LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Kemal Derviş’in Kemalizmi!

Kemal Derviş’in Kemalizmi!

- Lütfü Bey; Türk Harb-İş Sendikası Genel Koordinatörü Oğuz Topak ile 9 Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Ayşe Uysal’ın siyasi parti yöneticilerinin sınıfsal profili üzerine yaptığı araştırmaya göre, yöneticileri arasında en fazla kapitalistin, patronun olduğu parti CHP... Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
- Bu araştırma da ortaya koyuyor ki, CHP en kapitalist parti. Böyle bir partinin en tepe yöneticilerinden biri olmaya da Kemal Derviş çok yakışır değil mi? Zaten bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu, Kemal Derviş’e birlikte çalışma teklifi yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kemal Derviş’i ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak düşündüğü konuşuluyor. Bundan da, eğer CHP iktidar olursa, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kemal Derviş’i ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı yapacağı sonucu çıkıyor. Başka ne sonuç çıkıyor? Kemal Kılıçdaroğlu ile Kemal Derviş’in, benim deyimimle yeni Kemalizm diye bir icatta da bulunabilecekleri sonucu çıkıyor! Adını Mustafa Kemal’den alan eski Kemalizm, sonuçta kapitalizmi hedeflese de, karma ekonomiciydi. Ekonomide özel sektörün ağırlığını istemekle birlikte, belli bir oranda da devlet sektörünün bulunmasını istemekteydi. Özellikle ülke için stratejik önemdeki devlet kuruluşlarının özelleştirilmesine itiraz etmekteydi. Oysa Kemal Derviş, her şeyin özelleştirilmesi fikrinin önde gelenlerinden biri. Kemal Derviş’in ekonomi anlayışına göre, her şey özelleştirilebilir; dahası özelleştirilen devlet kuruluşları yabancı şirketlerin eline de geçebilir. Kemal Derviş, devlet kuruluşlarının yerli özel sektörün eline geçmesinden de öteye, yabancı özel sektörün eline geçmesini teşvik etmektedir. Kemal Derviş’in ekonomi anlayışı demek, fabrikaların, bankaların, kısacası ekonomideki tüm alanların yabancıların eline geçmesi demektir. “Fabrikalar, tarlalar, bankalar, her şey yabancıların olacak” demektir. İşte yeni Kemalizm olarak adlandırdığım da bunun tâ kendisidir. Bakalım adını Mustafa Kemal’den alan eski Kemalizm’in yerine, adını Kemal Kılıçdaroğlu ile Kemal Derviş’ten alan yeni Kemalizm CHP’ye yön verebilecek mi? Kemal Kılıçdaroğlu ile Kemal Derviş el ele vererek ilhamını yeni Kemalizm’den alan yeni CHP’yi oluşturabilecekler mi?
KAPİTALİSTLERİN YÖNETTİĞİ SOL PARTİ!
- Ülkemizdeki en zenginlerin örgütü olan TÜSİAD’ın Başkanı Ümit Boyner’in oğlu Sinan Bolak da kısa bir süre önce CHP saflarına katıldı. TÜSİAD’çılar gibi en zenginlerin CHP’ye olan bu ilgisini nasıl yorumluyorsunuz?
- CHP ne bir sol parti ne de bir sosyalist parti. CHP ne en alttakilerin, ne ezilenlerin, ne yoksulların partisi. CHP zaten bu sömürü ve zulüm düzeninin önde gelen partisi. Nitekim yoksulların, emekçilerin muhalefetini ezen, en zenginlere hizmet eden askeri darbeler TÜSİAD-TSK-CHP işbirliğiyle gerçekleşmedi mi? Bu noktada ilk sorunuzda sözünü ettiğiniz araştırmayı hatırlamak gerekiyor. Bu araştırmanın da ortaya koyduğu gibi, kapitalistler, patronlar en fazla oranda CHP’yi tercih ediyor. Hal böyleyken ülkemizdeki en zenginlerin örgütü olan TÜSİAD’ın Başkanı Ümit Boyner’in oğlu Sinan Bolak’ın CHP saflarına katılmış olması normal değil mi? Kaldı ki en zenginlerin CHP’ye olan ilgisi yeni değil ki. Sinan Bolak’ın dedesi olan Türk Petrol Holding’in sahibi Aydın Bolak da tanınmış bir CHP’liydi. Onun içindir ki Sinan Bolak’ın CHP saflarına katılmış olması gayet tutarlı değil mi? Kemal Derviş gibi dünyanın en zenginlerine ait örgütlerde en üst düzeyde yöneticilik yapan biri CHP’de yer alıyorsa, ülkemizin en zenginlerinin örgütü TÜSİAD’ın başındaki yöneticinin oğlunun da CHP’de yer alması doğal değil mi? Kemal Derviş’in bir CHP Hükümeti’nde en üst düzeyde görev alması söz konusuysa, Sinan Bolak’ın da CHP yönetiminde görev almasının söz konusu olması gayet tabii değil mi? Ayrıca daha geçenlerde Mersin’deki bir CHP yöneticisi, sendikaya üye olmak isteyen fabrikasındaki tüm işçileri topluca işten atması nedeniyle gündeme geldi. Böylesine acımasız patronların yöneticisi olduğu, yöneticileri arasında kapitalistlerin en fazla oranda bulunduğu bir parti emekten, emekçiden, yoksuldan yana olabilir mi? Bir partiyi maddi bakımdan en üsttekiler yönetiyorsa, o parti en alttakilerin partisi olamaz! Bir partiyi ezenler yönetiyorsa, o parti ezilenlerin partisi olamaz! Kapitalistlerin, patronların doluştuğu bir partide emekçilere yer olmaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi