Mehmet Talu

Mehmet Talu

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale destanı 3

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale destanı 3

Görülüyor ki, ceza bazen apaçık gelir. Aslında merhum şairimiz Akif, bu hadiseden yaklaşık bir asır önce sanki olayı görmüş gibi tasvir ediyordu:

"Enbiya yurdu bu toprak; şüheda burcu bu yer;

Bir yıkık türbesinin üstüne Mevla titrer!

Öyle meşbu'-i şehadet ki bu öksüz toprak:

Oh, bir sıksa adam otları, kan fışkıracak!" (Mehmet Akif Ersoy, Safahat, 163-164, TDV baskısı)

Merhum şairimiz Akif her zaman: "İnsan bir haddini, bir de hesabını bilmeli." derdi. Haddini aşanlar için derler ya...

"Hak sillesinin sadası yoktur

Bir vurdu mu hiç devası yoktur."

Müslüman varlığını yeryüzünden ebediyen silmeyi amaç edinen Haçlı zihniyeti, düşmanlar ülkemizi parçalamak, milletimizi esir etmek maksadıyla, Birinci Dünya Savaşı'nın hemen başlarında, 1914 yılı Kasım ayında Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ettiler ve Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'u ele geçirmeye karar verdiler. İstanbul'un ele geçmesi demek Türk milletinin kalbinden vurulması demekti. Bu amaçla İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan ve en modern silahlarla donatılan çok güçlü donanma, Çanakkale boğazının girişine geldi ve 15 Şubat 1915 günü Türk mevzilerini bombardıman etti. Ancak boğazı geçemedi.

Onlar güçlü donanmalarına ve askerlerinin çokluğuna güveniyorlar, fakat Türk askerinin kahramanlığını hesaba katmıyorlardı. Nitekim Mehmetçiğin kahramanca direnişi karşısında düşman donanması geri çekilmek zorunda kaldı.

25 Şubat'ta tekrar boğazın önüne gelen düşman zırhlıları Türk mevzilerini yine gülle yağmuruna tuttu. Daha sonraki günlerde de şiddetli bombardımanlar devam etti. Onlar boğazı geçip İstanbul'u ele geçirmekte kararlı idiler. Türkler de vatanı savunmak ve düşmanı boğazdan geçirmemekte kararlı idi. Düşman 18 Mart'ta bütün gücü ile saldırıya geçti. Bu sefer kendilerinden emindiler. Onlara göre yaptıkları bombardımanlarla Tük mevzileri yerle bir edilmiş ve boğazdaki mayınların hepsi temizlenmişti.

Gemiler boğazdan içeri girerek ilerlemeye başladı. Büyük çapta toplarla donatılan zırhlılar Türk mevzilerini bombardıman ediyordu. Bu bombardımanlarla mevzilerimiz büyük hasar görmüş, toplarımızın bir kısmı da parçalanmıştı.

Düşman Türk savunmasının kırıldığına kanaat getirmiş, halbuki Türk askeri henüz son sözünü söylememişti. Düşman zırhlıları ilerlemeye devam ederken Türk topcusunun şiddetli ateşi başladı. Onlar da gemilerden bütün topları ile Türk mevzilerini ateşe tuttular. Böylece boğaz görülmemiş bir çatışmaya sahne oldu.

Türk Ordusu düşmanın cehennemi andıran bombardımanına şiddetle karşı koydu, büyük bir inançla vatanını savundu. Düşman daha önce boğazdaki mayınları temizlemişti. Savaştan bir gece önce Nusret mayın gemimiz boğaza tekrar mayın döşemiş, fakat düşman bunu fark edememişti.

İşte topçularımızın isabetli atışları ile düşman gemilerinin bir kısmı hasara uğrayıp savaş dışı kalırken bir kısmı da mayınlara çarparak boğazın sularına gömülmeye başladı. Düşman büyük kayıplar verdi. Çanakkale boğazı mağrur düşmana mezar oldu. Kalan gemileri ile kendilerini boğazın dışına atarak canlarını zor kurtardılar.

ALLAH'ın yardımı ve Türk askerinin kahramanlığı sayesinde dünyanın en güçlü donanması, en büyük yenilgiyi Türk milletinden aldı. Çanakkale zaferi ile tarihimize yeni bir kahramanlık destanı daha yazıldı. Bu zafer, Türk milletinin gücünü bir kez daha bütün dünyaya göstermiş oldu. En güçlü silahlarla vatanımıza saldırarak savaşı kazanacaklarını sananlar, yanıldıklarını bir kere daha anladılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi