Cahit Sıtkı'dan bir mısra: "Neylersin, ölüm herkesin başında..." Aslında bir ayetin meali sayılır bu. Hepimizin çok iyi bildiği...

"Her nefs ölümü tadacaktır."

Albayrak Holding kurucusu Hacı Ahmet Albayrak'ın cenaze töreninden sonra, bir kenarda oturup çay istedik.

Yanımda arkadaşlar vardı.

* * *

Uzun zamandır görüşmediklerim, her gün görüştüklerim...

Birbirimize başsağlığı diledik.

Sonra herkes dağıldı, işine gücüne gitti.

Kaldım tek başıma.

Bir çay daha istedim.

Ölüm, hayat, ömür, iyi yaşamak gibi konular üzerine bölük pörçük düşünceler içinde oturdum.

Ecel, zengin fakir dinlemiyor; genç yaşlı bakmıyor.

* * *

Her nefs yerine, her nefis de diyebiliriz.

Üstelik daha çok yakışır.

Diyelim: Her nefis, ölümü tadacaktır.

Zaten nefis ile ölüm yanyana gelince ve aradaki virgül de kalkınca, daha hoş.

Ölüm olmasaydı, şu hayat çekilir miydi Allah aşkına?

* * *

Asıl hayat, gerçek hayat için buradan ayrılmak gerek.

Rüyadan uyanmak gerek.

İmtihan salonunu terk ederek, bahçeye çıkmak ve temiz hava almak gibi.

Salonun içinde, çetin sorularla boğuşurken de bir süre sonra muhakkak dışarı çıkılacağını bilmek zorundayız.

Hiç unutmamak zorundayız.

* * *

"Düğün gecesi" demişler, son nefesi de verip bu dünyadan ayrılma vaktine.

En çok sevdiğine kavuşma olarak tarif etmişler.

"Ardımdan sakın ağlamayın, sevinin" diye vasiyette bulunmuşlar.

İmtihanda bütün soruları doğru cevaplayanlara ne mutlu!

* * *

Sevdiği biri vefat ettiğinde, arkasından üzülüp ağlayanlar, sanmayın ki giden için gözyaşı dökmektedir.

Süzülen o yaşlar, kendileri içindir.

Onsuz kaldık, bundan sonra hayatımızda olmayacak diyedir.

* * *

Yan taraftaki taburede tek başına oturan bir ihtiyar vardı.

Yoldan geçen biri ona seslendi:

"Hey... Hişşt... Bak bana... Akıllı ol..."

Üstü başı perişan, eski püskü; saç sakal birbirine karışmış.

Yine de kitabın orta yerinden konuşuyor.

"Akıllı ol, akıllı... Tamam mı?"

Bunu söyledi ve gülerek uzaklaştı.

"Yoksa benim gibi olursun" kısmını hâl diliyle söylemiş gibiydi.

İhtiyar ona hiç cevap vermedi, sadece öksürdü.

Öksürüğü hiç bitmeyecek gibiydi.