Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

İşkenceye girer

İşkenceye girer

Ata toprakları deriz Orta Asya'ya... Oralarda birkaç ülkede görev yapmış bir arkadaşımız, trafik polisleriyle ilgili tecrübelerini aktardı.

"Burada polislere saygı göstermek ve taleplerini yerine getirmek gerekir" dedikten sonra, polislerin avcı gibi pusuya yattıklarını ve mutlaka bir miktar para koparmaya çalıştıklarını söyledi.

Bazen gerçek olaylar, fıkralardan daha ileridir.

İşte onlardan biri...

*

Trafik polisi, durdurduğu arabanın belgelerinde bir eksiklik bulamayınca direksiyondaki adama bakar.

Emniyet kemeri takılıdır, bir kusuru, hatası da yoktur.

Şoföre kızarak şöyle söyler:

"Üç kuruş para vermemek için kendini niye böyle bağlıyor da boş yere eziyet ediyorsun?"

*

Her ne yaparsa yapsın, başında dikilen trafik polisinin isteğini yerine getirmekten kaçamayacağını bilen şoförler de işi uzatmanın gereksiz olduğunu bilir...

Boş yere çabalamaz ve üzerine düşen miktar ne kadarsa ödeyip kurtulur.

Bu gibi durumlarda, yani efendice ödemesini yapanlara, polis memuru takdirle bakar ve bazen de helallik ister.

En azından "helal-haram" diye kavramların varlığından haberdar demek ki.

"Helalliğini ver haa" uyarısıyla karşılaşan şoförler, ilk zamanlar şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez.

*

Arkadaşımız Adem Bey, şöyle söylüyor:

"O saniye donup kalıyor insan...

Ne diyeyim?

Haram olsun bu para diyecek halimiz yok ya!"

*

Helalleşmenin en münasip olanı, eşitler arasındaki olsa gerek.

Biri yatay, diğeri dikey durumda ise...

Biri musalla taşında, diğerleri etrafında dikiliyorsa...

Biri patron, diğeri işçi ise...

Makam ve konum itibariyle biri üstte, diğeri aşağıda ise...

Bu gibi dengesiz durumlarda alınan helallikler ne derece geçerlidir, onu ulemaya sormalı.

*

Ömrün boyunca adamın hakkını yemişsin...

Engellemek için, yok etmek için, elinden gelen ne varsa ardına bırakmamışsın...

Bu durumu ikiniz de biliyorsunuz...

Üstün konumda iken karşısına geçip "Hakkını helal et" sözüyle baskı altına sokuyorsun...

Böyle bir durumda alacağın cevap ne olursa olsun, heybende durmaz.

*

Unutmayalım ki baskı altında alınan ifadeler geçersizdir, çünkü işkenceye girer.

O kadar ki bazen aşırıya kaçar ve sağ olanı öldürür.

Ölü olanı diriltir mi, o tarafı derin mesele.

*

Helal-haram ve işkence konularıyla alakalı değil ama "mezardan çıkma" üzerine bir hikâye ile sözü tamamlayalım.

Ata topraklarından söze başladık, ataların topraktan çıkmasıyla parantezi kapatmış olalım...

1964'te Pepsi reklâmında "Canlanın, siz Pepsi kuşağındansınız" diye bir slogan kullanılır.

Tercümanların dikkatsizliği yüzünden bu slogan Almanca'ya şu şekilde tercüme edilir:

"Mezarınızdan diri olarak çıkın."

Çince'ye ise şöyle çevrilmiştir: "Pepsi, atalarınızı mezarlarından çıkarır."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi