LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Ergenekon CHP’ye üye oluyor!

Ergenekon CHP’ye üye oluyor!

- Lütfü Bey; CHP’nin Ergenekon davası sanıklarından Mustafa Balbay, Sinan Aygün, Mehmet Haberal, İlhan Cihaner’i milletvekili yapıp, onlara dokunulmazlık kazandıracağı anlaşılıyor. Nitekim CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başta Mustafa Balbay olmak üzere bu isimlerin milletvekili olmasına sıcak baktığı görülüyor. CHP’nin bu yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Hani CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Nerede bu Ergenekon denilen örgüt; gidip üye olacağım” demişti ya. Hani üye olmak için Ergenekon örgütünü arıyordu ya. Anlaşılan Kılıçdaroğlu Ergenekon’a üye olamadıysa da, “Ergenekoncu” denilenler CHP’ye üye oluyor! CHP “Ergenekoncu” denilenleri önce üye, sonra da milletvekili yapmaya hazırlanıyor. CHP hem milletvekillerinin dokunulmazlığına karşı çıkıyor ve hem de Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay gibi birkaç Ergenekon sanığını milletvekili yapıp, onları dokunulmazlık zırhıyla korumak istiyor. Şahsen ben onların yerinde olsaydım, diyelim ki Mustafa Balbay’ın yerinde olsaydım, CHP’nin bu teklifini kabul etmezdim. “Tek başına kurtuluş yok; ya hepimiz ya hiçbirimiz” deyip bu teklifi reddederdim. Sayıları 200’ü bulan Ergenekon sanıkları arasında bana böyle bir ayrıcalık yapılmasını elimin tersiyle iterdim. Mustafa Balbay milletvekili olup hapisten kurtulacak; ama onunla aynı suçlamaya muhatap olan 200’e yakın Ergenekon sanığı hapiste kalacak; bu kabul edilebilir mi? Mustafa Balbay, dava arkadaşları hapisteyken, onları orada bırakıp bireysel kurtuluş yolunu seçmemeli. Hakkındaki suçlamalardan yargı kararıyla aklanmış olarak hapisten çıkmayı istemeli. Mustafa Balbay da, onun gibi birkaç Ergenekon davası sanığı da CHP milletvekili olup hapisten kurtulma sevdasından vazgeçmeliler. Eğer bundan vazgeçmezlerse, “Dava arkadaşlarını sattılar” diye suçlanacaklarını iyi bilmeliler!
BU KIŞ ÜLKEYE FAŞİZM GELEBİLİR!
- CHP yandaşı medya, “Bu dönem 12 Eylül darbe döneminden de beter; hapishaneler Ergenekon, Balyoz tutuklularıyla doldu taştı; faşizm kapıda” türü söylemlerle bir kampanya yürütüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Bu kampanyanın kapsama alanına girersek dememiz gereken şu ki, “Bu kış ülkeye faşizm gelebilir!” Malumunuz daha önce de “Bu kış ülkeye komünizm gelebilir” ya da “Bu kış ülkeye irtica gelebilir” türü söylemlerle millet korkutulmak istenmiştir. Ama gelin görün ki ülkeye ne komünizm ne de irtica gelmiştir. Şimdi ise önümüzdeki seçimleri AKP kazanırsa ülkeye faşizm geleceğini iddia eden bir kampanya yürütülmektedir. Gerçi hem “Bu dönem 12 Eylül darbe döneminden de beter” demek ve hem de “Faşizm kapıda” demek bir çelişki teşkil etmektedir. Çünkü eğer bu dönem 12 Eylül darbe döneminden beterse, zaten faşizm ülkeye çoktan gelmiş demektir. Hadi bu çelişkiye takılıp kalmayalım. Bu dönem gerçekten de 12 Eylül döneminden beter mi ona bakalım. Ergenekon, Balyoz gibi davalar nedeniyle gözaltına alınan, tutuklananların sayısı ne kadar? Yaklaşık 500 kadar. Oysa 12 Eylül döneminde gözaltına alınanların sayısı 650 bin, yargılananların sayısı 230 bin kadardı. Yani bu dönemde gözaltına alınan, tutuklananların sayısı, 12 Eylül döneminde gözaltına alınan, yargılananların sayısının yanında bırakın devede kulak gibi kalmayı, devede bir kıl gibi kaldı! Bu dönemde gözaltına alınan, tutuklananların sayısı, 12 Eylül döneminde sırf işkencede öldürülenlerin sayısını bile bulmadı. Malumunuz 12 Eylül döneminde gözaltına alınanlara, tutuklananlara akıl almaz işkenceler yapılırdı. Oysa Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk gibi bu dönemde gözaltına alınanlar son derece iyi muamele gördüklerini anlatmadı mı? Onun gibi Mustafa Balbay da, gözaltına alınıp götürüldüğü emniyette can sıkıntısından bir kitap okuyup bitirdiğini anlatmadı mı? 12 Eylül döneminde gözaltına alınanların böylesine can sıkıntıları olmazdı; çünkü onların gözaltında işkenceden canları çıkartılırdı! Gerçekler buyken, “Bu dönem 12 Eylül’den de beter” demek, gerçek dışı değil mi? 12 Eylül’de 17 yaşındaki Erdal Eren’in bir gecede yaşının büyütülüp idam edilmesi, 12 Eylül’de 7 bin kişi için idam cezası istenmesi gibi gerçekler ortadayken, 12 Eylül’de darbeci generallerin astığı astık, kestiği kestik uygulamaları ortadayken, “Bu dönem 12 Eylül’den de beter” demek, gerçek dışı değil mi?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi