl bakıldığını ve haklarında neler düşünüldüğünü öğrenmiş oldular...