İnsaniyetin heykeli!
Heykeller gündemimizden hiç düşmez. Sarayburnu’nda ilk heykele kavuştuğumuz günden beri!
Tabii olarak bu bir Mustafa Kemal Paşa heykeli idi. Türkiye’deki bütün heykellerin ceddi!
Yani heykellerimizin tarihi bir asrı bile bulmaz. Bir asırda demir ağlar ne demek, toprak ve asfalt ağlardan daha fazla heykelle ördük ana yurdu! Türk! Heykellerinle öğün!
Bazı şehirlerimizde birden fazla heykel olduğu için eskisinin nereye konulacağı, yenisinin ne yapılacağı ciddi sıkıntılar meydana getirdi.
Heykel çok da, heykeli yapılan kişi tek: Mustafa Kemal, yani Atatürk.
Bu tekliği gidermek, çeşitliliği temin etmek için heykeltraşlarımız müthiş buluşlara imza atmışlardır. Neredeyse heykel adedince Atatürk vardır!
Tabii bir kalıptan çıkmış heykeller hariç!
Seri üretim heykel yapan firmalar türemiş, bunlar bir kalıptan birçok heykel çoğaltıp, güzel yurdumuzun beldelerine, kasabalarına, şehirlerine kondurmuşlardır.
Darbelerden sonra heykel üretimi, büyük hız kazanmıştır. 27 Mayıs’ta başlayan bu gelenek 12 Mart’ta, 12 Eylül’de ve dahi 28 Şubat’ta sürdürülmüştür. Sonuncusunda Türkiye Diyanet Vakfı da devreye sokulmuş ve birçok büst ve heykel böyle dini amaçlı bir kuruluşumuza yaptırılıvermiştir.
Vakfımız da muhtemelen hacılarımızdan elde ettikleri gelirlerle bu çok milli işi yapıvermiştir!
Türkiye dünyada hiçbir konuda birinci olamasa bile, fert başına düşen heykel sayısında kesinlikle birincidir. Bu birinciliği komünizm çöktükten sonra elde ettiğini tahmin etmek güç değildir. Daha önce tartışmasız Sovyet alemi en çok sayıda heykele sahip idi. Marx, Engels, Lenin, Stalin ve daha az da diğer Sovyet diktatörlerinin heykelleri her yere dikilmişti. Şimdi çoğununun yerinde yeller esiyor!
Türkiye komünist olmamıştır ama, heykelcilikte ondan geri kalmamıştır. Heykelcilikte geri kalmamıştır ama, estetik ve kalite itibarıyla sınıfta kalmıştır!
Siz ülkemizin meydanlarına, parklarına, bina önlerine dikilen bunca heykelden “bu güzeldir”, “heykel buna denir” diye birkaç tanesini sayabilir misiniz?
“Güzel” sıfatı verilebilecek birkaç heykel varsa, bunlar da Avusturyalı veya İtalyan heykeltıraşlar tarafından yapılmıştır.
Bazı belediyelerimiz heykel sanatımızı geliştirmek için hayli çaba sarf etmiştir. Bunların arasında Kars belediyesinin de bulunduğunu yeni öğrendik. Başbakan’ın “ucube” olarak nitelendirdiği heykel eski belediye başkanı tarafından sipariş edilmiş. Devasa heykelin dikimine onun zamanında başlanmış ama bitirilememiş.
Başkanın insaniyet hassasiyeti müthiş!
Bu konuda kararlı olması alkışlanmalı. Fakat siyasi kararsızlığına ne buyurulur? İşe ANAP’ta başlamış, AK Parti’de devam etmiş ve şimdilerde soluğu CHP’de almış! Son durağı burası mıdır? Bilemiyoruz. Belki de başkan kaybettiği insanlığı aramaktadır.
Hem de Kars’a insanlığın heykeli dikiliyor! İnsanların göç eğiliminin yüksek olduğu bir şehirde.
İnsanlığın anıtlaştıranlar, devasa heykelini dikerek tarihi bir şehrimizin silüetini değiştirenler insanlığın yaşanan, hissedilen bir şey olabileceğini hiç düşünmüyorlar mı?
Düşünselerdi, heykelini dikmek yerine o zor elde edilir şeyin ortaya çıkması için çaba sarf ederlerdi!
Heykel dikeceklerine, insanları hoşnut edecek işler yapsalardı. İşsizlere iş sağlayacak yatırımlara yönelselerdi. Fakir fukarayı doyurmak, ısıtmak için çalışsalardı. İşte o zaman insaniyet için heykel yapmaktan çok daha büyük şeyler yapmış olurlardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.