Hamakat ehli gazeteci oluyor...
Hamakat ehli gazeteci
oluyor, imamların başbakan olmasını hazmedemiyor!
Adını devletin rejimi ile özdeşleştiren gazeteyi takip etmekten vazgeçeli yıllar oldu. Elhamdülillah gazete olarak cumhuriyete mecburiyetim yok!
Bu gazete Türkiye’nin en çok satılan gazetesidir. Yanlış anlaşılmasın, vatandaş tarafından en çok alınan değil. Öyle olsa, tirajı yüksek olurdu. Bildiğim kadarıyla 30-50 bin arasında gidip gelir on yıllardır.
Kurucusu, Çankaya sofrasından beslendiği için, İstanbul matbuatını terbiye etmekle vazifelendirilmiştir. Bunun üzerine İstanbul’a gelip bir takım mala mülke, hatta matbaaya el koyup neşriyata başlamıştır. Rejimin kulu olarak açtığı piyasayı, sonra başka kulluklarla sürdürmüştür. Çünkü bir kere satılan sürekli satılabilir.
2. Dünya Savaşı sırasında nazilere satılmıştır. Bu ıspatlı belgelidir. Bu yüzden İsmet İnönü döneminde kapatılmıştır. Hitler’in yeni dünya nizamının en büyük savunucusu bu gazete olmuştur.
Daha sonra başka piyasalara girmiş, en liberal, en sosyalist, en komünist, en dinsiz...en ulusalcı ve en enternasyonalci olabilmiştir. Bütün bu oluşlarda, bu toprakların asli sahiplerinin diline, kültürüne, değerlerine biganelik en bariz niteliktir.
Bu gazetede humkunun derinliği yazısından apaçık anlaşılan bir hatun bir imam hatiplinin başbakan olmasına takmış.
Hiç başka ülkelerde papazlık tahsili gören birisi başbakan olmuş muymuş?
Cehaleti aşan bir echellik bu!
Türkiye’de imamlığın okulu yoktu. Bunu cumhuriyet icat etti.
Önce icad etti, sonra reddetti! İmam hatipler açılışının üzerinden on yıl geçmeden kapatıldı.
Memlekette imama ihtiyaç yoktu! Çünkü din yok olacaktı.
En hakiki mürşitlerin müsbet ilmi dini ortadan kaldıracaktı. Böylece en hakiki olmayan mürşitlere ihtiyaç kalmayacaktı.
Böyle olmadı... Yok edilmek istenen dönüş yaptı. İmam hatip kursları, sonra okulları, sonra enstitüleri, sonra fakülteleri açıldı...
En hakiki cumhuriyetçiler bunların hepsi ile mücadele etti. Fakat yenildi.
İmam hatip okulları gerçekte din okulları değildir. Dini bilgilerin de verildiği orta dereceli mekteplerdir. Bir imam hatipli lisede okutulan derslere ilaveten dini muhtevalı dersler de alır.
Papaz okulları ile imam hatip okullarını karıştıran bir zihin ne İslamı bilir, ne Hıristiyanlığı ne de Türkiye’deki laikliğin sakilliğini.
Türkiye’de neden papaz okulu açılamıyor? Gerçek imam okulu açılamadığı için olmasın! Patriğe Türk yetkilileri diyorlar ki, Milli eğitimin kontrolünde açabilirsiniz. Yani tevhid-i tedrisatta kalın! Onlar da reddediyorlar. Ortodoks akidesi üzerinde Milli Eğitimin söz söyleme hakkı olabilir mi?
Papaz okulları açılınca, medreselerin açılmasına izin vermek gerekir. Hem de medreseleri cemaatler, tarikatler açabilir. Devlet papaz yetiştirmez, imam da yetiştirmez!
İşte Türkiye’nin başbakanı Türkiye Cumhuriyetinin bu açmazını en üst seviyede ilan ediyor.
İslamda ruhbanlık yok. Yani imamlarla papazlar aynı düzlemde değil. Her müslüman imam olabilir. Ama her hıristiyan papaz olamaz!
Papazlar yönetici olur mu? Vatikan dışında elbette.
Mutlaka olanları vardır. Cumhuriyet’in çok sevdiği bir papaz devlet başkanını ben hatırlatıvereyim: Makarios!
Kıbrıs cumhurbaşkanı oldu. İmam hatiplilerin imam bile olmasını istemeyen TC devletinin önde gelenleri de Türkiye’yi ziyarete geldiğinde o papaza selam durdu!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.