Mehmet Talu

Mehmet Talu

Mevlid kutlanması, bid'ati seyyie değildir 3

Mevlid kutlanması, bid'ati seyyie değildir 3

Bazı kimseler, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin doğum yıldönümünün kutlanmasını kötü bir bid'at olarak görüyor ve bu kutlamayı yapanları kınıyor. Bu kötüleme ve kınamalar yersizdir. Çünkü Ebû Şâme el-Makdisî, İbn Abbâd en-Nefzîer-Rundî, Şemseddin İbnü'l-Cezerî, İbn Nâsırüddin ed-Dımaşkî, İbn Hacer el-Askalânî, İbn Hacer el-Heytemî, Şemseddin es-Sehâvî, Celâleddin es-Süyûtî, Şihâbüddin el-Kastalânî ve Muhammed b. Yûsuf eş-Şâmî gibi büyük din âlimleri ve daha nice ulema ve fukaha, bu kutlama ile ilgili, ilk devirlerde olmasa bile ALLAH Teâlâ'nın âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizin dünyaya gelmesi sebebiyle sevinmenin, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğumunu kutlanmanın, doğum günü münasebetiyle fakir ve muhtaçlara yardımda bulunup ibadet etmenin, Kur'ân-ı Kerim ve Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimize olan sevgiyle ilgili şiirler okumanın, temiz ve güzel elbiseler giyerek sevinç gösterisinde bulunmanın güzel bir yenilik olarak, birer güzel amel olduğunu belirtmişler ve dolayısıyla mevlid kutlamalarının bid'at-ı hasene sayılması, halk arasında görülen ve dinen hoş karşılanmayan davranışların bundan ayrı düşünülerek önlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

Ayrıca Ebû Katade (R.A.)den rivayete göre, Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimize pazartesi günü oruç tutmanın fazileti sorulduğunda:

"Bu, benim doğduğum ve ben peygamber olarak gönderildiğim gündür" (Müslim, Sıyâm: 197; Ebû Dâvûd, Savm: 54; Ahmed b. Hanbel, 5/29, 299) buyurarak bir bakıma bu güne önem atfetmiştir.

Resûlullah (S.A.V.) efendimiz, Medine-i Münevvere'de yahudilerin Muharrem'in onuncu yani aşure gününde oruç tuttuğunu görünce sebebini sormuş, onların bunun Firavun'un boğulduğu ve Hz. Musa (A.S.)'ın kurtulduğu gün olduğunu söylemeleri üzerine kendisinin bunu yapmaya daha lâyık olduğunu belirterek oruç tutmuş ve ashaba da oruç tutmalarını tavsiye etmiştir. (Buhari, Savm: 69; Müslim, Sıyam: 127; Ebu Dâvud, Sıyam: 64; İbn-i Mâce, Sıyam: 41; Darimi, Savm: 46; A.b. Hanbel, 1/291, 310, 336, 340) Bu husus, belli bir günde bir nimete nail olma veya belâdan kurtulma sebebiyle o günü anma ve şükür nişanesi olarak sâlih amellerde bulunmanın iyi bir davranış olduğunu gösterir.

Mevlid kutlamalarına olumlu bakan âlimler, kendisine Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin doğum haberini getiren Süveybe adlı cariyesini azat eden Ebû Leheb'in, ölümünden sonra ailesinden biri tarafından rüyada görülerek bu davranışı sebebiyle her pazartesi gecesi azabının hafifletildiğini ona söylediğine dair bir haberi4 ayrıca içinde Resûlullah (S.A.V.) efendimize vahiy indirildiğinden Kur'an-ı Kerim'de Kadir gecesine atfedilen önemin bütün insanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin dünyaya geldiği gün için öncelikle geçerli olacağı hususunu da görüşlerine dayanak olarak gösterirler.

Bid'at, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz zamanında olmayan "dinî" mahiyetli bir hususun sonradan dine sokuşturulması, dinden sayılması olarak tarif edilir. Mevlid okuma ve okutmanın bid'at olarak nitelendirilebilmesi için ona, "İslâm'da olmayan, ölünün kırkıncı, elli ikinci gecelerinde veya sene-i devriyesinde mevlid okutmak gereklidir" demek gibi dinî bir gereklilik veya ibadet şeklinde bir muhteva yüklenmesi gerekir. Bir de merasimlerde, mübarek ay ve gecelerde mevlid okunmasının vazgeçilmez bir âdet haline getirilmemesi, netice olarak insan kelâmı bir şiir olan bu metinlerin, okunması ve dinlenilmesi ibadet olan Kur'an-ı Kerim ile eşdeğerde görülmemesi ve değerlendirilmemesi gerekir.

Mevlid okumanın gerekli, vâcip veya mendup olduğu iddia edilmediğine, en fazla bunun hoş ve güzel bir gelenek olduğu bilinip kabul edildiğine göre; bunun bid'at olarak değerlendirilip, insanların kafasına kuşku sokmak son derece yanlıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi