Cüneyt Arvasi

Cüneyt Arvasi

Borsada oynamak caiz midir?

Borsada oynamak caiz midir?

Mısır ve Tunus’ta yapılan soygunun boyutu her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor.
Diktatörler ve etrafındaki küçük zümre akıllara zarar servetleri biriktirirken, geniş halk yığınları görülmedik bir sefalete mahkûm edilmiş.
İslâm adaletinin zedelenmesi ve haklarının sömürülmesi ancak kapitalizm ile mümkün oluyor.
Hâlbuki İslâmiyet kapital hâkimiyetini önlemiş, işçinin, sermayeye ve kâra ortak olmasını sağlamıştır. Herkes parasını, bir işletmeye yatırabilir. Fazla kâr alır. Böylece, bankaya para yatırılmaz. Bankalar da faizle milleti sömüremez.
Sosyal adaletin tek yolu, İslâm’ın gösterdiği adil ve serbest iktisat yoludur.
Bu beylik lafları ediyoruz da acaba bizdeki vaziyet nedir?
İslâm iktisat düzeninden habersiz fetva makineleri dolaşıyor ortalıkta.
Mesela borsa konusunu sorunca “Oynamak caizdir” diyorlar.
Malum borsalarda tarım ürünleri, menkul kıymetler, döviz, finansal türevler ve değerli metaller gibi şeyler alınıp satılıyor.
Diyelim ki; 17. yüzyılda bir İslâm devletinin filanca şehirdeki hububat borsasında faaliyette bulunan bir teşekkülün kâr veya zararına ortak olmakla alakalı sahih bir fetvayı bulduk.
Sonundaki tek cümleyi cımbızlayıp, bugünkü kapitalist nizamın kuralları ile işleyen bir borsaya teşbih edip, kumar oynar gibi hisse senedi alıp satmak peşinen caiz olabilir mi?
Evet, açık kaideler var elbette. Kârına ve zararına ortak olunan şirketin işi faiz ve alkollü içki gibi İslâm’ın haram kıldığı şeyler olmayacak.
Öyle de, kapitalist nizama göre işleyen bu şirketlerde yapılan ve faiz bir yana İslâm’ın fasid kabul ettiği bir yığın ticari işlem ne olacak?
En azından menkul kıymetler borsasında yapılan spekülasyonlar ve bilanço oyunlarının ötesinde hakiki anlamda ortaklık hükümleri ne kadar işliyor?
Kapitalizmin piyasa sistemleri ve kullanılan sayısız finansal enstrümanın karmaşık faiz mühendisliğinden habersiz zevat, “Borsada oynamak caizdir” derken insanları felakete itiyorlar.
Onlara uyarken aslında kendimizi kandırdığımızın da farkındayız.
Kumar kötü bir alışkanlıktır.
Para meselesi de böyledir.
Biliyoruz ki Allahü Teala, altın ve gümüşü para olarak yaratmıştır. Başka hiçbir şey altının yerini tutmaz. Bunlar nakdeyndir ve dünyanın her yerinde bulunabilirler.
Kullanılan kâğıt ve diğer madeni paralar fülûsdur. Hükümetler tarafından altın ve gümüş karşılığı kadar basılır.
Bunların kıymeti altın gibi hakiki kıymet değil, zaman içinde yok olacak itibari kıymettir. İtibarı düşünce koleksiyon değerinden başka hüküm ifade etmez.
Kapitalizm, dolar ve euroyu altına bağlı olmaksızın sınırsızca basıyor, bu kâğıtlarla dünyayı sömürüyor.
İçimizdeki tatlı su kapitalistleri ise şunu söylüyorlar;
İyi de, dünya üzerinde o kadar çok altın yok ki!
Bu büyük bir yalanın küçük bir mesnedidir.
Kapitalist borsalarda her gün milyarlarca dolar değerinde petrol, pamuk, buğday türünden kontratlar alınıp satılıyor.
Bu kontratların değeri kadar emtianın, fiziksel olarak mevcut olmadığının herkes farkındadır.
Yani ham petrol kontratlarının değer toplamı, o anda dünya üzerinde fiziksel olarak bulunan ham petrolden en az on kat fazla çıkacaktır.
Fiyatların durmadan artmasının sebebi de budur. Para diye bastıkları kâğıtlara itibar kazandırmak için emtia borsalarını şişirip suni talep üretiyorlar.
Aslında hiç mevcut olmayan bir malı alıp satmak, bu işlemleri kontrata bağlamak, üzerinden finansal güncelleme yapıp faiz işletmek, gelecekte yapılacak bir hayali işlemin risklerini sigorta etmek, o sigorta kâğıtlarını teminata koyup tahvil çıkartmak ve her türlü ihtiyaç maddesini durmaksızın speküle etmek Yahudilerin icat ettiği işlerdir.
Özeti kapitalizm ve sömürülen milyarlarca insandır.
Borsada oynamak caizdir.
Hangi borsadır o?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cüneyt Arvasi Arşivi