AK Parti'den nasıl kurtulursunuz?

AK Parti'den nasıl kurtulursunuz?

Ben aslında muhalefete AK Parti'den kurtulmanın yollarını gösterecektim.

Öyle ya, başvurmadıkları yol kalmadı.

Her şeyi denediler, her türlü yola başvurdular, gencecik üniversite öğrencilerini bile birer militana dönüştürdüler, ellerine kalem yerine taşları, pankart sopalarını, hatta daha da ileri giderek molotofları tutuşturdular...

PKK da öyle yaptı, taktik aynı. Onlar da çocukların eline tutuşturdu taşları, molotofları, otobüslari yaktırdı, insanları öldürdü bu yolla...

Neden; gerekçe aynı...

İmralı'da yatan cani farklı bir şey mi istiyor; tabi ki hayır...

Aynı şeyin peşinde: Bu iktidar gitsin.

Peki neden?

Burası da öyle karmaşık değil.

AK Parti'den kurtulmak.

AK Parti giderse, herkes istediğine kavuşacak...

Muhalefetin böylesi bir isteğine sonsuz saygı duymak lazım. Çünkü, her siyasi partinin iktidar olma hedefi var. Bunu sağlamak için de rakibinin zayıflaması, halkın itibaranı kazanması gerekiyor.

Şimdi soralım: AK Parti zayıflıyor mu?

Göstergeler, kamuoyu yoklamalarında bu yönde bir eğilim yok.

Halk/en azından çoğunluk, bugünkü muhalefete itibar ediyor mu?

Referandum bunun da cevabını vermişti en son..

Bu durumda büyük bir sorunumuz var.

Muhalefet taktik yanlışlığında. Böyle olmaz. Öyle ülkeyi sattılar, parsellediler, yandaşlara peşkeş çektiler, belediyeleri soydular vesaire, öğrencilere baskı var, yargıya baskı var, üniversiteler özerk olsun, tek parti iktidarı diktatörlük vesaire...

Yemezler...

Öncekiler de benzer taktiklere başvurdular, bindirilmiş kıtaları laiklik-cumhuriyet elden gidiyor, İran oluyoruz, Taliban geliyor, hepimizi kesecekler, Afganistan'a dönüşüyoruz, karılarımıza burka giydirecekler safsataları ile meydanlara döktüler. Cumhireyet mitingleri düzenlediler, orduyu göreve çağırdılar...

Sonra ne mi oldu?

İnsanın kahkaha atası geliyor.

Darbe günlükleri, darbe planları, derin ve kirli ilişkiler, finansörler, örgütler, krokiler...

Olmadı yani, tutmadı...

Bakın ben çok basit bir taktik vereyim:

Önce saygı...

Dersinizi iyi çalışın...

Yalandan ve özellikle de iftiradan uzak durun.

Elinizde milleti ikna edecek bilgi ve begleniz yoksa esip gürlemeyin, sıçrattığımız çamurda boğulursunuz.

Dün evet dediklerinize bugün hayır demeyin.

İyi bir programınız olsun.

Sadece kendi fanatiklerinizi tatmin etmekse maksadınız, hiç boşuna yorulmayın.

Yerel düşünmeyin, bölgesel düşünmeyin, küçük hayallere hapsolursunuz.

Ve sakın ağzınızı bozmayın...

Sanırım bir seçenek daha var; Erdoğan bu işi bırakır ve uluslararası bir göreve soyunursa...

Bunları yazacaktım ama, putların, afedersiniz; heykellerin ne kadar önemli olduğunu gösteren gelişmelere şahit oldum.

Yani bütün ülke şahit oldu.

Öyle ya, bir "UCUBE" tartışması başlattılar.

İkiye ayrılmış 35 metre uzunluğunda, bilmem kaç ton ağırlığında bir insan heykeli.

Neyi simgeliyor, ne yapan tam açıklayabiliyor, ne yaptıran...

Yıktırmak isteyen, zaten bir anlam veremediği için "UCUBE" diyor vesaire...

Dün ve önceki gün yaşanan gelişmeleri izlerken aklıma Mekke müşriklerinin kendi elleri ile yaptıkları heykellere nasıl tanrı muamelesi yaptıklarını, biri ortaya çıkıp bunun yanlış olduğunu haykırınca da nasıl bir ticari kaygıya düştükleri geldi...

"Konumuzla alakası ne?" demeyin.

Muhalefete taktik veriyoruz ya, bu da yaptıkları en büyük yanlışlardan bir tanesi...

Çok önemli, milyonlarca genci bulunan bir ülkede 3-5 yumurtakoliği gerekçe göstererek "rejim sorunu" çıkartılabiliyorsa, bu büyüklükte bir heykel için maazallah darbe bile yaparlar...

Alışıklar ne de olsa...

Başbakan "UCUBE" dedi, hemen koştular, gün boyunca canlı yayınlarla gaza getirdiler tarafları...

Biri heykeltraşı, biri yaptıran eski başkanı, biri yenisini...

Ne curcuna ama.

Yaptıran: Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu.

Heykel için; "İyi ile kötünün mücadelesini temsil ediyor" demiş...

Sadece bukadar mı?

Değil; dünyadan örneklerle neden bir heykel dikmek istediğini açıklamış: "Örneğin Rio'da İsa Heykeli, Paris'te Eyfel Kulesi gibi bir sembolü, anıtı vardır. Biz de Kars'ı sembolize eden bir anıt yaptırmayı düşündük ve bunu projelendirdik."

Yapan: Heykeltraş Mehmet Aksoy

"Ben siyaset üstüyüm, bunlarla işim olmaz" diyor.

Devam ediyor: "Ortadan ikiye bölünmüş bir insan. Altta, ilahi bi göz var, ilahi vicdan. Buna ucube denmez, ayıptır, günahtır."

Ve şimdiki Belediye Başkanı: Nevzat Bozkuş, anıtın sit alanında yapıldığını söylüyor...

Adı: İnsanlık Anıtı...

İki gün öncesine kadar tahliyeleri bahane eden muhalefet ve malum çevreler, yargıyı bile unuttu heykele sarıldı...

Öyle ya bizim için heykel/PUT çok önemli.

İyi haftalar efendim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi