Demokrasi sohbeti
Seçim beyannameleri elbette çok önemli. Partiler, programlarını açıklayarak oy isterler. Ama seçmen, önce parti liderine dikkat kesilir, inceler, beğenir veya beğenmez. Demokrasilerdeki seçimleri hatırlarsak, seçmenin, partiden çok parti liderine odaklanıp oy verdiği görülür. Bizde de öyle oldu.
İktidar partileri ile muhalefet partilerinin aralarının iyi olduğu söylenemez. Batı’da da böyle. Biz ifrata kaçmış gibiyiz. Bizde de İnönü ile muhalifleri Bayar, Menderes, Demirel vardı. Milletin gözü hangi tarafı tuttu, gönlü nereye doğru aktı, malûmdur.
Günümüze gelelim. Halkımızın Adalet ve Kalkınma Partisi taraftarları ve muhalefet partileri taraftarları şeklinde ikiye ayrıldığı âşikârdır. Ancak çarpıcı taraf, Erdoğan’ı sevip benimseyenler ve sevemeyip benimseyemeyenler diye iki katı kitlenin oluşmasıdır. Anayasa referandumunda bu husus kesinlikle kendini belli etti.
Bize mahsus olsa idi eleştirirdik. Fakat demokrasilerde çok görülen, spor kulüpleri taraftarlığına benzeyen bir ayrışmadan bahsediyorum. Liderin şahsiyeti, ailesi, davranışları, zevkleri, beğenip beğenmedikleri, seçmen tarafından incelenir. Sonunda seçmen, o liderin daha iyi olduğuna veya işe yaramayacağına karar verir, oyunu kullanır.
Binaenaleyh Merkez yoklaması için tenkitler abartılıdır. Ön seçimlerde ön seçmenlerin baskısı ve hesapları altında seçilen milletvekilinin daha hür davranacağı, varsayımdan ibarettir. Ön seçimlerde dönen büyük meblağlar da demokrasimize hizmet etmedi. Ama parti genel merkezleri, çok büyük sorumluluğun altındadır. Gerçekten ehliyetli, dürüst, temsil kaabiliyetine sahip bulunanları listelere yerleştirmelidir.
Dokunulmazlık bahsine gelince: Bilen bilmeyenin konuştuğu aktüalitesini Türkiye’de kaybetmeyen bir konudur. Parlamenter dokunulmazlığının şu veya bu oranda bulunmadığı hiçbir ülke bilmiyorum. İster komünist, ister faşist, ister demokrat olsun, hiç değişmez. Bizdeki bu problemin tek çözümü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir parlamenter statüsü düzenlemesi ile mümkündür.
Parlamenterin, taraf tutan polisin ve savcının oyuncağı hâline getirilmesini önlemek, dokunulmazlığın temelidir. Parlamenterin her fikri savunabileceği ise parlamentonun temel ilkesidir. Zaten yasama dokunulmazlığının kökeni, parlamenteri krala karşı korumaktı. Demokrasi böylece başladı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.