Yılbaşı, toplumsal bir isyandır 9
Bu gecede binlerce gencimizin eğlenme uğruna uyuşturucu ve içkiye mübtela hale gelmeleri büyük bir faciadır. "Acaba tadı nasıl ?" merakı ile başlanan uyuşturucu ve içki belası daha sonra yuvaların yıkılmasına, insanların komaya girerek genç yaşta ölmesine kadar uzanan acı bir serüven haline geliyor. ALLAH Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Şarap, kumar, tapmak için dikilen taşlar putlar, fal ve şans okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının, uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, ALLAH Teâlâ'yı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?" (Mâide Sûresi: 90-91)
Ayet-i kerimede zikredildiği gibi içki-kumar bütün felaketlerin başlıca sebeplerinden ve ALLAH tarafından kesin olarak haram kılınan şeylerdendir. Kumarda evini, arabasını, bütün servetini ve hatta hanımını kaybeden kumarbazları duymuşsunuzdur. Kolay kazanma duygusunun verdiği heyecanla bir çok kişiler yine bu gece büyük paralar kaybederek ve bunun sonucu olarak bunalıma girerek belki de canına kıymak için ihtihara kalkışacaktır.
Kumar insana yaratıcısını unutturan, namaz kılmaktan alıkoyan, tembelliğe sürükleyen, çalışma gücünü yok edip insanlar arasına kin ve düşmanlık saçan haksız bir kazanç yoludur. Nice aile yuvaları ve servetler kumar yüzünden yok olup gitmiştir. Kumar oynamak, insanı faydalı işlerden alıkoyar, ihtiraslara kurban eder, alın teriyle kazanılmış servetlerin kolaylıkla elden çıkmasına sebep olur. Aile içinde, arkadaşlar arasında insanı ye'se, ümitsizliğe düşürür. İnsanların birbirlerine karz-ı hasen, borç vermeleri ve emrolundukları yardımlaşmayı kökünden sarsar. Çünkü kumar oynayanlar arasında, görünüşte masa başında bir sevgi, bir samimiyet görülüp, kardeş gibi oyun oynasalar bile, aralarındaki düşmanlık hiç bir zaman eksik olmaz ve bu, gittikçe büyüyerek aralarında çarpışmalar yüz gösterir, birbirlerini öldürecek kadar ileri gidilir. Hatta kumar, insanı intihara bile sevkeder, sürükler. Nitekim bu gibi elîm, acıklı hadiseler daima görülmektedir.
Adı ne olursa olsun şans oyunu niteliğinde olan, emek veya sermaye riski taşımayan, sonunda oynayana kazanç veya zarar getiren zar, oyun kağıtları, müşterek bahis gibi her türlü şans ve talih oyunları, büyük olsun küçük olsun hepsi kumar sayılmaktadır. Çünkü dinimize göre helâl kazancın, alınterine dayanması gerekir. Böyle bir oyunu başlangıçta para koymaksızın eğlence ve vakit geçirmek için oynamak da inceliklerini öğrenerek kumara yol açacağı ve kişide kumar töhmeti doğuracağı için caiz olmaz. Binaenaleyh Müslümanların bilmeden oynadığı ve bu sebeple durmadan günaha girdiği bir takım kumarlar vardır ki, bu oyunlar bilhassa yılbaşında oynandığı için izahına zaruret hâsıl olmuştur. Şöyle ki :
a- Millî ve millisiz bütün piyango biletleri, eşya piyango biletleri kumar olup bunları almak, satmak kesinlikle haramdır. Bunlardan kazanılan para da gayr-ı meşrudur, haramdır. Faiz, kumar, rüşvet, piyango v.b. haram yolla elde edilen gelirin cami, okul yapımında kullanılması veya vakıflara bağışlanması dinimize göre caiz değildir. Haram kazanç ile hayır yapılamaz. Bunların resmî kurumlar tarafından tertip ve organize edilmesi, himaye görmesi veya bir kuruluşun, herhangi bir kurumun menfatına olması onun dînen meşrû ve câiz olduğu anlamına asla gelmez. Çünkü helal ve haram kılıcı sadece ALLAH Teâlâ'dır. Bu hükmü hiçbir kimse, hiçbir kuruluş ve hiçbir merci değiştiremez. Bunu inkâr eden kâfir olur. İnkâr etmeden uymayan da günahkâr olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.