Devasız hastalık olmaz
Müslümanlar Hz. Muhammed (s.a.v.)'in emir ve tavsiyeleriyle şekillendikleri dönemlerde diğer alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da örnek ve eşsiz uygulamalar yaşıyorlardı. Öncelikle bu başkalık Hatemü'l-Enbiya (s.a.v.)'in akıl, ilham ve Rabb'ımızın lütufları sâyesinde tecelli etmektedir.
Tıp uzmanları bilerek veya bilmiyerek Peygamberimiz Efendimiz'in sağlık konusundaki yaşam örneklerini ve tavsiyelerini önemle öneriyorlar.
Sağlık, dünya hayatında Rahman ve Rahim olan Allah'ın bütün insanlara ikram ettiği nimetlerden biridir.
Sağlık, iman ile birlikte olursa, bu, Allah'a daha fazla şükretmek için bir vesile olur. İman sağlık nimetinin kadrini daha iyi bilmek bilinci verir.
Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.):
"Sağlıklı olmak, cennet nimetlerindendir" buyurmuşlardır.
Dünyada cennet gibi bir hayat yaşamak isteyen sağlığını korumalı ve kulluk vazifelerini yerine getirerek ömrünü tamamlamalıdır. Meseleye bu açıdan baktığımızda Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)'in bu konuda beyan buyurdukları tedbir ve tavsiyeleri tamamen sağlığın korunması ve kaybedilmemesine yöneliktir. Bu maksadın gerçekleşmesi için günümüzde yapılan çalışmalara koruyucu hekimlik deniyor. Bu uygulama 15 asır önce bizzat Peygamberimiz tarafından uygulanmış ve sahabe-i kiram efendilerimize de uygulattırılmıştır.
Sağlıklı kalmanın ve huzurlu yaşamanın en pratik yolu Peygamberimiz Efendimiz'in her davranışında olduğu gibi sağlık hakkındaki sünnetlerini tavizsiz şekilde uygulamaktır.
Her şeye rağmen hastalanan insan tedavi için ihmâlkârlık etmemelidir. Hadis-i Şerif'te beyan edilir ki: "Allah (c.c.) şifasını yaratmadığı hiçbir hastalığı yaratmamıştır."
Rasul-i Kibriya (s.a.v.) Sahabe-i Kiram radıyallahu anhuma hazeratına sağlıklarının kıymetini bilmeleri konusunda çok sık uyarılarda bulunmuşlardır. Hastalandıklarında tedavi olmalarını buyurmuşlardır.
Peygamberimiz Efendimiz aleyhisselât-u vesselâm'ın ağız sağlığı hususundaki hassasiyeti cümle âlem tarafından bilinir. O (s.a.v.), gece her uyandığında mübarek ağızlarını misvakla yıkarlardı. Misvak'a öylesine önem verirlerdi ki, yattıkları zaman misvaklarını başucuna koyarlar kalkar kalkmaz ilk yaptıkları misvakla dişlerini yıkamak olurdu. Abdestlerinde mutlaka misvakla ağız ve dişlerini hilâlliyerek yıkarlardı.
Hz. Câbir (r.a.) anlatıyor: Peygamberimiz buyurdu ki:
"Hilâl eylemek dişleri arıtır. Diş diplerini sağlamlaştırır ve ağız kokusunu hoş tutar."
Hadis-i şerifte "hilallemek" olarak tarif edilen tarz dişleri dairesel olarak yıkamaktır.
Konunun uzmanları fırça kullananların sağa-sola fırçalamaları hâlinde diş minelerinin zedelendiğine dikkat çekiyorlar ve dairesel fırçalamayı tavsiye ediyorlar. Çünkü böylesi yıkamalarda diş aralarındaki artıkların bu yöntemle giderilebildiğine dikkat çekiyorlar.
Bütün bunları düşündükten sonra Peygamberimiz Efendimiz'in uygulamalarının çağımızın çok ötesinde, hatta günümüz temizlik anlayışının da çok üstünde bir titizliği cümle âleme yansıtmaktadır.
Bütün bu beyanlardan sonra söylenecek son söz şudur:
Sünnete uy, sağlıklı yaşa huzur bul...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.