Rızık musluğunun kontrolü ticari zekânın elinde değildir!
“Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” ( Ankebut,62 )
Yer, gök ve içindekilerin tamamının sahibi olan Allah’u Teâlâ aynı zamanda mülkü üzerinde tasarruf sahibidir de… Bu ayeti kerimenin vereceği birçok mesajdan sadece birini zikretmiş oldum… Yani mülk Allah’a ait ve dağıtımını da kendisi yapar…
“Kullarından dilediğine…” yani; “ hiçbir güç mülkümdekini paylaştırmama karışamaz… Ve ben mülkümü sadece müslümanlara dağıtmayacağım… Sizin hiç de sevmediğiniz insanlara oluk oluk verebilirim… Bir insanı zengin kılmam ondan razı olacağım anlamına gelmemeli…
“dilediğine de kısar…” Yani; dilediğim kişiyi zengin kılabileceğim gibi yine dilediğim kişiyi de fakir kılabilirim… Yani; ekonomiye ben karar veririm…
Bir insanın zengin ya da fakir olması için bazı ticari olan ya da olmayan vesilelere ihtiyaç duyulur… İnsanı zengin kılan etkenler ile fakir kılan etkenlerin tüm müsebbibinin Allah-u Teâlâ olması gerekir… Mesela döviz kurunun yükselmesiyle Allah’ın dilediği kişiler kar ederken zarar etmesini dilediği kişiler zarar ederler…
Tarımla uğraşanlar için de bu böyledir… Aynı yağmur suyu bazı çiftçilerin ekinini beslerken bazılarının canına okur… Hem malı hem de canı gider.(Sel- heyelan gibi.)
İnsanın rızkının artma vesilesinin, ticari zekâsında olmadığını hatırlatan bu ayetimiz rızık endişesi yaşamamamızı da hatırlatmış oluyor… Öyle ya, madem rızkın artıp eksilmesini Allah belirliyor, o zaman sadece Allah’a dayanıp güvenmeli… Bu, çalışmayalım anlamına gelmez tabii ki… Bizler helal olan vesilelerle Allah’tan hakkımızda hayırlı olan rızkı talep edeceğiz…
Zaten Allahu Teâlâ başka bir ayet-i kerimede ”hiç ummadığınız yerden rızıklandırılırsınız.” Diyerek rızkın artmasında aklın mutlak manada fonksiyonunun olmadığını bizlere bildirir… Çünkü akıl, rızkın ulaşması için çözümler arar... Çözüm için de ya başkaların tecrübesinden faydalanır ya da genişçe araştırmalar yapar… Ama bir bakmışsın ki hiç beklemediğin yerden rızık oluk oluk akmış…
İnsanın ummadığı yerden rızıklanması o rızkın kendisine ulaşmasında ticari zekânın zerre kadar fonksiyonun olmaması demektir… Eğer ticari zekâya bağlanacaksa zaten umuyordur denir…
Bugün birçok Müslüman iman eder ki rızık Allah’ın elinde… Ve diliyle de ikrar etmesine rağmen her ne hikmetse rızık endişesi yaşar…
Doğadaki hiçbir canlının (insan dışında) rızık endişesi yaşamadan gönül rahatlığıyla hayat sürmeleri bu ayetin nasıl yaşanacağını bizlere fazlasıyla gösteriyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.