Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda cevapların şifrelendiği iddiası, son yılların en şık tartışmasına dönüştü... Muhalefet ile iktidar arasında siyasî bir meseleymiş gibi irdeleniyor.

1 milyon 700 bin kişiyi ve bir o kadar aileyi ilgilendiren bir konu.

Gençlerin bütün hayatlarını etkileyecek bir sınav olduğu için, son derece hassas.

*

18 yaşına gelmiş, ilköğretim ve liseyi bitirmiş, o güne kadarki hayatı okuyup dirsek çürütmekle geçmiş gençler, birkaç saatlik sınavla, girecekleri üniversiteyi belirleyecekler ve dolayısıyla bütün hayatları ona göre şekillenecek.

Meslekî eğitimin ne olduğunu anlamadığımız, ne kadar gerekli olduğunu kavrayamadığımız için, herkesin üniversite okuması gerektiğini zannediyoruz.

*

Sonra da "Şu kadar yıl okudu, bilmem ne mühendisi oldu fakat iş bulamadığı için simitçilik yapıyor" veya "inşaatta çalışıyor" şeklindeki haberler sıradanlaştı.

Diğer seçenekler de işportacılık veya işsizlik.

Haber değeri kalmadı artık bunların.

Hal böyle olunca, bulunan her adrese "Devlet bize iş versin" diye günde yüz tane mesaj göndermek kalır geriye.

*

Eğitim sisteminin saçmalığı...

Eğilimleri, yetenekleri ve ihtiyaçları göz ardı ederek, plansız programsız yürüyüşümüz...

Çerçi arabası gibi müfredat uygulamaktan vazgeçmeyişimiz, bizi bu noktaya getirdi.

*

YGS'deki cevapların şifrelendiği iddiası, seçime gidiş yolunda muhalefeti birbirine kenetledi.

İyi de oldu,

Bütün cevap kâğıtları ve soru kitapçıkları, savcılık tarafından incelemeye alındı.

Bir kayırma varsa, ortaya çıkarılır, belgelenir.

Kuru iddia halinden gerçek kimliğe bürünür ve memleket bu hükümetten kurtulur!

Muhalefetin başka türlü başaramadığı iş, bir şifre ile çözülmüş olur.

*

Lâkin iddia edilen şifrenin ne olduğunu açıklayabilen yok.

"Öyle de olabilir, böyle de olabilir" şeklinde açıklamalar afakî.

Herhangi bir şifre varsa, bunun anahtarının gönderildiği birileri olmalı; o da yok.

İddia edilen şifreyi, geçmiş yıllarda çıkan sorular üzerinde de deneyin bakalım ne çıkıyor?

Bu arada, 1 milyon 700 bir kişiye tebrik kartı göndermek bile ciddi mesele.

Her öğrenci için ayrı soru kitapçığı hazırlanması gibi aşırı zahmet gerektiren bir işe kalkışan ve bunu başaran ÖSYM tebrik edilmeliyken, yerden yere vurulmakta.

*

"Özel yetkili gazeteci" Abbas Bey, bakın ne diyor:

"ÖSYM'nin internet sitesindeki master kitapçığa yani asıl kitapçığa bakıldığında seçenekler genelde küçükten büyüğe doğru, arada sırada büyükten küçüğe doğru dizilmiş. Ama medyaya verilen kitapçıkta doğru seçeneklerin yeri sabit tutulmuş, buna karşın adaylara dağıtılan kitapçıklarda ise seçenekler tümüyle karıştırılmış."

İlginç.

"Genelde" bir türlü, "arada sırada" başka türlü...

Ayrıca "Adaylara dağıtılan kitapçıklarda seçenekler tümüyle karıştırılmış..." Yani?

Yanisi şu: Eveleme, geveleme.

H

Açık ve net şekilde ortaya konmayan şifre iddiası üzerine yürütülen kampanya, düpedüz sulandırılmaya ve başka yönlere çekilmeye başlandı.

Şifre olabilir, o halde yüklenin 'cemaate'!

"Yarım ağızla konuşmayan" ÖSYM Başkanı istifa etsin, yetmez hükümet de düşsün!

Şifre olabilir, o halde Silivri'dekilere destek verelim!

Deget Bayburt! Böyle kampanya mı olur?

*

Soruları ve şıkları incelediğimde ben de bir şifre buldum haddim olmayarak.

Bütün sorulardaki doğru cevaplar, beş şıktan birinde yer alıyor!