Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Orta Doğu’da denge

Orta Doğu’da denge

Amerika, Sudan’ı “terörü destekleyen terörist ülkeler” listesinden çıkardı. Listede Kuzey Kore, İran, Suriye yerlerini muhafaza ediyor. Libya’yı çoktan listeden düşürmüştü.
Sudan’da koyu bir diktatörlük var. Ancak Güney Sudan, ayrılarak bağımsız devlet oldu. Hartum hükûmeti, 20 yıl savaştığı güney eyaletlerinin bağımsızlığını tanıdıktan başka, dostça ilişkilere de girdi. Güney Sudan’da Hristiyan Zenci ve animist Zenci halk yaşıyor. Petrol var. Nil sularının bir kısmına egemen. Denizle (Kızıldeniz) sahili yok.
Amerika’nın İsrail’i güvenceye almak değişmez tutumu, petrol ve terör örgütleri ile birlikte, Washington’ı Orta Doğu’da tutan üç sebepten biri. Her üç Arap savaşının da galibi İsrail, Sina yarımadasını geri vererek Mısır’la ve Ürdün’le barış yapmıştı. Irak’ta Saddam rejimi sona erince de bu büyük düşmanından kurtuldu. Humeynî ihtilâli sonrası İran, İsrail’in en büyük düşmanı durumundadır.
Amerika, Mısır ve Ürdün sınırlarına da teminat veriyor. Her iki ülkeye büyük çapta askerî ve ekonomik yardım yapıyor. Şimdi Mısır’da kurulacak yeni rejimin Amerika ile ilişkilerini soğutup İsrail’le bozuşması ihtimali, Washington’ın büyük endişesidir. Yeni Mısır hükûmetine Müslüman Kardeşler’in ılımlı kanadının katılması hâlinde endişe artacaktır (Kardeşler’in aşırı kanadı, Körfez Monarşileri gibi şerîat yönetimi istiyor).
Lübnan’a gelince, boşluk devam ediyor. İç kriz sürüyor. Tunus’ta yeni rejim, ABD ve Fransa ile iyi ilişkilere taraftar. Yemen’de cumhurbaşkanı Ali, 3 yıl sonraki seçimlerde adaylığını koymayacağı vaadiyle vakit kazandı. 6 Körfez Monarşisi, çok yüksek millî gelire ve az nüfuslara sahip bulundukları için, liberal ve Sol akımların güç kazanması ihtimali görünmüyor. Bu Monarşiler, İran’ın çok açık tehdidi karşısında, Amerika güvencesi ile yaşıyorlar, ABD ve İngiltere’de çok büyük varlıkları mevcut.
Mısır’da krizin büyümesi ve şimdiki hâliyle devamı dışında, Orta Doğu’da denge bozacak tehlike yok gibi. Tabiatiyle sürprizlere açık bir coğrafya olduğunu unutmamak gerekiyor. İran’ın Lübnan’da Hizbullah eliyle etkisini vurgulamak politikası sürüyor. Mısır yatışırsa, İran’ın nükleer konusu tekrar öne çıkacak. Mısır krizinde Türkiye’nin nüfuzunun arttığı kabul ediliyor. Suriye’ye gelince, Türkiye ile ümit edilmez derecede iyi ilişkiler kurulması, Şam rejiminin teminatı gibi görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi