Nükleer enerji
Türkiye nükleer enerjide en geri kalmış Avrupa ülkesidir. Doğal enerji kaynaklarımız, su olsun maden olsun, hızlı sanayileşme ve şehirleşme hızımıza yetmedi. Petrol ve doğalgazın büyük müşterilerinden biri hâline geldik. Nükleer santral kuramadık. GAP’ı tamamlayamadık. Bu iki hususta elimiz tutulmuştur.
Fransa nükleer enerjisinin yüzde 80’ini, ABD gibi çok zengin enerji kaynaklarına, dünyanın en büyük üç nehrinden birine sahip en üstün sanayii elinde tutan devlet bile enerjisinin yüzde 20’sini, nükleer santrallerden sağlıyor.
Biz, çok geç olarak nükleer santral için bir Kanada firması ile anlaşmıştık, çok çirkin şekilde akıym kaldı. Rusya ve İran gibi oynak politika izleyen iki komşumuza enerji gibi en hayatî konuda bağımlı durumdayız. Bu stratejik eksikliğimizi hızlı telâfiye mecburuz. Bu da bir değil, birkaç nükleere birden başlamakla mümkündür. Başka çare yoktur. İran gibi enerji zengini bir devlet bile Bû-Şehr’de ilk nükleer santralini işletmeye açmak üzeredir.
Nükleer santral karşıtları bütün dünyada baskı unsurudur. Ancak nükleerden vazgeçebilen hiçbir devlet yoktur. Hayvan, bitki, ağaç, çiçek, yeşil kıyımına karşıtlık, 21. yüzyılın kesin zaruretidir. Kara avcılığının da yasaklanacağına ve Orta Çağ âdeti şeklinde hatırlanacağına kesinlikle eminim. Aksi takdirde Arz denen gezegenin üzerinde milyarlarca insanın yaşaması mümkün olmayacaktır.
Nükleer santral fobisine katılmak imkânsızdır. Türkiye istisna oluşturamaz. Santrallerimizin en ücra yerlerde kurulmasına, bütün çağdaş tedbirlerin alınmasına, kurucu devlete fazla para kaptırmamaya dikkat kesilmeliyiz. 2011 sonrası teknolojisine tamamen uygun bulunmalıdır. Bu işi şu veya bu parti başlattı, geliştirdi, şu veya bunlar yapamadı kompleksinden uzak durmalıyız. Millî davadır. Türkiye’nin kaçıncı ligde bulunacağının birkaç simgesinden biridir.
Hızla en az bir düzine nükleer santral sahibi olmuş, GAP’ı tamamlamış, diğer enerji kaynaklarını işletmeye başlamış, çevre şuuruna erişmiş, ormanlarına egemen, enerjide dolandırıcı, rantçı ve komisyoncuların tuzağına düşmeyen bir Türkiye, dünyanın en kaliteli devletleri arasında yerini alır. Türk’e bu yakışır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.