Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Anketle neyi amaçladık?

Anketle neyi amaçladık?

12 Haziran’da seçim var.
Aday adaylarının yanı sıra mevcut milletvekillerinin hemen hemen tamamı yeniden adaylık peşinde.
Biz de bunu okuyucularımıza sorduk.
Mevcut milletvekillerinin 12 Haziran'da yapılacak seçim için yeniden aday gösterilmelerini istiyor musunuz, istemiyor musunuz diye.
“Kim Gitsin, Kim Kalsın, Evet mi Hayır mı?” anketimizi biliyorsunuz.
Geride bıraktığımız hafta içinde anketimizin sonuçlarını açıkladık.
Habervaktim okuyucularının büyük ilgi gösterdiği anketimizde tam 166 bin 353 oy kullanıldı.
Bu 166 bin 353 oyun 99 bin 924'ü yani yüzde 60'ı “Hayır” oldu.
66 bin 429 oy ise “Evet” olarak gerçekleşti.

Okuyucularımızın en fazla “Evet” dediği TBMM'deki siyasi parti lideri Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Erdoğan’a yüzde 80.36 Evet’e karşın yüzde 19.6 “Hayır” çıktı.
Anketimiz Habervaktim okuyucularının Kabine'nin en başarılı ismi olarak Ali Babacan'ı gördüğünü ortaya koydu.
Babacan yüzde 89’la kabinenin “Evet” oy oranı en yüksek olan üyesi oldu.
Okuyucularımızın en soğuk baktığı bakanlar ise Vecdi Gönül, Ertuğrul Günay ve Mehmet Şimşek oldu.

Kullanılan oylar neticesinde AK Partili 100’e yakın milletvekilinin “Hayır” oy oranı yüzde 75’in üzerinde gerçekleşti.
AK Partili Ağrı, Erzurum, Kahramanmaraş, Konya, Kütahya, Malatya, Şanlıurfa, Tokat, Yozgat milletvekillerinin önemli bir bölümüne yüzde 75 ve üzerinde “Hayır” oyu çıktı.

Kimi milletvekillerini rahatsız etti sonuçlar.
Kulağımıza söylentileri gelmedi değil.
Bu Habervaktim’in gücünü, etkisini gösteriyordu.
“Beklenir, normaldir” diyerek, kulağımızı tıkadık.
Anketimiz sonuçlarının AK Parti’nin liste yapıcıları üzerinde etkisi olup olmayacağını bilemiyoruz.
Böyle bir amacımız da yok.
Mevcut milletvekillerine, bakanlara okuyucularımızın bakışını ortaya koymaktı gayemiz.
Ama sonuçta bu anket de bir göstergedir.
Bu gibi durumlarda partiler araştırma şirketlerine tonla para veriyor, halkın nabzını tutmak için.
Habervaktim’in anketi de mevcut milletvekilleriyle ilgili okuyucularımızın nabzıdır.
Dolayısıyla ümit ediyoruz ki, değerlendirilir.

***

Değerli Habervaktim okuyucuları.
CHP’nin ibretlik hali malumunuz.
Gün geçmiyor ki, bir uçkur skandalı patlak vermesin.
İklim Bayraktar’ın iddiaları ortada.
CHP’lilerden gelen açıklamalar da aynı şekilde…
Habertürk’ün Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, bu konu üzerinden lafı evirdi çevirdi Habervaktim’e getirmeyi başardı, iyi mi?
Altaylı, Odatv muhabiri İklim Bayraktar'ın Baykal ve Kılıçdaroğlu ile ilgili iddialarına ilişkin haberler üzerinden Habervaktim'e çamur atmaya kalkıştı.

Gerekli cevabı vermiştik…
Hatırlatmak istiyorum:
Fatih Altaylı geçtiğimiz hafta kaleme aldığı bir yazıda “Deniz Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı'ndan alaşağı eden ‘kaset skandalının' bir Ergenekon komplosu olduğu havası yaratılmak isteniyor” yorumunda bulundu önce…
Ardından da, Baykal'ın partisi milletvekili Baytok'la gayri meşru ilişkisini ortaya koyan kasetin Odatv'de veya Haberal'ın televizyonunda değil, Habervaktim.com'da yayınlandığını belirtti ve “Habervaktim.com'un da Ergenekon'la bir bağlantısı var mı?” diye sordu.
Öncelikle şu hususun altını çizmeliyiz:
“Deniz Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı'ndan alaşağı eden ‘kaset skandalının' bir Ergenekon komplosu olduğu havası yaratılmak isteniyor” ifadesi tamamen Altaylı'nın kendi yorumu.
Çünkü “Ergenekon komplosu” haberleri, Baykal-Baytok kaseti üzerine değil, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınan Odatv muhabirlerinden İklim Bayraktar'ın itirafları üzerine yapılıyor.
Ne diyor Bayraktar?
Baykal'ın kendisini taciz ettiğini; konuyu Kılıçdaroğlu'na ilettiğini; Kılıçdaroğlu'nun da kendisine “Kendin çek getir” dediğini ileri sürüyor.
Gündemdeki olay bu.
Ve korkunç bir olay bu.
Doğal olarak tüm gazetelerin, televizyon kanallarının, internet sitelerinin gündeminde bu olay.
Ergenekon'la yanyana gelmesi de olayın baş aktörü Bayraktar'ın, bu dava kapsamında baskın yapılan Odatv'nin bir muhabiri; aynı operasyon kapsamında gözaltına alınmış bir isim olmasıyla alakalı…
Konunun Baykal-Baytok kaseti ve bunun ifşa olmasıyla ne alakası var?
“Ergenekon komplosu” yönlü yorumlar Bayraktar'ın bu itirafları üzerine yapılırken, Altaylı bunu Baykal-Baytok kaseti üzerine oturtarak büyük bir çarpıtmaya imza attı.

Yinelemek istiyorum:
Habervaktim olarak biz, herhangi bir tarafın yanında değiliz.
“Ergenekon”un ne yanında ne de karşısındayız.

Yürüyen bir dava var.
Kamuoyu merak ediyor, "bu insanlar niye gözaltına alınıyor, neden tutuklanıyor" diye.
Burada biz gazetecilere görev düşüyor.
Kamuoyunu bilgilendirme görevi bu.
Davayla birlikte ortaya bazı bilgi ve belgeler çıkıyor.
Bu bilgi ve belgelerde bir haksızlık, yalan, dolan, yolsuzluk, demokrasiye müdahale girişimleri, bu yönlü tertipler görüyorsak; sorumlusu kim olursa olsun buna sayfalarımızda yer veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.
Habervaktim’in yaptığı budur.

Deniz Baykal'ın, CHP Genel Başkanı sıfatıyla ülkenin Başbakanlığına aday olduğu bir dönemde hem de partisi milletvekili ve kendisi gibi evli, çocuk sahibi biriyle yaşadığı gayri meşru ilişkiyi gün yüzüne çıkaran kaseti evet, yayınladık.

Metacafe adlı video paylaşım sitesinden alıntılayarak yayınladığımız bu kaset, dünyanın her yerinde haber değeri taşıyan bir kasetti.

Türkiye'yi yönetmeye aday bir parti lideri ile yine evli olan partisinin bir milletvekili…

CHP lideri Deniz Baykal ile yine evli ve CHP Milletvekili olan Nesrin Baytok'un “ilişki”sini ortaya koyan bir video kaseti.

Görüntülerde üçüncü bir kişi daha var.

Metacafe'nin “3. kişi” iddiası daha da korkunç: “O kişi de Nesrin Baytok'un eşi Can Baytok. Can Baytok eşini kendi eli ile Deniz Baykal'a uzatıyor!”

Böyle bir olay karşısında hiçbir gazeteci, medya organı kayıtsız kalamaz.

Habervaktim de kalmamıştır.

Ayrıca, görüntülerin bizzat Nesrin Baytok tarafından kayda alındığı iddiaları hafızalarımızdaki yerini koruyor.

2007 seçimleri öncesi, vekil sözünü alan Baytok'un, “İleride ne olur, ne olmaz” düşüncesiyle ilişki görüntülerini kayda aldığı ileri sürülüyor.

Baytok'un kişisel bilgisayarına kaydettiği bu görüntülerin Baykal muhaliflerinin eline geçtiği iddia ediliyor.
Evet, burada parti içi bir hesaplaşma olabilir.

Ancak tüm bunlar, bu “dört dörtlük rezalet”in görmezden gelinmesini, sorgulanmamasını mı gerektirir?
Baykal o dönem herhangi biri, sokaktaki biri değildi ki.
Ülkenin yönetimine talip bir siyasi parti lideriydi.
Halkın oy verdiği, vereceği lideri iyi tanıması açısından da bu olay haber değeri taşımaktadır, sorgulanmaya değerdir.

Nitekim, Habervaktim'in skandalı gün yüzüne çıkarmasının ardından olayı “DÖRT DÖRTLÜK REZALET” diye manşetine taşıyan Fatih Altaylı'nın Habertürk'ü değil miydi?

“Böyle bir olay, dünyanın her yerinde haberdir. İstesek de, istemesek de. Muhalefet partisi liderinin, o partinin milletvekili kadınla ilişkisine kim ‘Haber değil' diyebilir. (8 Mayıs 2010 Habertürk)” diye yazan da Fatih Altaylı'nın ta kendisiydi.

Özetin özeti, Habervaktim olarak diyoruz ki:
Sayın Altaylı, olayları çarpıtıp, tuzaklı sorularla Habervaktim'i diline dolayacağına; araştırmacı gazeteciliğin gereği olarak İklim Bayraktar'ın skandal iddialarının üzerine git.
Git ki, halkı yönetmeye talip olanların halini bir gör.
Ve görevin gereği bu gördüklerini halka aktar.
Ha bu gördüklerini son derece normal karşılıyorsan da, bunu açıkça yaz.
“Evet şöyle şöyle olmuş. E ne var bunda” de.
De ki bu halk senin de oyunu versin.
Kelime oyunlarıyla olayı sulandırıp; saptırmaya, geçiştirmeye çalışma.
Hani köşenden hep “Ne zaman adam oluruz” öğütleri veriyorsun ya…
O öğütlere önce kendin uy.

Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi