Muhterem Müslümanlar!

Farkında mısınız bilmem, camilerimiz gün geçtikçe hayattan kopuyor. İslâm toplumunda hayat günde beş defa namazla durur ve bu namazı hür erkekler (şer'i bir özürleri olmadıkça) câmide cemaatle kılarlar. Vakit namazlarında câmilerin boş olması, Müslüman erkeklerin (mecâzi mânâda) hür olmadıklarına delil teşkil eder. Namazlarını kılmayanlar tembelliğin, şuursuzluğun ve ihmalin köleleri olmuşlardır.

"Müslüman"lar genellikle câmilerden kopmuş vaziyette. Namaz kılanların ekseriyeti sâdece Cum'a namazlarına katılıyorlar. İsterseniz sabah vakitlerinde câmileri dolaşınız, cum'a namazına biraz geç geliniz "Müslüman"ların ne durumda olduklarını/daha doğrusu ne durumda olduğumuzu anlarsınız.

Namazı, iyiliği yaymayı, kötülüklere engel olmayı terkeden, şehvetinin peşine düşen toplumlar nereye gidiyor?
Muhterem Müslümanlar!

Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) de Yeryüzünde Allah'a en sevimli yerlerin camiler olduğunu bildirmiştir. (Müslim, Salât: 53)

Mescid/cami kelimesi Kur'ân-ı Kerim'de 28 yerde geçer. Peygamberimiz Efendimiz'in "Yeryüzü bana mescid kılındı" (Buhari, Tecrid-i sarih c/2. sf: 245) beyanındaki hikmeti iyi anlamak gerekiyor. Yani yeryüzünü günah işlenmeyen bir mekân hâline getirmek için her Müslümanın çalışma ve gayret mecburiyeti vardır. Camiler mü'minler için, balıklara göre su ne ise onun gibidir. Münafıklara göre câmiler, kuş kafesi gibidir. Camiden sıkılan bu yönden kendilerini hesaba çekmelidirler. Bugün câmiden çok caminin tuvaletine giren "Müslüman"lar var maalesef. Eğer tuvalet ihtiyacı kadar camilerin de ihtiyaç olduğu şuuru uyanmazsa öyle geliyor ki, câmiler kapatılıp sâdece tuvaletleri çalışacak. Bir Müslüman olarak gönlümüz buna razı mı? Değilse beş vakit namazlarınızı camilerde cemaatle kılmaya hemen başlayın.

Cami ve cemaat dinimizin çok önem verdiği mefhumlardır. Türkiye'de huzurlu bir ortam isteniyorsa câmilerin canlanması şarttır. Sizler yuvalarınızın mutlu olmasını istiyorsanız namazlarınızı cemaatle câmilerde edâ etmelisiniz. İslam'da herşey camiden başlar. Mirac olayı böyle olmadı mı?

Günümüz Müslümanları camileri hayattan kopartmışlardır. Bunun yerine hayat çarşı ve pazarlarda, kahvelerde, lokantalarda, stadyumlarda, gazinolarda ve arenalardadır. Bundan dolayı Müslümanlar eziliyor, hezimete uğruyor, zulümlere mâruz kalıyor. Câmilerden istifade eden millet ve devlet yükselir. Çünkü camiler mü'minleri hayâta hazırlayan merkezlerdir. Camilerimiz sakalımız, hanımlarımızın örtüsü kadar kutsaldır.

Eğitim sistemimiz camiyi telkin etmiyorsa günümüzün felâketidir bu. Türkiye'nin bocalamasının, geri kalmış olmasının, parçalanma noktasına gelmesine yol açan temel kötülüklerden biri de câmi ve okul ayrılığıdır. Bizde cami ile okulun dedikleri birbirini tutmadığı, çekip götürmek istedikleri yolların ayrı ayrı olması, bu ikilik ve zıtlık bizi bugünkü acınacak hallere düşürmüştür. Cami okul zıtlığı yüzünden ülkemiz tıkandı kaldı. Şimdi yapılacak iş camiyi eskiden olduğu gibi güçlendirmek, rehber müessese haline getirmektir. Müslümanlar olarak hepimizin vazifesi budur.

Rabbımız buyurur ki:

"Mescidleri, ancak mü'minler şenlendirir." (Kehf suresi, âyet: 18)

"Allah'ın mescidlerini fonksiyoner olmaktan çıkaranlardan daha zalim kim vardır?" (Bakara suresi, âyet: 114)

Görevimizi yapalım Muhterem Müslümanlar!..