Ligin ikinci yarısının ilk haftasında 3 takımımız hakkında genel teknik analiz yapacağım.
GALATASARAY'IN iyi direnen Sivasspor karşındaki yüksek tempolu, coşkulu futbolunu beğendim. Yeri geldikçe vurgularım: "Transfer politikası çok önemli" diye. Galatasaray'ın bilhassa yabancı oyunculardan canı çok yandı. Öncelikle isimleri değil, verecekleri katkıları iyi düşünmek lazım. Lincoln müthiş bir yetenekti. Ama özel yaşamı her şeyin önünde olduğundan fizik olarak çok düşüktü. Jo gelir gelmez özel hayatıyla gündeme geldi. Bu yüzden Rusya'daki başarısının çok çok altında kaldı. Brezilya Milli Takımı'nın banko oyuncusu Elano'nun hiçbir katkısı olmadı. Kewell'ın kalitesine lafım yok. Ama hem devamlılığı yok, hem çok sakatlanıyor. Baros ise müzmin sakat.
Devre arasında yeni transferler yapıldı. İyi bir kaleciye ihtiyaç vardı. Ancak Zapata'yı tanımıyorum. Colin Kazım güçlü, adam eksiltebilen, özel yetenekleri olan bir oyuncu. Ama bireysel oynadığından ben Kazım'ı tutmam. Ayrıca oyun yapısı, ileride son adam rolüne hiç uygun değil. Bakalım yeni takımında nasıl bir performans çizecek...
Diğer 3 transfer ise bana göre çok isabetli. Culio yetenekli, hırslı ve takım oyuncusu. Yekta'yı Kasımpaşa'da defalarca izledim. Fiziki açıdan diri, futbolu bilen, özgüveni yüksek bir yetenek. Bence Yekta çok faydalı olacak. Stancu'yu bir kere izlemiştim. Sivasspor maçında 30 dakikalık süreçte yaptığı birkaç aksiyonla iyi bir forvet olduğunu hemen gösterdi. Arda hazır hale geldiğinde, ikinci yarıda iyi bir Galatasaray'ın gündeme geleceğini tahmin ediyorum.

GÜNEŞ DEĞİŞİM YAPMALIYDI
TRABZONSPOR ligin ilk yarısının son haftasında Karabükspor karşısında zorlanıp bitime 6 dakika kala skordaki dengeyi lehine çevirmişti. Ankaragücü önünde de beklenen futbolunu oynayamayınca, bu sefer 2 puan kaybetti. Sezon başından beri eldeki kadroya göre bir görüşüm var: 3 forvetli düzende orta sahanın ortasında Selçuk'un yanında mutlaka defansif yönü kuvvetli, devamlılığı olan bir presçiye ihtiyaç var. Bu isim Sezer, Ceyhun veya Serkan olabilir. Eğer Colman fizik olarak çok iyi durumdaysa, Selçuk-Colman- Engin üçlüsü de olabilir.
Maçların gidişatına göre sınırlı bölümler hariç Jaja-Colman-Selçuk üçlüsü olmaz. Bu formatta rakip orta alanı rahat geçince oyun sahanın bütününe yayılıyor.
Böyle olunca da hem hücum zenginliği sağlanamıyor, hem de takım savunması arızaya uğruyor. Devre arası kampında Schalke ile yapılan hazırlık maçında Serkan orta sahada olunca, sistem gayet iyi işledi. Şenol Güneş, Ankaragücü maçında golü yemeden önce değişikliğe gitmeliydi.

FORVET FORMDA DEĞİL
BURSASPORkadro yapısı itibariyle hücum pres uygulayamayan bir takım. Bu yüzden ofansif girişimlerini genelde yerleşmiş savunmalara karşı geliştiriyor. Forvet oyuncuları geçen sezonki form düzeyinden uzak. Ayrıca yine geçen sezon Volkan Şen-Ali Tandoğan ikilisinin uyumuyla sağ kanat atakları büyük hücum etkinliği sağlıyordu. Bu sene Volkan'ın problemleri dolayısıyla bu etkinlik de gündeme gelmiyor.
Sercan sağ kulvarda görev aldığında, santrfordaki çapraz koşuları ve adam eksiltmeleriyle arkadaşlarına boş alan yaratma özelliğini sergileyemiyor. Bu şartlarda Batalla, Ergiç ve İnsua'dan hangileri oynuyorsa bunlara baskı uygulayan rakipler karşısında Bursaspor pozisyon sıkıntısı çekiyor. Ayrıca takımın fizik gücü de geçen seneye göre geride. Kupadaki İstanbul Belediye ve ligdeki Konyaspor maçlarında Bursaspor gol atamadı. İki maçta da toplam 3 net pozisyona girebildi.