Suçlu: İktidar
Çirkin bir kaset komplosuna kurban giden Deniz Baykal, CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa ederken, iktidarı suçlamıştı.
Henüz bir yıl bile olmadı.
Yaklaşık on ay önce, kameraların karşısına geçen Baykal, bu işin aslında CHP'ye yönelik olduğunu söylemişti.
"Meskene tecavüz ve ileri teknoloji kullanımı yoluyla tezgâhlanan bu komplonun iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden, bir muhalefet partisi genel başkanına karşı bu kadar fütursuzca icra edilebilmesi mümkün değildir" sözleriyle hükümeti işaret ederken, o konuşmasında gereksiz bilgiler de vermişti.
Mesela...
"Komplo tezgâhı, malzemeleriyle çekimleriyle günceldir, tazedir" gibi...
'"Bu komplo bugünkü siyasi konjonktürün eseridir, yıllardır bekletilen bir kaset yoktur" gibi...
"Son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür" gibi...
*
Geçen hafta Oda Tv internet sitesi muhabiri İklim Bayraktar olayı patladığında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve diğer üst düzey CHP'liler de aynı güfteyi seslendirdiler.
İşin arkasında "hükümetin parmağı olduğunu" ileri sürdüler.
Alan belli, satan belli iken...
Bu tür komplolardan kimlerin yarar sağladığı ortada iken...
Herhangi bir delil olmasa da vur abalıya!
Nasılsa 'muhalefet' dedikleri iş, hükümete çatmaktır!
*
Eğer CHP'li yöneticilerin ellerinde, ortaya attıkları iddialara dair AK Parti aleyhine ufacık bir bilgi olsaydı, belge bulunsaydı, kürsüden iki cümle sarf etmekle yetinirler miydi?
Bu işin arkasında hükümet varsa, niye üstüne gitmiyorsunuz?
Yoksa ne diye utangaç birkaç suçlama cümlesinin arkası gelmiyor?
Çocukların sokak kavgası yaptığı gibi siyaset yapılır mı?
Çamur at, tutmasa da izi kalır mantığı elli yıl öncesinde kaldı ama bunlar henüz farkına varmadı.
*
İbrahim Tatlıses vurulduğunda, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen yine aynı makamdan konuştu, hükümeti suçladı:
"Gece gündüz yatak odası gözetleyen, röntgencilik yapan hükümet, röntgencilik yapacağına otursaydı da mobese kameralarını izleseydi..."
Kış Olimpiyatları düzenlendiği sırada, Kemal Bey, Erzurum'a kar yağmıyor diye kürsüye çıkmış ve yine hükümeti suçlamıştı.
*
Yarın çok yağmur yağsa, ortalığı sel alsa, CHP kadrosunun kimi suçlayacağını merak eder misiniz?
Aşikâr olanı kim merak eder ki!
Japonya'daki deprem için, tsunami felaketi için, nükleer sızıntı tehlikesi için niye Başbakan Erdoğan'ı suçlamadılar, anlamak zor.
*
Seçime çok az zaman kaldı.
Aday listeleri çıktı çıkacak.
13 Haziran günü, akla kara belli olacak.
O gün mikrofonlara konuşacak olan CHP'liler, emin olun yine hükümeti suçlayacaktır.
"AK Parti bu kadar çok oy almasaydı, biz kesinlikle birinci parti olurduk" demezlerse şaşarım.
Üstelik bu sefer yüzde yüz doğru olacak söyledikleri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.