CHP Kurultayı
Sol partilerin iç yapılarını bilmem. Gazetemizde bu konuyu iyi bilen meslektaşlarım, köşe yazılarında gerekli değerlendirmeleri yapıyorlar. Hayatımda bir sol partiye oy vermedim. Ancak Sol’un oy gücünün, toplam nüfusumuzun üçte biri (veya az fazlası) olduğunu hiç unutmaksızın yazılarımı yazdım.
Oy gücüne sahip Merkez Sol partimiz, cumhuriyetin kurucusu olduğu iddiasındaki Cumhuriyet Halk Partisi’dir (halbuki cumhuriyet, mutlak çoğunluğu muhafazakârlar olan kişilerce kuruldu). CHP, sürekli yenilenen bir dünyada, çağdaş demokrasiye bir türlü uyum sağlayamadı.
Çağdaş, bir sosyal demokrat parti, Türkiye’nin büyük ihtiyacı olmasına rağmen, CHP, her renge boyandı, bir türlü bunu başaramadı. Üç dönemde bir iktidara gelmesi normal karşılanacak bir sosyal demokrasi yerine, çapraşık yollarla bazan iktidara katılabilmek yolunu tuttu. Demokrat Parti ile başlayan (1950) Merkez Sağ iktidarların hatalarının bir kısmının sebebi, Merkez ve Aşırı Sol’un beceriksiz ve yıkıcı muhalefetidir.
Cumartesi-Pazar günleri yapılan CHP Kurultayı’ndan, Avrupa Birliği normlarında bir sosyal demokrat parti çıkacağının emarelerini göremedim. İnşallah yanıldım. Zira seçimlere 7 ay kaldı. 21. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (2011-2015) ilk işlerinden biri, yepyeni, kısa, liberal, AB ölçütlerinde demokrat bir anayasa yapmaktır. Bu anayasada Merkez Sol bir partinin iştirak ve ittifakı, çok güzel bir Türkiye oluşturur. İki Sağ partinin birleşmesiyle Meclis’te kabûl edilip referanduma sunulacak bir anayasa gerçekleşirse, Türk Solu, sürekli huzursuzluk çıkaracaktır.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu kutluyorum. Sayın Baykal’ın esrarengiz düşüşünden sonra, yeni bir ümitle ortaya atıldı. Yapıcı eleştiriler ve anlamlı programla milletten oy istemeleri gerekir ki, CHP bunu hiç beceremedi.
Kılıçdaroğlu’nun nutku güzeldi. Kurultay gösterişli idi. Parlak vaatlerle dolup taşan nutuk, delegeleri heyecanlandırdı. Ancak CHP’nin icrada beceriksiz, muhalefette yıkıcı, slogan düşkünü, tarihimize apaçık bir şekilde ilgisiz veya hasım karakterini değiştirebilmesi zordur. Buna rağmen Kılıçdaroğlu’nun çağdaş sosyal demokrasinin ilk lideri olmasından seviniriz. Zaten aksi takdirde CHP hemen liderini değiştirir. Kurultay nutkunda AB, NATO, Türk ve Müslüman devletlerle ilişkiler gibi Türkiye’nin geleceğini belirleyecek güçte konulara girilmediği hususu, ayrıca dikkatimizden kaçmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.