Bu millet her zaman mazlumun yanındadır
Gönlüm, bu filmlerin çok seyirci çekmesini, rekor üstüne rekor kırmasını arzu ediyor.
Başta Hür Adam, sonra Kurtlar Vadisi Filistin ve Eyvah Eyvah 2.
Sondan başlayıp birkaç söz söyleyelim.
İsminde seri numarası gibi rakamlar bulunan filmler, kitaplar, yazılar ve hatta insanlar bana itici gelir.
Bu işler bana sorularak yapılmadığı gibi, benim keyfime göre de olacak değil, orasını bilirim.
* * *
Fakat pek çok kişinin bu yaklaşımda olduğunu da görüyorum.
Mesela, batılılar gibi "2. Mehmet" demek yerine, "Fatih Sultan Mehmet" demeyi daha şık bulur bizim millet.
Keza "4. Mehmet" demektense, "Avcı Mehmet" demek tercih edilir.
"2. Selim" yerine "Sarı Selim" ve "2. Osman" yerine "Genç Osman" denir ekseri.
Derdimi anlatabiliyor muyum?
O yüzden geçen yıl seyrettiğimiz Eyvah Eyvah'ın ilk filminden sonra çekilen ikinci filme başka bir isim konulsaydı, daha hoş olurdu.
"Eyvah Beyav" gibi.
* * *
Bu gibi örnekler, bu ülkede iyi filmler çekilebileceğinin delili.
İyi film çekilirse, seyircinin gişe önünde kuyruk oluşturacağını da görüyoruz.
Yabancı filmlerin egemenliği başka yolla kırılamaz.
Son beş altı yılda yerli filmlerin başarıyla çıtayı yükselttiğine şahit olmaktayız.
* * *
Kaliteli filmler, göstergelerden yalnızca biri.
Azgelişmişlik nasıl ki bir bütün ise, gelişmişlik de öyle.
Bir alanda ilerleme kaydediliyorsa, diğer alanlarda da yükselme görülür.
Ekonomiden sağlığa, savunmadan ekonomiye, kültür sanattan diplomasiye kadar...
* * *
Kurtlar Vadisi Filistin filmi, Mavi Marmara olayı yaşanmasaydı muhtemelen çekilmezdi.
Belki ileride aynı kadro, Filistin'den sonra Kafkaslar, Balkanlar, Kıbrıs gibi filmler de yapacak.
Niçin olmasın?
Küstah tavırlar karşısında, hem gerçek hayatta hem de sanatta birkaç adım atabilmiş olmanın keyfini yaşayalım.
Elveda Rumeli'nin gördüğü ilgiyi hatırlayın.
O kadarla yetinmek zorunda değiliz.
İçe kapanmak yerine dışa açılma, geçmişle hesaplaşma, ezberletilenlerle yetinmeyip prangalardan kurtulma ve geleceğe sağlam adımlarla yürüme kararındaysak, bu kararın gereği neyse yerine getirilmeli.
* * *
İsmini saydığım bu filmlerin henüz hiç birini görmedim.
Yarından tezi yok, bir yerden başlayacağım; Hür Adam ilk sırada.
Bu filmle ilgili kanaat oluşturmak için, Ali Murat Güven'in ve Ahmet Hakan'ın görüşleri yeterli.
Ali Murat, "Yalnızca çekilmesi bile başlıbaşına bir devrim olan cesur film" başlığını kullanmış ve çok şık, çok isabetli tahliller yapmıştı sinema sayfasında.
* * *
Ahmet Hakan da Said Nursi'nin çektiği acılara değinmişti önceki gün.
Sürgünlerini, hapishanelerde çektiği çileyi, kitaplarının toplatılmasını, devamlı takip edilmesini ve mezarının yer değiştirilmesini tek tek sıraladıktan sonra şöyle söylemişti:
"Böylesi bir hayat yaşamış olan Said Nursi, dört dörtlük bir mazlumdur. Mazlumları mukayese etmeyi sevmem ama onun yaşadığı zulmün yarısını bile yaşamamış Nâzım Hikmet için yaptıklarımızın ve söylediklerimizin hiç olmazsa yarısını Said Nursi için söylesek fena mı olur?"
Olmaz azizim olmaz; bu millet her zaman mazlumun yanındadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.